"اللبس" - Translation from Arabic to Turkish

    • kıyafet
        
    • giyinmek
        
    • elbiseyi
        
    • giyinmeyi
        
    • giyim
        
    • kıyafetle
        
    • giyinmemiş
        
    • elbiseye
        
    • giyinmişsin
        
    Sana bu baleye gitmek için uygun bir kıyafet değil diyorum. Open Subtitles أخبرتك أن هذا اللبس لا يناسب الذهاب للباليه
    Lise mezunlar gecesi varmış. Zorunlu kıyafet, okul forması. Kulağa eğlenceli geliyor, değil mi? Open Subtitles إعادة لم الشمل الكبير ، طريقة اللبس تكون زي مدرسي ، يصوت مثل المرح ، أليس كذلك ؟
    Bir grup çocuk için Alice Harikalar Diyarı'nda gibi giyinmek? Open Subtitles اللبس كأليس في بلاد العجائب وهكذا لمجموعة من الصبيان؟
    Bu elbiseyi giymeden önce adımı bile hatırlayamıyordun. Open Subtitles قبل ان البس هذا اللبس لم تكن تتذكر اسمي
    Sen bana nasıl giyinmeyi sevdiğini göster, ben de sana nasıl yüzeceğini göstereyim. Open Subtitles ستريني طريقة اللبس كيف تكون... وأنا سأعلمك كيف تسبحين...
    Bir giyim tercihinden ziyade, bir objeye benziyordu. Open Subtitles صدرية من الحديد بدت أقرب الى التحف منها الى اللبس العصري
    Fakat günün ortasında bu kıyafetle burayı terk edemem. Open Subtitles لا يمكنني أن أخرج بهذا اللبس في منتصف النهار
    Jakuzi için biraz fazla giyinmemiş misin? Open Subtitles لقد بالغت في اللبس هل تعتقد هذا؟
    Pembe ve mavili elbiseye bakabilir miyim? Open Subtitles اريد ان ارى صاحبة اللبس الزهري
    Yemek saat sekize kadar değildi, sense biraz fazla giyinmişsin gibi. Open Subtitles أعتقد أنّكِ قد تكوني بالغتِ في اللبس قليلاً
    Bu kıyafet yeterince sönük ve cansız görünüyor mu? Open Subtitles هل هذا اللبس يبدو كئيبا وميتا بقدر كافي؟
    Ayrıca, kıyafet yönetmeliği hakkında bir şeyler yapmalıyız, tamam mı? Open Subtitles وأيضا يجب أن نفعل شيئا بخصوص اللبس, أليس كذلك؟
    Gezmemeliler. kıyafet yönetmeliği böyle. Open Subtitles على العكس, إنّها في طريقة اللبس
    Başkası gibi giyinmek, değişimin iyi olabileceğinin farkına varmamı sağladı. Open Subtitles اللبس مثل شخص اخر يجعلني ادرك كم يمكن ان يكون التغيير جيدا
    Ve bir kampanya yöneticisi olarak ilk görevin öyle biri gibi giyinmek. Open Subtitles ووظيفتك الأولى كمديرة للحملة هي اللبس كواحدة مثلهم
    Erkek gibi giyinmek, saçını kısa kesmek ve herşey? Open Subtitles اللبس مثل ولد قص شعرك وكل تلك الأشياء؟
    O elbiseyi bir yerden hatırlamıştım. Open Subtitles اعتقدت اني اعرف هذا اللبس
    O elbiseyi seviyorum. Open Subtitles انا حقا يعجبني ذالك اللبس
    Bunun anlamı, şırfıntı gibi giyinmeyi kes demektir. Open Subtitles ذلك يعني أن تتوقفي عن اللبس كالعاهرة
    - Kim böyle giyinmeyi sever ki? Open Subtitles هل هناك أيّ أحد يحب اللبس هكذا؟
    Çok hoş bir giyim tarzı var. Open Subtitles منظمة ودقيقة ولديها ذوق عالي في اللبس
    Simon yalnızca kusursuz bir şekilde giyinmemiş kusursuz da olmuş. Open Subtitles ليس فقط هو سيمون مبالغ في اللبس تصرف بطريقة صحيحة... ... ويحدث أيضا أن يكون صحيحا.
    Vay be. Şu elbiseye bak. Aman Tanrım. Open Subtitles ياللعجب، أنظر لذلك اللبس يا إلهي
    Gayet iyi giyinmişsin ve ben golf oynamam. Open Subtitles لقد ارتديتي اللبس المناسب فـ أنا لا ألعب الجولف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more