"اللصوص" - Translation from Arabic to Turkish

    • hırsızlar
        
    • hırsız
        
    • hırsızların
        
    • hırsızları
        
    • hırsızlardan
        
    • soyguncular
        
    • hırsızlara
        
    • haydutlar
        
    • hırsızlarla
        
    • hırsızlık
        
    • Haramiler
        
    • hırsızın
        
    • soyguncu
        
    • haydutların
        
    • hırsızdan
        
    Büyük miktar altına ebedi seyahatten daha fazla ilgi duyan hırsızlar vardı. Open Subtitles كان هناك اللصوص الذين يهتمون بسرقة الذهب اكثر من اهتماممهم بالرحلة الابدية
    Dilenciler, hırsızlar bu cennette su kenarındaki kör kaplanlar balıkçılar ve de düşünürler. Open Subtitles المتسولين، اللصوص هنا فى الفردوس النمور العمياء على الميناء السماكين والمنشقين هو وهى
    Kafanızın içine girmesine izin verirseniz her hırsız kadar tehlikelidir. Open Subtitles و خطرةٌ هي كما اللصوص لو سمحتَ لها بالعبث بعقلكَ
    hırsızların birçoğu karşı koyacak. Normal infaz memurlarım uygunsuz olacak. Open Subtitles العديد من اللصوص سوف يقاومون قواتى النظاميه لن تكون كافيه
    Seni öldürmeyeceğim. hırsızları öldürmeyiz, bir arkadaşa ihanet ettiklerinde bile. Open Subtitles لذلك لن أقتلك فأنا لاأقتل الأصدقاء اللصوص حتى ولو خونة
    Sahildeki hırsızlardan birinin onu etkilemek için bir başka hırsıza saldırdığını duydum. Open Subtitles سمعت أن أحد اللصوص على الشاطئ، رغب بإثارة إعجابها، فاعتدى على آخر
    Fakat Paradise'daki soyguncular, atik hırsızlar değirmenciler, su kenarındaki balıkçılar Fahişeler ve travestiler. Open Subtitles المتسولين، اللصوص هنا فى الفردوس النمور العمياء على الميناء السماكين والمنشقين هو وهى
    Bu ada kapalı küçük bir adadır. sahiller, korsanlar, hırsızlar.. Open Subtitles إنها جزيرة صغيرة وهي موطن اللصوص والقتلة وكل قراصنة الكاريبي
    Aa bırak şimdi. Gerçekten şu hırsızlar kabilesinin yiyecek kaçakçılığı yapmıyor mu sanıyorsun? Open Subtitles بالله عليكي , ألا تظنين أن هؤلاء اللصوص قد هربوا بعض الطعام أيضاً؟
    Biz hırsızlar, bok gibi parası olan zenginlerden çalıp yoksullara dağıtırız. Open Subtitles نحن اللصوص نسرق أموالاً قليلة من الأثرياء القذرين ونوزعها على الفقراء.
    Kaynakların dediğine göre hırsızlar milyonlarca dolar değerinde askeri düzeyde silah çaldılar. Open Subtitles المصادر تقول أن اللصوص هربوا بأكثر من مليون دولار من أسحلة الجيش,
    Kaynakların dediğine göre hırsızlar milyonlarca dolar değerinde askeri düzeyde silah çaldılar. Open Subtitles المصادر تقول أن اللصوص هربوا بأكثر من مليون دولار من أسحلة الجيش,
    Annem, kalabalıkta hırsız ve dilenci çok olur dedi. Open Subtitles لا أَستطيع. أمى تقول هناك الكثير من اللصوص والشحاذون بين الجمهور
    - Çingenelerin çok hırsız olduğunu söylediler. - Bu doğru değil, Majesteleri. Open Subtitles أخبرونني لأن الغجر كثير من اللصوص ذلك ليس حقيقي، فخامتكَ
    Bir hırsız çetesine katılıp annesini çok üzdü. Open Subtitles والتحقبمجموعهمن اللصوص,فكاد انيحطمقلبوالدته..
    İlk hırsızların neden beşinci bir ortağa ihtiyaç duyduklarını anlamıyorum. Open Subtitles و لا أعلم لم احتاج اللصوص الأصليون الى شريك خامس
    Burası haydutların ve hırsızların bir araya geldiği kanunsuz bir yer. Open Subtitles مكان غير خاضع لقانون حيث قُطّاع الطرق، اللصوص والقَتَلة احتشدوا وامتزجوا
    Emirleri uygulamak. Benim işim bu hırsızları alıp sahile götürmek. Open Subtitles أتّبع الأوامر، إنه عملي أن آخذ هؤلاء اللصوص إلى الميناء
    Biz daha büyük hırsızlardan çalan hırsızlar olacağız. O kadar. Open Subtitles نحن مجرد لصوص صغار يسرقون من اللصوص الكبار
    Sadece Müdür Turner bizi koridorda hırsızlara benzer halde görmemiş gibi yapalım. Open Subtitles دعينا فقط ان نتظاهر انه لم يرانا بالرواق واننا نلبس كملابس اللصوص
    haydutlar Şahin Geçiti'nde altını almak için saldıracaklar. Bunu nasıl öğrendin? Open Subtitles اللصوص سيهاجمون حمولة الذهب في ممر فالكو.
    -bir zamanlar New York ve Paris'te bizim gibi büyük hırsızlarla çalıştığını öğrendik. Open Subtitles لقد إكتشفنا أن هذا البروفيسير كان من أعظم اللصوص في شانجهاي ونيويورك وباريس
    Ruhunda hırsızlık olan biri bunu düşünür ancak. Open Subtitles اللصوص هم فقط الذين يفكرون بى بهذة الطريقة
    Bu Haramiler Moğollar çekildikten çok uzun zaman sonra bile hatırlanacaklar. Open Subtitles هؤلاء اللصوص سيقدرون بعد فترة طويلة عندما يطرد المغول
    Hiçbir hırsızın kimliği belirlenemedi ya da hiçbiri tutuklanmadı. Open Subtitles لم يتم التعرف على أى من اللصوص أو القبض عليهم
    Bu soyguncu için akşam biraz erken bir saat, değil mi, Komiser? Open Subtitles مبكر جداً على مساء اللصوص ألا تعتقد مفوض ؟
    Babam seninle beni bir hırsızdan korurken öldü. Open Subtitles أبي مات و هو يحميـني أنا و أنتي من اللصوص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more