| Pek yetişkin sayılmayan ayak takımı, canına tak etmiş bir grup üniversite öğrencileriydik. | TED | كنا مجموعةً طائشةً من طلبة الكلّية اليافعين، الذين لم ينضج تفكيرهم بعد معبّرين عن اكتفائنا بما يحدث. |
| Okuldaki çocuklardan bazıları üniversite eğitimi için Kanada'ya gitmeyi düşünüyor. | Open Subtitles | كان بعض من الأصدقاء يتحدّثون عن الذهاب إلى الكلّية في كندا |
| Fakülte, evsizler için sandviç yapmaya gönüllü oldu.. | Open Subtitles | لقد تبرعت الكلّية بإعداد الشطائر للمشرّدين |
| Üniversitede iken şeker ile ilgilenmeye başladım. | TED | أصبحتُ مهتمة بالسكّر عندما كنت في الكلّية. |
| Üniversiteden sonra... | Open Subtitles | .. بعد الكلّية حصلت على الماجستير في |
| Üniversitedeyken bir yurt partisinde sızmıştım ve uyandığımda üzerimde daha fazla kıyafet vardı. | Open Subtitles | في الكلّية فقدت الوعي في حفل أخوية وإستيقظت وأنا أرتدي ملابس أكثر |
| Senin görevin okulunu bitirip üniversiteye gitmek, ve mezun olduktan sonra da beni terk etmek. | Open Subtitles | وظيفتك هي ، الحُصُول عَلى درَجات جيّدة، والذّهَآب إلى الكلّية وتتخرّج ، وتتركنـي |
| Bunu üniversite Konseyi'ne götürmekle tamamıyla özgürsün. | Open Subtitles | لك كامل الحرّية تمامًا بنقل المشكلة .إلى مجلس الكلّية |
| Seni üniversite için harika bir pozisyona sokacak. | Open Subtitles | سوف تضعك فى مكانة رائعة فى الكلّية |
| Seni üniversite için harika bir pozisyona sokacak. | Open Subtitles | سوف تضعك فى مكانة رائعة فى الكلّية |
| Peter'la üniversite gezisindeler. | Open Subtitles | مع "بيتر"، ذهبوا إلى الكلّية لنهاية الأسبوع |
| Sadece üniversite için de değil. | Open Subtitles | ليس حتى الكلّية فقط |
| Üç hafta sonra üniversite. | Open Subtitles | ثلاثة اسابيع على الكلّية |
| Fakülte, evsizler için sandviç yapmaya gönüllü oldu.. | Open Subtitles | لقد تبرعت الكلّية بإعداد الشطائر للمشرّدين |
| Eğer Miles sen ve bu video arasında ilişki bulmuşsa, Fakülte günlerin sona erebilir. | Open Subtitles | إن كان (مايلز) قد ربطك بذلك الفيديو، فأيامك في الكلّية كانت لتكون قد إنتهت |
| Ben de öyle. Son sınıf olmamı ve Üniversitede olmamı saymazsak. | Open Subtitles | وأنا أيضاً، عدا أنني في مراحل التخرّج، وفي الكلّية |
| Tabii. Üniversitede mühendislik okuyordu. | Open Subtitles | بالطبع كانت متخصصة في الهندسة في الكلّية |
| Üniversiteden mezun olduğumda belki. | Open Subtitles | ربّما بعد أن أُنهي الكلّية |
| Üniversiteden beri devam ediyor. | Open Subtitles | منذ الكلّية و حينما يحدثون... |
| Üniversitedeyken bir yurt partisinde sızmıştım ve uyandığımda üzerimde daha fazla kıyafet vardı. | Open Subtitles | في الكلّية فقدت الوعي في حفل أخوية وإستيقظت وأنا أرتدي ملابس أكثر |
| Bu bir yarış kıyafeti. Üniversitedeyken yarışırdım. | Open Subtitles | انها بزّة جلدية كنت اتسابق في الكلّية |
| Hangisi daha kötü? Şunu bil ki, ailemde üniversiteye giden ilk kişi benim. | Open Subtitles | سأعلمكَ أنني أوّل شخصٍ في عائلتي يذهب إلى الكلّية |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 