Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin gerçekleşmesi ihtimalinin düşük olduğunu düşündüğü mülteci dönüşü büyük çapta gerçekleşti. | TED | فقد عاد اللاجئون والذي ظنت الهيئة العليا لشؤون اللاجئين انه لن يحدث على الاطلاق ولكنه حدث وبنطاق واسع |
Bu yeniden yapılandırma en umut dolu insanlar tarafından yapılmamalı mı, sürgünde olan toplumlar, Mülteciler tarafından? | TED | أليس من المفروض أن تقوم بالإعمار تلك الفئة الأكبر من الشعب، تلك الفئة في المنفى، اللاجئون ؟ |
Sadece bu ülkelerde acınası koşullarda yaşayan Mülteciler değil yerli halkın kendisi de sıkıntı çekiyor, çünkü maaşlar düştü çünkü daha fazla işsizler, çünkü fiyatlar ve kiralar arttı. | TED | وليس اللاجئون فقط من يعيشون في ظروف دراماتيكيّة داخل تلك البلدان، ولكن المجتمعات المحليّة نفسها تعاني، بسبب انخفاض الرواتب، لارتفاع عدد الأشخاص العاطلين عن العمل، بسبب ارتفاع الأسعار والإيجار. |
Girişimlerin mülteci çalışmaları tarafından oluşturulduğunu herkesten daha iyi biliyorum. | TED | أنا أعرف أفضل من أي شخص أن المبادرات التي أنشأها اللاجئون تعمل. |
Şu anda, Suriyeli Mülteciler akın akın Yunanistan'a geliyorlar ve Birleşmiş Milletler mülteci biriminin işi başından aşkın. | TED | الآن، اللاجئون السوريون يتدفقون إلى اليونان، وكالة الأمم المتحدة للاجئين، أيديهم مقيّدة بالكامل. |
Mülteciler topluluklarımıza katılıyor, komşularımız oluyorlar, çocukları bizim çocuklarımızla aynı okulda okuyor. | TED | ينضم اللاجئون الآن لمجتمعاتنا، ويصبحون جيراننا، ويرتاد أطفالهم مدارس أطفالنا. |
Mülteciler sığınma arıyor Batıyı umut ve güven kaynağı olarak görüyorlar. | TED | اللاجئون الباحثون عن الأمان رؤوا في الغرب مصدراً للأمل وملاذاً. |
Ve aslında Mülteciler de bu bölücü konulardan biri. | TED | في الواقع، أصبح اللاجئون أحد هذه القضايا التي أدت للانقسام. |
Mülteciler belgelerini buradan mı alıyor? | Open Subtitles | هل هنا حيث يحصل اللاجئون على أوراق التعريف؟ |
Mülteciler güvenli bir yere ulaşana dek ateş etmeye devam edin! | Open Subtitles | فقط أخر الهجوم حتى يصل اللاجئون إلى مكان آمن |
Mülteciler güvenli bir yere ulaşana dek ateş etmeye devam edin! | Open Subtitles | مهمّتنا ، أيّـها الملازم هي تأخير تقدّمهم حتّـى يكون هؤلاء اللاجئون بِـأمان الآن ، إستمرّوا بالإطلاق |
Mülteciler yorgun argın her gün yürüyorlar ve ben hükümetin onlara yardımcı olmak için adım attığını göremiyorum. | Open Subtitles | اللاجئون يمشون للأمام كلّ يوم، ولا أستطيع رؤية الحكومة تتدخّل لمساعدتهم. |
GAMİG - Genç Afrikalı Mülteciler için İntegral Gelişme -- Kongolu toplum içinde bir konuşma olarak başladı. | TED | يارد"YARID" - اللاجئون الأفارقة الشباب للتنمية المتكاملة- بدأت كمحادثة داخل المُجتمع الكونغوي. |
Ve Mülteciler uzun zaman kalıyorlar. | TED | ويبقى اللاجئون هناك وقتًا طويلًا. |
İster Mülteciler tarafından giyilsin ya da dünyayı değiştiren girişimciler insanlara kendilerini temsil etme özgürlüğü verildiği zaman onların benzersiz kimlikleri kutlandığı ve yüceltildiği zaman bu sihir gibi bir şey olur. | TED | سواء ارتداها اللاجئون أو رجال أعمال بارزون، عندما يُمنح الناس حرية تقديم أنفسهم بطريقة تحتفي بهوياتهم الفريدة، فإن هذا يوَلِّد أمورًا رائعة. |
Mülteciler sınırı geçmiyor. | Open Subtitles | اللاجئون لا يَعْبرونَ ..الحدود. |
Mülteciler sınırı geçmiyor. | Open Subtitles | اللاجئون لا يَعْبرونَ ..الحدود. |
mülteci kamp ve topluluklarını, insanların savaşın bitmesini beklerken süründükleri, geçici topluluk birimlerimden ibaret görmemeliyiz. | TED | علينا أن نعتبر مخيمات و تجمعات اللاجئين أكثرمن كونها مراكز سكانية مؤقتة يقبع فيها اللاجئون ينتظرون نهاية الحرب. |
Projeye yeni başladığımızda mültecilerin ne zaman geleceğini konuşurduk. | TED | عندما أخذنا هذا البرنامج لأول مرة، كنا لنتحدث عنه حين يصل اللاجئون. |