"الكُتب" - Translation from Arabic to Turkish

    • kitaplar
        
    • kitap
        
    • kitapları
        
    • kitapların
        
    • kitaplardan
        
    • kitabı
        
    • kitaplarla
        
    • kitaplara
        
    Çalışmaları için ihtiyaç duydukları kitaplar nerede? Open Subtitles أينهي الكُتب التي يحتاجونها لأداء أعمالهم ؟
    Ama avcı kehanetleri hakkındaki en önemli kitaplar kayıp. Open Subtitles ولكن أكثر الكُتب التي تتحدث عن نبوءة المُبيدة ضاعت
    Bu yüzden, kaptanının kitap sevgisini paylaşan nazik bir Protestan hanımın evine gittiğiyle ilgili hikayelerin pek eğlenceli olmayacağını da anlarsın. Open Subtitles لذا بوسعك التخمين أنها متعة، بأن تحكي قصص عن قبطانك عندما يعود للمنزل، ليظل مع امرأة بروتستانتية جميلة تشاركه حب الكُتب
    Halifeler, kitapları yakmak yerine dünyanın dört bir yanına kitap aramaları için temsilciler gönderdi. Open Subtitles بدلا من إحراق الكتب ارسل الخلفاء رُسلهم حول العالم للبحث عن الكُتب
    Yeni kitapların arasında buldum. Doğal olarak aklıma sen geldin. Open Subtitles وجدته بين الكُتب الجديدة وبديهي فكّرت أنه لكِ
    kitaplardan çıkan örümceklerle ilgili bir teori bulabildin mi? Open Subtitles هل وجدت شيئاً حول عناكب تخرج من الكُتب ؟
    6 yaşındayken annem beni Aslan'ın evine götürdü kutsal kitabı okuyayım diye. Open Subtitles أخذتني أمي لدار الأسد لأقرأ له خِيرة الكُتب
    Marie bazı kitaplar getirmiş, ama bence gerçek bir yazarın kitabını okumalı. Open Subtitles ماري , جلبت بعض الكُتب , لكن أعتقد عليها قراءة كتاب حقيقي من كاتب حقيقي
    Faturalar, kitaplar, maaş, hepsine tamam. Hepsi senin olsun. Open Subtitles الفواتير ، الكُتب ، بيان الرواتب ، حسنٌ ، جميعها لكَ.
    Sigortacısı benim arkadaşım. Onda bir katalog var. Bildiğimiz kadarıyla kayıp şey yalnızca kitaplar. Open Subtitles الشيء الوحيد المفقود هُي الكُتب بقدر ما نعلم، ممّا يُوحي أنّ المُجرم يعرف ما كان يبحث عنه.
    Bir seksi kitap kulübü. Sadece kitaplar ve külotlar var. Open Subtitles هذا نادي كتب مُثير، مُجرّد الكُتب والسّراويل الدّاخليّة.
    Ama... kitap kurduna benzemiyorsun. Open Subtitles ولكن لا يبدو عليكِ أنكِ من مُحبّي الكُتب
    Evet, ama sonra bir altıncı sınıf öğrencisi kitap ayıracı sevmez mi diye karar verdim? Open Subtitles نعم، لكن بعدها قررت أن طلاب الصف السادس يحبون مؤشرات الكُتب
    Hatırlıyorum da eskiden bu koltuklara oturup kitap okuyacak vaktim olurdu. Open Subtitles اتذكر عندما كان لدي وقت لأقرأ الكُتب علي هذه الاريكه.
    Livia'nın üzerinde çalıştığı kitapları ve kağıtlarını nereye sakladığını biliyor musun? Open Subtitles أتعلم أين تركت الكُتب التى كانت تعمل عليها؟
    Birçok temkinli, bilinen yazar vardır ders kitapları yazarak başarılı olan. Open Subtitles هناك الكثير من الكُتاب التقليديين الآمنين الذين وجدوا النجاح في كتابة الكُتب المدرسية
    Bu kitapların onun tarafından yazılması ve onun başka bir şey olabilme fikri... Open Subtitles فكرة أن مجموعة الكُتب هذه التي قام بكتابتها و فكرة أنه قد يكون شيء آخر
    Babamın çalışma odasındaki kitaplardan tanıdım, Sayın Başkan. Open Subtitles لقد تعرفت عليه من الكُتب فى دراسات والدى سيدتى الرئيسة
    Bu yüzden sana kitapçıdaki "Farklı Olmak" bölümünden bu kitabı aldım. Open Subtitles لذا جلبت لك هذا الكتاب من قسم غيّر من نفسك" بمتجر الكُتب"
    Kendine geldikten sonra okuduğunu ilk bu kitaplarla fark ettin. Open Subtitles بعدما إستيقظت، أنت عرفت أنك يمكنك القرآءة من خلال هذه الكُتب
    Kafan kitaplara gömülü tüm hayatını daha iyi adamların başarılarını okuyarak geçirdin. Open Subtitles أنفك مدفونة في الكُتب تقضي حياتك في القراءة عن إنجازات رجالاً أفضل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more