Gördüğünüz gibi su Kahverengi, çamur ve petrol Kahverengi ve hepsi birleştiğinde suyun içinde ne olduğunu görmek gerçekten çok zor. | TED | كما يمكنك رؤية اللون البني لكل من الماء والطين والنفط، لذا عندما تمتزج معا، يُصبح من الصعب رؤية ما يوجد بالماء. |
Bu o güzel Kahverengi kabuğu oluşturuyor. | TED | وهي المسؤولة عن اللون البني الذهبي للقشرة |
Kahverengi idrarda bulunan glikoz miktarini belirtir. Mavi renk idrarda bulunan protein miktarini belirtir. | TED | اللون البني يدل على كمية الجلوكوز في البول. اللون الأزرق يشير إلى مقدار البروتين في البول. |
- Koyu Kahverengi mi? | Open Subtitles | قولي لي , أهو من نوع الدببة ذات اللون البني الداكن ؟ |
Ama kesildiğinde kahverengiye dönüp gücünü kaybediyor. | Open Subtitles | ولكن بمجرد ان يٌقص يتحول الي اللون البني ، ويفقد قوته |
püsküllü yeni bir prada çantası alamaman çok kötü olmuş Kahverengi kürküyle uyum içinde olurdu. | Open Subtitles | من السيئ انك لم تتمكني من شراء شنطة البرادا الجديدة لكنا طابقنا اللون البني للشعر |
Kahverengi renk kan ve mide asidinin karışmasıyla oluşur. | Open Subtitles | اللون البني حدث بسبب أن الدم اختلط مع حمض المعدة |
Kahverengi gençlerse beslenme sırasının sonunda yer alıyor. | Open Subtitles | تكون الطيور اليافعة ذات اللون البني في أسفل الترتيب الهرمي للكوندور اثناء الأكل. |
Gözleri mavi değil, Kahverengi benekli yeşil. | Open Subtitles | عيونه الزرقاء الحالمة؟ لونهما ليس أزرقا انهما خضراوتان و فيهما القليل من اللون البني |
Bejimsi Kahverengi olan mı, kahverengimsi bej olan mı? | Open Subtitles | اللون القمحي مع اللون البني و اللون البني مع اللون القمحي |
Asla Kahverengi ve siyahı beraber giyen bir kadınla birlikte olmazsın sen. | Open Subtitles | أنت لن تقوم أبداً بمضاجعة إمرأة إرتدت اللون البني والأسود معاً. |
50'lerden bu yana Kahverengi ve siyaha karşı böylesine bir nefret görmemiştim. | Open Subtitles | يا رجل، لم أرى مثل هذا المقدار من الكراهية تجاه اللون البني والأسود مند الخمسينات. |
Proteinler ve şekerler parçalanıp kendilerini yeniden düzenleyerek halkamsı yapılar oluşturduğunda Maillard tepkimeleri olur, bu aynı Şükran Günü hindisi ve hamburgerlere ayırt edici, zengin Kahverengi rengini veren ışık yansımaları gibidir. | TED | تفاعل مايلارد يحدث عندما تتفكك البروتينات والسكريات وتعيد ترتيب جزيئاتها مشكلة بنية شبه حلقية والتي تعكس الضوء بشكل يعطي الطعام مثل ديك الحبش لعيد الشكر والهامبرغر ذاك اللون البني المميز والغني . |
Ömelanin Kahverengi ton yelpazesindeki cilt renklerini ve yanı sıra siyah, Kahverengi, sarı saç renklerini meydana getirir; feomelaninse, çillerin kızılımsı kahvesi ve kızıl saça rengini verir. | TED | الأول هو اليوميلانين، الذي يزيد من درجة اللون البني للبشرة، وكذلك الشعر الأسود والبني والأشقر، والثاني هو الفيوميلانين، الذي يسبب النمش البني المحمر والشعر الأحمر |
Bu Cengaver Kelebeği donuk Kahverengi beckerwood, kızıl kelebek, kırlangıç kuyruk, dev kelebek. | Open Subtitles | هؤلاء ذوات اللون الفضي بجانب ذوات اللون البني ،(بيكروود)، (الفراشة الحمراء) (سوالوتايل)، (الطاووس) |
Daha da önemlisi Kahverengi fotoğrafta daha iyi çıkar. | Open Subtitles | والأهم، اللون البني أفضل في التصوير. |
Kahverengi ana renklerden biri. | Open Subtitles | اللون البني هو أحد ألوانك الأساسية |
Bu Kahverengi olanda ise lityum vardır. | Open Subtitles | و هذه ، ذات اللون " البني ، إنها " الليثيوم |
Kargo aracının gelmesini bekliyorum ki bu arada şirket renginiz Kahverengi mi? | Open Subtitles | إذًا, أنا منتظر شاحنة "يو بي إس", للوصول، يو بي إس", هو مجمعٌ للتسوق" *. وللمعلومية, لونُ شركتكِ هو اللون البني! |
Kahverengi ve siyahı beraber giymeyi severim. | Open Subtitles | أحب اللون البني والأسود مع بعض. |
Birkaç hafta içinde Kısa Ot Vadisi kahverengiye dönüşür. | Open Subtitles | بغضون أسابيع، تتحوّل سهول العشب القصير إلى اللون البني |