"اللجام" - Translation from Arabic to Turkish

• Dizginleri
• Koşum
• koşumu
• kayış
• eyeri
• yuları
• tasmasını

Topuklarını iki tarafına vurduğunda, Dizginleri hafiflettiğinde ve ruhunu serbest bıraktığında, hayatımda hiç olmadığı kadar at olmayı istedim.
عندما رأيتك توخزينه على جانبيه بكعب حذائك وتشدين اللجام وفي كل حياتي لم أفكر بأن أكون حصان

"Tutku seni yönetirse bırak aklın Dizginleri tutsun"
إن كان الشغف يقودك فدع المنطق يمسك اللجام

Dizginleri bırakıp atın yelesini tutmuştu.
ممسكاً بشعر الحصان وتاركاً اللجام

Bana Koşum takıldığında birçok şey gördüm ve duydum.
حينما كنت في اللجام سمعت ورأيت اشياء كثيره

Yirmi beş çocuğun koşumu çıkarıldı. Tek bir aksilik bile çıkmadı.
لقد أزيل اللجام عن 25 طفلاً وبدون أي مضاعفات

Yürüyüş için dışarıda olduğumuzda ve köpek Kennadaysa kayış sonuna kadar açık olur 8-10 metrelik kayış ve denemek hiç vazgeçmiyor.
كنا نمشي وكيني جعلت اللجام على اقصى طول 30او 40 قدم لم تياس ولا زالت تحاول

Şu eyeri bir deneyeceğim.
سنحاول أن نضع اللجام .

O yuları ata geri tak. Buradan çıkar.
ضعى اللجام على الحصانة و اخرجيها الى هنا

Evet, işte bu yüzden kardeşimin doğaüstü tasmasını çekiştirdiğimde böyle baş belası yere geldim.
أجل، ولهذا يكون الوضع مزعجًا حين تسحبين اللجام الخارق للطبيعة الخاص بأخي.

Dizginleri alayım mı tatlım?
هل لي أن أخذ اللجام , عزيزتي؟

Shannon, kalk. Dizginleri tut.
إنهضى وأمسكى اللجام

Dizginleri tut.
تولى اللجام يا فتى

İşte. Dizginleri sen al.
خذى، أمسكى بسير اللجام

Geri gelin! Dizginleri çekin!
سيدتي إرجعي، سيدتي اللجام

Dizginleri Gaius'a verme zamanı geldi.
حان وقت إعادة اللجام "إلي "جايوس

Koşum işlemi görmemiş çocukları tam olarak ne zaman ve nerede bulacağımı biliyordum böylece Maggie'yle, beni buldunuz.
عرفت بالضبط اين ومتى اضع اجساد اؤلئك الصغار المزال عنهم اللجام لكي تجداني انت وماجي

Sanırım Koşum takımı yeterince ısındı.
أظن أن اللجام حار بما فيه الكفاية الآن

O Koşum çıkarma makinesini incelemeyi çok isterim.
كنتُ سأُحبُ فرصة فحص ماكنة إزالة اللجام

koşumu çıkarılan 12 çocuğun doku örnekleri.
هذه عينات الأنسجة من 12 طفل تمّ إزالة اللجام عنهم

Bir grup koşumu çıkarılmış çocukla beraber.
مع مجموعه من الاولاد المزال عنهم اللجام

kayış yüzünden nefes alamıyor.
شد اللجام كثير أزعجها جدا

Tamam, şu eyeri bir deneyeceğim.
- حسنا . سوف أجرب هذا اللجام .

yuları, elinle sıkıca tut. Deh!
إمسكي اللجام جيداً

Peki neden tasmasını bırakmadı.
لماذا لم يقم بترك اللجام فحسب؟