Buda oldukça tehlikeli. Sağ taraftaki büyük şey dünyada sahip olduğumuz Lityum. | TED | وذلك بالغ الخطورة. الشئ الضخم، على اليمين، هو الليثيوم الموجود في العالم. |
Evinde Lityum ararken su örneği alın ve boruları kontrol edin. | Open Subtitles | و أنت تبحث عن الليثيوم خذ عينة مياه و تفحص المواسير |
Dolaysıyla rnerk olarak yüksek performans piller için Lityum gibi maddeleri elde etmek mümkün olabilir. | TED | انه من الممكن استخراج عناصر هامة جداً مثل الليثيوم للبطاريات عالية الاداء .. |
-Eva lityumu diet kolayla içerdi. | Open Subtitles | هل تعرفين يا كورتني أنت يجب أن تأخذي المزيد من الليثيوم او تحصلي على حمية الكوكا |
Lithium'la Prozac var. Başka ne olsun? | Open Subtitles | لقد سبق وصفت لي البروزاك و الليثيوم ماذا تريدين غير ذلك ؟ |
nükleer yakıt olarak florürlü tuz kullanıyordu spesifik olmak gerekirse; Lityum, berilyum, uranyum ve toryum florür. | TED | وهو استخدامه لأملاح الفلوريد كوقود نووي وخاصة فلوريد الليثيوم والبيريليوم واليورانيوم والثوريوم. |
Lityum gibi bazı tedavi seçenekleri, ruh hâlini dengeye sokarak tehlikeli düşünce ve davranışları dizginleyebilir. | TED | بعض الأدوية مثل الليثيوم يمكن أن تساعد في إدارة الأفكار والسلوكيات الخطرة عن طريق تثبيت المزاج. |
Taşınabilir cihaz ve elektrikli arabalarda bulunan Lityum iyon bataryalar 30 yıllık bir prensibe dayanıyor. | TED | بطّاريات أيونات الليثيوم في الأجهزة المحمولة والسيارات الكهربائية قائمة على مبدأ وُجد منذ 30 عام. |
Böylece 8 ayımı bu yıldızdan gelen Lityum profilini inceleyerek geçirdim. | TED | إذَا قمت بإستثمار اكثر من ثمانية اشهر لدراسة عرض خط الليثيوم داخل ذلك النجم |
Bir GloboTech tükenmez Lityum pili takın. | Open Subtitles | سنضع بها خلية الليثيوم الخاصة بجلوبوتك لتبقى مدى الحياة |
Lityum piller 3.7 volt elektrik üretir. | Open Subtitles | بطاريات الليثيوم تطلق 3.7 فولت من الكهرباء |
Karbondioksit'i süzmek için Lityum hidroksit kullanıyoruz. | Open Subtitles | نستخدمها لخلط هيروكسيد الليثيوم مع ثاني أكسيد الكربون |
Lityum annedeki üç semptoma da yol açabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يسبب الليثيوم أعراض الأم الثلاثة |
Lityum rutin toksikoloji incelemesinde çıkmaz, korkuluk. | Open Subtitles | الليثيوم لا يظهر بفحص السموم أيها الفزاعة |
...hidrojen, helyum, Lityum gibi. | Open Subtitles | الهيدروجين .. الهيليوم .. الليثيوم وهذه الأشياء |
Veya Lityum klorür ya da siklofosfamid. Ne olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | أو كلوريد الليثيوم أو سيكلوفوسفاميد ليس لديه علم |
Liby, şirketimin yeni ürettiği Lityum iyon pilin adı. | Open Subtitles | إنها بطارية الليثيوم والآيون الجديدة الخاصة بشركتي |
Banyoda ayağın kayar, kalbin durana kadar lityumu basarlar ya da kapı koluna asıp intihar etti derler. | Open Subtitles | ستنزلقين في الحمام أو سيجبرونكِ على تناول الليثيوم حتى يتوقف قلبكِ أو سيشنقونكِ على معلق الباب ويقولون أنّه انتحار |
- Biliyor musun, Courtney, daha fazla Lithium veya diyet kola almalısın. | Open Subtitles | هل تعرفين يا كورتني أنت يجب أن تأخذي المزيد من الليثيوم او تحصلي على حمية الكوكا |
Deliryum, lityuma işaret ediyor. Bir şey bulamadığımızı biliyorum... | Open Subtitles | الهذيان يشير إلى الليثيوم أعلم أننا لم نجده، لكن.. |
Lityumun üzerindeyken bunu içmemelisin. | Open Subtitles | من المفروض أن لا تدخّني ذلك عندما يكون لديك الليثيوم |