Büyük jest sanırım birazcık bekleyebilir. Gitmeliyiz. | Open Subtitles | حسناً، اللفتة الكبرى يمكنها الإنتظار، أظن |
Biliyorsun, bunun büyük bir jest olmasını istedim | Open Subtitles | أنت تعرف، أردت أن تجعل هذه اللفتة الكبرى. |
Bu büyük bir jest! Beni çok seviyor olmalısın. | Open Subtitles | هذه اللفتة منك تعنى أنك تحبنى حقاً |
Bu jeste minnettarım, ama burada sadece bir ay kalacağım. | Open Subtitles | أقدر اللفتة اللطيفة و لكني سأبقى هنا لشهر واحد |
Umarım bu jesti iyi niyet gösterisi olarak algılarsın. | Open Subtitles | آمل أن تأخذ هذه اللفتة باللطف الذي نويت له. |
Bu büyük bir jest! Beni çok seviyor olmalısın. | Open Subtitles | هذه اللفتة منك تعنى أنك تحبنى حقاً |
Kendi de pek çok kere yaptığı için büyük bir jest kadar takdir edeceği başka bir şey yoktu. | Open Subtitles | لا شيء تقدره أكثر من" "اللفتة العظيمة "مادامت قد قامت بعدد وافر منها بنفسها" |
Bence çalışmanı bağış olarak yapman çok güzel bir jest ama basınla konuşman bizim zararımıza olur. | Open Subtitles | [يضحك] أنت تعرف لماذا؟ اعتقد انه لشيء رائع ان كنت قد قدمت هذه اللفتة التبرع العمل الخاص بك، وشكرا لكم، |
Hayır, bir saat yol gidersen hoş bir jest olur. | Open Subtitles | اللفتة الطيفة هي أن تسافر ساعة |
Çünkü sadece jest yeterli olmayacaktır. | Open Subtitles | كافية تكون لن اللفتة لأن |
Bana yapacağınız uygun bir jest, generali... asker bırakma seçeneğinden vazgeçirmemi... ve ayrıca Chicago'daki olay konusunda... kişisel yükümlülüklerinizle ilgili belirsizliklerden... kurtulmanızı sağlayacaktır. | Open Subtitles | اللفتة الكريمة التي قمت بها تجاهي ستجعلني أقنع الجنرال بأن يعدل عن خيار ترك حامية كما سأزيل سحابة الشك التي تخيم على مسؤولياتك الشخصية وبالتحديد تلك الحادثة التي وقعت في (شيكاغو) |
Ve Nate jest konusunda haklıydı. | Open Subtitles | وكان (نيت) محقًّا بشأن اللفتة العظيمة |
Kadınlar boyle derler ama, ...güzel bir jeste de bayılırlar. | Open Subtitles | حسناً, النساء يقُلن ذلك، لكنّهن يقدّرن اللفتة اللطيفة. |
Ücreti düşük ama jesti çok büyüktür. | TED | التكلفة عرضية ولكن تاثير اللفتة ضخم. |