"الكياسة" - Translation from Arabic to Turkish

    • nezaket
        
    • nezaketini
        
    • Şehir çocukları incelikten
        
    ABD'nin çoğu bölgesinde, toplumdaki temel beklenti nezaket ve mahremiyet arasındaki dengeyi korumak. TED في معظم أنحاء الولايات المتحدة، التوقع الأساسي في الأماكن العامة هو أننا نحافظُ على التوازن بين الكياسة والخصوصية.
    Hiçbir şeyi olmuş kabul etmiyorum. Sadece biraz nezaket belki. Open Subtitles أنا لا أأخذ شيئاً مسلماً به عدا بعض الكياسة من مضيفتى.
    Dediğiniz gibi, biraz nezaket bu durumu önleyebilir. Open Subtitles كما لاحظت أنت القليل من الكياسة يمنع حدوث ذلك
    Eğer eve kız getireceksen giderlerken bir fahişe gibi sıvışmama nezaketini göstermesini yeğlerim. Open Subtitles أوَتعلم، إذا كنت ستحضر فتاةً إلى البيت، فأتمنّى أن تكون من الكياسة لألاّ تخرج مُتسللة مثل ساقطة.
    Bay Drake, yönetim kuruluna bizzat katılma nezaketini gösterseydi keşke. Open Subtitles إلى أن يكون لدى سيد دريك الكياسة ليظهر بنفسه أمام هذا المجلس...
    Arkadaşımın kusuruna bakmayın. Şehir çocukları incelikten anlamıyor. Open Subtitles معذرة يا صديقي فلتتمتع ببعض الكياسة
    Bazen, nezaket ve diplomasi... baskı yapmaktan çok daha iyidir. Open Subtitles احياناً، الكياسة والدبلوماسية يكونان افضل من القهر
    Hayır, o edep ve nezaket hakkında yazılmamış bütün kuralları ihlâl eder. Open Subtitles لا، إنه يُشكل خرقا لجميع القواعد الغير مُدونة بما يخص الذوق و الكياسة
    Ve biraz da sosyal nezaket öğrenmişsindir. Open Subtitles وربمــا تعلمت القليل حول الكياسة الإجتماعية كذلك.
    Bana her zaman gösterdiğiniz nezaket karşılığında size bir armağan vereceğim. Open Subtitles في مقابل الكياسة التي أظهرتِها دوماً لأجلي سوف أمنحك هدية
    Öylece sıyrılamazsın, zira sadece devlet yasalarını değil, nezaket yasasını da çiğniyorsun birader. Open Subtitles لا أظن ذلك لأنه ليس القانون النظامي فقط بل إنه قانون الكياسة
    Vay canına, nezaket hala yaşıyor. Open Subtitles رائع , الكياسة على قيد الحياة و بصحة جيدة
    ..diğer nedenlerden ziyade, daha çok nezaket nedeniyle. Open Subtitles بدافع الكياسة أكثر من أي شيء آخر
    Eski Avrupa kültürü, nezaket, istikrar böyle bir şey Almanya için kötü değildi. Open Subtitles ثقافة أوروبا القديمة، الكياسة والاستقرار... لم يكن هذا سيئا الشيء بالنسبة لألمانيا.
    nezaket kurallarını fazla abartan biri olarak biraz şaşırdığımı söylemeliyim. Open Subtitles بالنسبة لشخص يبالغ في الإهتمام بشأن الكياسة العامة... فإنني مصدومة نوعاً ما.
    nezaket kurallarıyla ilgili konuşmuştuk. Open Subtitles تحدثنا للتو عن الكياسة واللباقة
    Bu nezaket, onay. TED تلك هي الكياسة والإقرار.
    Arkadaşımın kusuruna bakmayın. Şehir çocukları incelikten anlamıyor. Open Subtitles معذرة يا صديقي فلتتمتع ببعض الكياسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more