Üst üste iki pantolon, birkaç tişört ve süveter giymiş ve valizlerini bırakmış. | Open Subtitles | قام بسحب زوجين من السراويل و عدداً من القمصان و الكنزات |
Asya'yı seven uzun biriyle sana benzeyen süveter seven ve giyen biri arasında seçim yapmak zorunda kalsaydım seni seçerdim. | Open Subtitles | و كنت سأختار بين الرجل الطويل الذي يحب الأمور الآسيوية و بينك أنت يحب الكنزات و يحب ارتداء الكنزات |
Giyim mağazasından 10 tane falan süveter alsak ayıp olur mu? | Open Subtitles | هل تطنين أنها ستكون ذميمة للغاية أن أشتري درزن من الكنزات من المتجر ؟ |
Orası ne kadar soğuk olur? Bu kazaklar yeterli olur mu? | Open Subtitles | هل سيكون الطقس باردا هل ستكون هذه الكنزات كافية؟ |
Garip kazaklar departmanı mı açtık? | Open Subtitles | هل فتحنا قسم الكنزات الغريبة؟ |
Kazak ya da gözlüğe yüksek fiyat istediniz-- | Open Subtitles | تضع أسعار عاليه على الكنزات الصوفيه |
Yakalarında bir şey yok. süveter altına giyiyorum. | Open Subtitles | الياقة سليمة، أرتديه تحت الكنزات |
- Birkaç da süveter koy lütfen. | Open Subtitles | -احزم بعض الكنزات رجاءً |