"اللكم" - Translation from Arabic to Turkish

    • yumruk
        
    • Yumruklama
        
    • Vurmayı
        
    • Yumruklar
        
    • Yumruklamayı
        
    • Yumruklamaktan
        
    Sadece torbasına bakmak için yumruk atmayı kesiyor. Open Subtitles أجل، لا يتوقف عن اللكم إلا عندما يتحقق من مخدراته.
    O adamın tam yüzüne yumruk attığı videoyu izleyen oldu mu? Open Subtitles هل أي شخص يرى أن الفيديو له اللكم أن المتأنق في وجهه؟
    Kavgadan, içkiden ve tükürmekten, yumruk ve tekme atmaktan söz etmek yok. Open Subtitles حتى لا نتحدث عن الحرب، الشرب، البصق، اللكم والركل. تعلمون.
    Tamam, biliyor, biliyor. Yumruklama hakkında her şeyi biliyor. Open Subtitles أجل , هو يعرف , هو يعرف هو يعرف بشأن اللكم
    "Sikişme ve Yumruklama"'ın yanına yaklaşamıyordu, gece ve gündüz gibiydi. Open Subtitles لا تتطابق مع "اللكم والنكاح" ولا حتّى متقاربة، الليل والنهار
    Böyle Vurmayı da Harvard'da mı öğrendin? Open Subtitles أين تعلمت اللكم مثل استخدام السكين؟ هارفارد؟
    Neye kızdığını söyle ve Yumruklar savrulsun. Open Subtitles فلتخبرني بما يغضبك بعدها تبدا في اللكم
    Yumruklamayı, adam kaçırmayı ve şantajı bırakınca iyi biri gibi gözüküyorsun. Open Subtitles بمجرد أن تركتي الإختطاف و الإبتزاز و اللكم جانبا تبدين شخصا جيدا
    Onu sadece Yumruklamaktan daha güzel. Open Subtitles هذه طريقة أفضل من مجرد اللكم
    Sana bu evin sahibi tarafından beni koruma emi verildi buna yumruk atman dâhil değil. Open Subtitles أترين, الأن، طلبَ منكِ أن تفعلي أي شيء لتساعدني به من قبل سيد البيت وهذا لا يشمل اللكم
    Tamam. Geçen sefer, yumruk ve tekmelerini çekmemen üzerinde çalışıyorduk. Open Subtitles حسناً,في أخر مرة تساهلتِ في اللكم
    Doğru yumruk attığından emin misin? Open Subtitles هل أنت متأكد إنك اللكم الصحيح؟
    yumruk atabilene kadar tüpte kalacak. Open Subtitles سيبقى في الشيشة حتى يكون بمقدوره اللكم
    Bence insanların Hillary Clinton'a bu kadar saygı göstermesinin sebebi bu işte çünkü kimse onun kadar yumruk kaldıramaz. Open Subtitles انا أعني , ذلك لماذا السكان يحترمون "هيلاري كلنتون " كثيراً لأن لااحد يتحمل اللكم مثلها
    Sen canlı bir yumruk torbasısın. Open Subtitles أنت مثل الكيس البشرى للتدرب على اللكم.
    Sen canlı bir yumruk torbasısın. Open Subtitles أنت مثل الكيس البشرى للتدرب على اللكم.
    yumruk, kör bir adamın bastonu gibidir, anladın mı? Open Subtitles اللكم كعكاز رجل أعمى، هل تفهم؟
    "Sikiş ve Yumruklama"yı ülke çapındaki fuarlarda tanıtacağım. Open Subtitles سأذهب في جولة بخصوص "اللكم والنكاح" حول دولتنا الرائعة
    Komik, çünkü bunu "Sikişme ve Yumruklama"'yı o yazmadığı için söylediğini düşünmüştüm. Open Subtitles تقصد ذلك لأنها ليست من ألّف "اللكم والنكاح" في المقام الأوّل
    Anchor Beach'ın bu tür törenlere veya "Yumruklama çemberine" karşı hiç toleransı yoktur. Open Subtitles ثانوية "شاطئ إيكر" لا تتسامح أبدا مع المضايقات و الإعتداء أو أيّا تكن حلقة اللكم هذه
    belki de, azıcık dürtüp Vurmayı deneyebilirsin Open Subtitles ربما ، حاول المزيد من اللكم والتحرك؟
    Yumruklar ve tekmeler mi? Open Subtitles اللكم و الركل ؟
    Yumruklamayı bırakmıyor. Open Subtitles لن يتوقّف عن اللكم.
    Yumruklamaktan yorgun, bitkin düşürdü onu. Open Subtitles تعب من اللكم فأصبح منهكا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more