"الكلبين" - Translation from Arabic to Turkish

• Köpekleri
• köpekler
• orospu çocuklarını o

Gecikirsen Köpekleri de götürürüm.
لكني سأذهب إلى أتلانتا إذا تأخرت. سآخذ معي الكلبين

Taraf tutmanı istemiyorum. Köpekleri sırf kötülük olsun diye almadı.
لا أسألك التحيز, لم تأخذ الكلبين بنية سيئة فهي طيبة أسألك رأيك

Burunlarında ve dişlerinde kan vardı ve Van Dorn Köpekleri öldürmemi söyledi bana.
ودماء الطير بين اسنانهم الجنرال امرني ان اردي الكلبين بالبندقيه

Yapmamı söyledi ve Köpekleri oracıkta vurdum.
الجنرال طلب مني ان افعلها وفعلا اطلقت النار على رؤوس هذين الكلبين

Bu köpekler Yüksek Mahkemeye dava konusu olabilirler.
سام الوصاية على الكلبين قضية للمحكمة العليا

Miami'deki Hyman Roth yok mu, bu orospu çocuklarını o arkalıyor. - Biliyorum.
هايمن روث فى ميامى يدعم هذين الكلبين

Öldürülmesinler diye Köpekleri geri yolladım.
أرسلتُ الكلبين إلى الديار حتى لا يُقتلا.

Köpekleri özel odalarına koydum.
وضعت الكلبين في غرفتهما الخاصة.

Köpekleri gezdirip yeni muhitimizi dolaşalım.
سنمشى الكلبين ونستكشف المنطقة

- Köpekleri öldürmeyeceğiz, Chow. Onları birkaç saat bayıltır.
لا ننوي قتل الكلبين يا (تشاو)، هذا من أجل تخديرهما لبضع ساعات وحسب

Şimdi hayvanlara gelince direkt olarak köpeklere bakmayın bana yakınken ani bir hareket yapmayın ya da yanımdayken çünkü Köpekleri ürkütebilir.
الآن بالنسبة لهذين الكلبين... لا تنظروا إليهمـا مبــاشرة، ولا تقوموا بأي حركة فجــائية تجاهي أو بالقرب مني، مما من شأنه أن يحفزهما.

Severdim o Köpekleri.
احببت هذين الكلبين كثيرا

Köpekleri dışarı çıkarır mısın lütfen?
أيمكنك إخراج الكلبين لو سمحت؟

Köpekleri bırak.
دع الكلبين.

Konuşmaya başla yoksa bu köpekler seni sosis torbası gibi ısıracaklar.
تحدث الان اما هذين الكلبين سيقطعانك

Hey, bakın köpekler nasıl dalaşıyor!
-تأملوا هذين الكلبين إذ يتشاجران

Miami'deki o Hyman Roth! Bu orospu çocuklarını o herif destekliyor. Biliyorum.
هايمن روث فى ميامى يدعم هذين الكلبين