"اللهو" - Translation from Arabic to Turkish

    • eğlence
        
    • Oyun
        
    • eğlenmek
        
    • eğlencesine
        
    Hakikaten öyle zira müziğin papazlık mesleğine mükemmel yakışan çok masumca bir eğlence olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles حقا لفعلت,لأننى أعتبر الموسيقى من ضروب اللهو الممتع البريء وتتماشى تماما مع وظيفة رجل الدين
    Sonra eğlence düşkünleri gelir, mallarını inceler ve götürürler. Open Subtitles عندما اللهو الصاخب يطير لفحص مشترياتهم وأخذهم للبيت
    İkiniz başka zaman Oyun oynayabilirsiniz. Şu anda ikinizden birini ayıramayız. Open Subtitles يمكنكما اللهو في وقتا آخر حاليا لا نستطيع خسارة أيا منكما
    Klişeleşmiş batılı bakış açısının aksine, Harem, Sultan'ın Oyun bahçesi değildi... Open Subtitles على عكس التحريف المقصود من الغرب لم ذلك بغية اللهو واللعب
    Elmas veya inci değil... biz sadece eğlenmek istiyoruz. Open Subtitles ..... نحن فقط نبغى بعضا من اللهو لا ماس و لا لؤلؤ ...
    Biraz eğlenmek için hazır olduğunda arabaya gel. Open Subtitles انك جاهز لبعض اللهو , اصعد الى عربتى
    Cumartesileri uçurtma uçurmak yerine eğlencesine bu işi mi yapacak? Open Subtitles كهواية بحثا عن المرح في ظهيرة يوم السبت بدلا من اللهو بطيارة ورقية؟
    Kalplerini eğlence olsun diye kırıyormuşuz. Open Subtitles أنـّهن الضحايا وأننا حطّمنا قلوبهن من أجل اللهو
    Bizi geri çevirirsen eğlence planlarını kimin bozduğunu öğrenmek isteyecektir. Open Subtitles والآن، لو انك تركتنا نذهب بعيداً فهو سيطلب معرفة من افسد عليه مخططات اللهو.
    Bir erkeğim ihtiyaç duyduğu tek şey bir parça eğlence... kara-kara düşünmesini ve kalbinin gizemlerini... anlamaya çalışmasını önleyecek kadın dolu bir ev. Open Subtitles من يتكلم عن الحب ؟ -كل ما يريده المرء هو القليل من اللهو -بيت ملئ بالنساء الجميلات كل فترة
    eğlence ve şamataya harcamak üzere bütün yılın karı var elimizde! Open Subtitles لدينا أرباح السنة كلها لننفقها على اللهو والمرح!
    Mesai saati bitti. eğlence saatindeyiz. Open Subtitles حسنا، لقد عملت لساعات، حان وقت اللهو
    Merhaba.eğlence evine hoşgeldiniz,beyler. Open Subtitles مرحبا بكم فى بيت اللهو , يا رفاق
    Hayie.Babacikla eski bir Oyun oynicaz. Open Subtitles الا أنه ينقصنا قدر بسيط من اللهو مع داديو العجوز
    Günde 100 mil yol alabiliyorlar ve yolculuk sırasında Oyun oynuyorlar. Open Subtitles يمكن لها أن تجوب مئة ميل في اليوم الواحد. و أثناء سفرها، يحلو لها اللهو.
    - Gerçek bir ilişki istemiyordun. Oyun oynamak, kur yapmak, öylesine takılmak istedin. Open Subtitles أنتِ لا تُريدين علاقة حقيقة أنتِ تُريدين اللهو
    Çocuklarıma hep şunu söylerim. "Önce iş, sonra Oyun." Open Subtitles لقد اعتدت أن أقول لأبنائي العمل أولا، ثم اللهو فيما بعد
    Belki Oyun oynamaktan yorulmuşsundur. Open Subtitles ربما فكرتى انكى تعبتى من اللهو
    eğlenmek için politikacıların, pezevenklerin... ve gangsterlerin kullandığı oteller. Open Subtitles التي كانت يستخدمها السياسيون ورجال العصابات عندما يرغبون في اللهو التي كانت يستخدمها السياسيون ورجال العصابات عندما يرغبون في اللهو
    Eğleniyorum, hatta daha da fazla eğlenmek istiyorum. Kabul et şunu artık! Open Subtitles ،المزيد من اللهو لذا تعودي على ذلك
    Ona eğlenmek deniyor. Open Subtitles هذا اسمه اللهو.
    Belki bu hem öldürmek hem eğlenmek içindir. Open Subtitles ربما هذا للقتل و اللهو
    Ondan gerçekten hoşlanıyorsan tamam ama sırf eğlencesine oyalanıyorsan... Open Subtitles أعني لا بأس إن كنتِ معجبة به لكن إن كنتِ تحاولين اللعب معه على سبيل اللهو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more