| Efendimiz ölmüş. Başka birine karşı yükümlü değilim! | Open Subtitles | إنّ اللوردَ ماتُ أنا لَيْسَ لِي اي واجبُ إلى أي شخص آخر |
| Efendimiz insanlarla konuşurken muhafızlar burada bekler. | Open Subtitles | عندما يَعطي اللوردَ جمهوراً الحرّاس يَنتظرونَ هنا |
| Efendimiz işte bu dağdır. Bu yüzden kendisine öyle deriz. | Open Subtitles | إنّ اللوردَ هو ذلك الجبلِ لذا نَدْعوه الجبلَ |
| Efendimizin ölümünü, vasiyet ettiği gibi bir sır olarak saklamalıyız. | Open Subtitles | نحن يَجِبُ أَنْ نَكْتمَ موتَ اللوردَ سِرّا كما تَمنّى |
| Yarın Efendimizin naaşını vasiyetine uygun olarak Suwa Gölü'ne gömeceğiz. | Open Subtitles | غداً سَنَدْفنُ جسمَ اللوردَ في بحيرةِ سيوا كما تَمنّى |
| Sizi küçük düşürmek için Efendimizin dublörünü kullandılar! | Open Subtitles | يَستعملونَ شبيةَ اللوردَ لجَعْلك تَبْدو صغيراً |
| Bu arada Efendimiz çoktan ölmüş. | Open Subtitles | إضافةً إلى إنّ اللوردَ ماتُ |
| Efendimiz işte bu dağdır. | Open Subtitles | إنّ اللوردَ هو ذلك الجبلِ |
| Efendimiz döndü! | Open Subtitles | اللوردَ رجع |
| Eğer Efendimizin dublörlüğünü reddedersen, öldürüleceksin. | Open Subtitles | لو رْفضُت تمثيل اللوردَ سَتَمُوتُ |
| Evet, şimdi de Efendimizin hanımlarıyla tanışacaksın. | Open Subtitles | حَسناً أنت سَتَقابل عشيقات اللوردَ |