9 yaşındaydım. Bir günlüğüne Washington'a bir plastik şirketiyle görüşmek üzere gelmiştin. | Open Subtitles | كنت في التاسعة من عمري و أنت كنت تقول ذلك في اجتماع مع شركات اللدائن |
Ve büyük plastik kâseyi getir. | Open Subtitles | وأحضري لي سلطانية اللدائن البلاستيكية الكبيرة |
Denizin bir kilometre karesinde, ortalama 46.000'den fazla plastik atık yer alıyor. | Open Subtitles | ابداعاتنا الصناعية الملوِثة، جميع أنحاء العالم متوسطة، يوجد أكثر من 45 ألف نوع من نفايات اللدائن |
Hepsi plastik olsun mümkünse. | Open Subtitles | وأكمام ومسارات، على أن يكونوا جميعًا صنيعي اللدائن إن أمكن |
Manavın karnındaki dikişlerin çetrefilli oluşu ayrıntıya gösterdiği özen, plastiği insan etine eklemesi... | Open Subtitles | تعقيد الرّتق في بطن بائع الفواكه، الدقّة في التفاصيل، ربط اللدائن باللحم |
Vulkanize kauçuğu ve endüstriyel plastiği dakikalar içinde işleyebilir ama DARPA henüz organik materyalleri nasıl işleyeceğini çözebilmiş değil. | Open Subtitles | تستطيع إنتاج مطاط مفلكن (الفلكنة عملية كيميائية تهدف إلى تحويل المطاط إلى مواد ذات درجة تحمل أكبر) و اللدائن الصناعية في غضون دقائق و لكن "داربا" لم تكن قادرة على معرفة (داربا أو وكالة مشاريع البحوث المتطورة الدفاعية) |
Demek istediğim, şu büyük sanayi tipi eti marketlere yollamadan önce tuttuğumuz büyük yuvarlak plastik silindirler vardı. | Open Subtitles | ما أقصده أنّه كانت لدينا هذه اللّفائف الكبيرة من اللدائن الصناعية، التي كنا نستعملها لتلفيف اللّحم قبل إرساله لمحلاّت البيع. |
Dün buraya bir adam geldi ve ben... ona plastik sattım. | Open Subtitles | جاء رجل يوم أمس، وبعتُ له بعض اللدائن. |
Her şeyin bir anlamı vardır. plastik bir şeyin bile. | Open Subtitles | "لكلّ شيء معنى حتّى قطعة من اللدائن المصاغة" |
O yüzden plastik olursa ses çıkmaz. | Open Subtitles | آسف، أجل، نودّهم لدائنيين لأننا سنجتاز راصد معادن حساس جدًّا، اتّفقنا؟ لذا اللدائن ستمر خفية، أما المعدن... |
Evet, sanırım heykeltıraş Roxbury'deki bir mezbahadan plastik satın almış. | Open Subtitles | أجل، يبدو أنّ "الفنّان" قد اشترى بعض اللدائن من مجزرٍ في (روكسبوري). |
Yanmış plastik gibidir. | Open Subtitles | مثل اللدائن المحترقة. |
Biraz daha plastik eklememiz gerektiğini. | Open Subtitles | كأن علينا أن نضع بعض اللدائن |