Tam paranoyak olduğunu düşünürken birden yeteri kadar paranoyak olmadığını farkediyorsun. | Open Subtitles | فقط عندما أعتقد أنّك أيضاً مصابة بالجنون أدرك أنّك لم تكوني بما فيه الكفاية من الجنون |
Fetüse yeteri kadar yaklaşamadınız. | Open Subtitles | . انت لست قريب بما فيه الكفاية من الجنين |
Sen benim için yeteri kadar fedakarlık yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت مافيه الكفاية من أجلي سوريندر جي |
Sizden yeteri kadar eğitim aldığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أعتقدُ بأنّني قد تعلّمتُ مافيهِ الكفاية من الفنون .القتالية منك، أيّها الجنرال |
Eğer Jackson'a yeteri kadar yaklaşabilirsen bu onu uyutup biraz zaman kazanmana yeterli. | Open Subtitles | لو إقتربت بما فيه الكفاية من "جاكسون" يجب أن توفر لك بعض الوقت |
Hayatlarımız moda riski almadan da yeteri kadar tehlikeli zaten. | Open Subtitles | حياتنا خطرة بما فيه الكفاية من دون اخذ مخاطر الموضة بعين الاعتبار |
Şimdilik gerçek dünya hakkında yeteri kadar bilgi edindim. | Open Subtitles | لكني أعتقدُ بأني تَعلَمتُ بما فِيهِ الكفاية من العالم الحقيقي بالوقت الحالي |
yeteri kadar heyecanlı bulmuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أجد في هذا الكفاية من ... الإثارة |
Ben senin için yeteri kadar iyi değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ جيّدة بما فيه الكفاية من أجلك |
Kurdeleli yeteri kadar fotoğraf çektik. | Open Subtitles | حسناً و أظننا أخذنا الكفاية من الصور |
- Mike Hunt adını yeteri kadar duydum. | Open Subtitles | -لقد تحملت مافيه الكفاية من هنت مايك |
Annen yeteri kadar krep yapmamış sana. | Open Subtitles | صحيح فلم تنل الكفاية من أمك |