Kadın sesi: Uzun menzilli Lazer tarayıcı Lazer ışını sinyali yayarak çalışmaktadır. | TED | صوت أنثوي: يمسح لايزر ذو نطاق طويل عبر إطلاق نبضة تتمثل في شعاع من ضوء اللايزر. |
Bu yüzden bu mercanlarda uranyumu ve yavru çekirdeklerinden biri olan toryumu analiz etmek için Lazer kullanıyoruz, bu da bize fosillerin tam olarak kaç yaşında olduğunu söylüyor. | TED | نستعمل اللايزر لتحليل اليورانيوم و إحدى نظائره، الثوريوم، في هذه المرجانات و يخبرنا هذا عمر الأحفوريات بدقة. |
Ama uzaysal konumlama sistemi, hedeflemeli Lazer ben bunları düşünmemiştim. | Open Subtitles | ولكننى لم افكر ابدا فى المولد الفضائى و اللايزر المستهدف لم افكر فيهما ابداً |
Lazer dürbünlü frekans kilitli, GPS hedef belirleyici. | Open Subtitles | مجالات اللايزر ، ترددات مقفلة ، مقتص الأثر |
Lazer dalgalanmaları 40 metre uzaklıktaki daha büyük bir kovuktan doğudan batıya... - ...doğru esen ufak akımlar gösteriyor. - Haritada var mıydı burası? | Open Subtitles | ذبذبة اللايزر تظهر تيارات تهب من شرق إلى غرب تجويف كبير على بعد 40 ياردة أكان هذا في الخريطة؟ |
Buna polimer Lazer kesici deniyor. | Open Subtitles | هذا الحبوب هو اللايزر الهيجاني |
Tahminen çatınızdan 5,5 km uzaklıktayım. Kendinizi kurtarmak istersiniz belki. Kendimizi kurtarırsak Lazer kayar ve ölürsün. | Open Subtitles | بفرض أني على بعد ثلاثة أميال ملاحية من سطحك ربما يجدر عليك صرفه نصرفه،ربما يتحرك اللايزر وتموتين سنبقى إذا كانت هذه آخر لحظاتنا معا |
Veri Lazer aracılığıyla gönderilebilir. | Open Subtitles | البيانات سترسل عبر اللايزر |
Lazer burnuna kitlendi. | Open Subtitles | اللايزر موصد في المقدمة |
- Olamaz! Lazer! | Open Subtitles | لا ، اللايزر |