"الكمية من" - Translation from Arabic to Turkish

    • miktarda
        
    • kadar çok
        
    • kadar fazla
        
    • miktardaki
        
    Bu miktarda altını, ABD Dolarını ve Avro'yu teslim ediyorsun. Open Subtitles عليك أن تسلم هذه الكمية من الذهب والدولارات الأمريكية واليورو
    Bu kadar büyük miktarda özel yapım uyuşturucu bölgesel olarak yapılıyorsa, bir iz bırakır... Open Subtitles إذا كانت هذه الكمية من المخدر تصنع محلياً فسيقود بقافلة .. سنعمل على ذلك
    Bu miktarda beyin faaliyetiyle oynamak ölümcül sonuçlar doğurabilir. Open Subtitles حيث ان تعطيل تلك الكمية من نشاط الدماغ سوف تكون مميتة
    Vay canına, bu kadar çok lezbiyeni bir arada görmemiştim. Open Subtitles واو، لمَ أرى قطّ هذه الكمية من المثليات في البرية.
    Ufacık bir kediden, nasıl oldu da bu kadar çok krema çıkartabildin? Open Subtitles كيف استطعت أن تجد كل تلك الكمية من الكاسترد؟ من قطةٍ صغيرةٍ كتلك؟
    Bir yılanın bu kadar kısa sürede bu kadar fazla zehir üretmesine imkân yok. Open Subtitles لا يوجد ثعبان يكون هذه الكمية من السم بتلك السرعة
    Eğer bunu yapabilseydik, domuzları öyle besleyebilseydik, bu miktardaki karbon salınımını engellemiş olurduk. TED لو فعلنا ذلك، وأطعمنا الخنازير بها، سنتمكن من توفير هذه الكمية من الكربون.
    Bu tip alerjisi olan birisi bu kadar bu miktarda alkolü asla alamaz. Open Subtitles شخص ما بمثل هذا الحساسية لن يكون قادر على إبتلاع تلك الكمية من الكحول
    Büyük Patlama, büyük miktarda pozitif enerji oluştururken, aynı anda, aynı miktarda negatif enerji de oluşturmuştur. Open Subtitles حينما أنتج الإنفجار الكبير كمية هائلة من الطاقة الموجبة في نفس الوقت أنتج نفس الكمية من الطاقة السالبة
    Yargıç kefaleti her birimiz için yarım milyona çıkartır. Ve hiçbirimiz bu miktarda bir paraya sahip değiliz. Open Subtitles والقاضي ينفذ طلبه , والكفالة رفعت الى نصف مليون دولار للشخص الواحد , ولا أحد مننا لديه هذه الكمية من المال
    Bir kıyaslama yaparsak bir laborant günde 40 numune inceleyebilirken bir fare aynı miktarda numuneyi sadece 7 dakikada inceleyebilir. TED فقط كتوضيح، في حين يمكن لعملية الفحص المجهري ان تختبر 40 عينة في اليوم الواحد، يمكن للجرذان ان تختبر نفس الكمية من العينات في سبع دقائق فقط.
    15 saniye 2 grubun aynı miktarda bilgi paylaşmasını sağlamak için yeterliydi, adeta, ikinci grup, yönetimin cevaplarını görmesini artık umursamıyordu. TED كانت 15 ثانية كافية لجعل المجموعتين تدليان تدليان بنفس الكمية من المعلومات، و كأن المجموعة الثانية لم تعد تهتم الآن بأمر قراءة أعضاء هيئة الدريس لأجوبتهم.
    O yıldız bir süpernovaya dönüştü ve bu süreçte muazzam bir enerji ortaya çıkardı, parlaklığıyla, galaksideki diğer cisimleri gölgede bıraktı ve bir saniyede, güneşimizin 10 günde yaydığı enerjiye eşit miktarda enerjiyi ortaya çıkardı. TED لقد تحولت إلى سوبر نوفا، وخلال تلك العملية أطلقت كمية هائلة من الطاقة، متألقة على بقية المجرة وباعثة ، خلال ثانية واحدة، نفس الكمية من الطاقة التي تطلقها شمسنا في 10 أيام.
    Dolayısıyla açısal momenti korumak için açısal hızı, yani dönme hızı artmak zorundadır. Bu da, depolanan aynı miktarda momentle dansçının birden çok dönüş yapmasını mümkün kılar. TED من أجل الحفاظ على القوة الدافعة الزاوية، فإن سرعتها الزاوية، سرعة دورانها، يجب أن تزيد، تخصيص نفس الكمية من القوة الدافعة المخزنة من أجل حملها خلال الدورات المتعددة.
    Yeraltında yaşadığınız zaman, bu miktarda parayı edinmek çok zor. TED الآن , تعرفون , لو إنكم تعيشون تحت الأرض فمن الصعوبة البالغة إنتاج هذه الكمية من الأموال .
    Onu pitch-blende ile aynı miktarda kırdım. Open Subtitles أنا ضربه في نفس الكمية من blende الملعب.
    O miktarda para ortada bile yok. Open Subtitles تلك الكمية من المال لم تتواجد بعد
    O kadar çok Parmesan'a gerek yoktu. Open Subtitles لم أحتاج لكل هذه الكمية من جبن البارماجان
    Dr Jackson ın bu kadar çok radyasyona nasıl maruz kaldığı ile alakalı birşey mi? Open Subtitles شيئ له علاقة بكيفية تعرض الدكتور جاكسون لهذه الكمية من الإشعاع؟
    Jim bu kadar çok parayı nereden bulacağız? Open Subtitles جيم ، من أين لنا أن نحصل على هذه الكمية من المال؟
    Yemin ediyorum, hayatımda o kadar fazla bakır boruyu bir arada görmedim. Open Subtitles انا اقسم انني لم ارا قط هاذة الكمية من انابيب النحاس في حياتي.
    Ne diyeceğim, eğer o kadar fazla para çalmış olsaydım bisiklet içermeyen bir kaçış planım olduğundan emin olurdum. Open Subtitles أقول لكِ، أن كنت سرقت تلك الكمية من المال كنت سأكون متأكدة بأن أعد خطة هروب لاتتضمن دراجة ثلاثية العجلات
    Bu miktardaki mürekkep ile, futbol sahası büyüklüğünde bir güneş enerjisi paneli üretebilirsiniz. TED بهذه الكمية من الحبر، يمكنك طباعة خلية شمسية بحجم ملعب كرة القدم الكامل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more