- Bu muhtemelen, Bayan Oliver... - Leydi Stubbs'ın nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لايمكن ان تكون هكذا يا سيدة اوليفر انا اعلم اين الليدى ستابس |
Hala Leydi Stubbs dediğimiz bayan işine yarasın diye aşağıya bir mektupla geldi. | Open Subtitles | عندما طلبت السيدة المدعوة الليدى ستابس ان تذهب للراحة بعد اطّلاعها على البريد |
Siz dün gece ayrıldıktan sonra Leydi Tressilian hizmetlisini çağırmış. | Open Subtitles | بعد ان تركتها الليلة الماضية الليدى تريسيليان ضربت الجرس لخادمتها |
Leydi Eve Sidwich ve Sör Alfred McGlennan Keith. | Open Subtitles | الليدى ايف سيدويتش و سير ألفريد ماكجلينان كيث |
- Horace, oğlum. Yeğenim Lady Sidwich. - Nasılsınız? | Open Subtitles | هذه يا صديقى ، ابنة أخى الليدى سيدويتش اهلا و سهلا |
Leydi Eve'nin ülkemize nasıl geldiğini biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل سمعت كيف أتت الليدى ايف الى هذا البلد ؟ |
Leydi Jane Grey, Kraliçe Catherine Howard gibi ünlü insanların... idam edildiği malzemelerin orijinalleridir. | Open Subtitles | انها القطع الأصلية التى استُخدمت تاريخيا مع الليدى جين جراى والملكة كاترين هوارد عندما تم قطع راسيهما اثناء الثورات |
Leydi Dalroy bana küçükken çok iyi davranmıştı... ve ben de gidiyorum. | Open Subtitles | لقد كانت الليدى دالورى عطوفة جدا معى عندما كنت صغيرة وانا سوف اذهب |
Oh, evet, konuştuğunuz kişi Leydi Edgware. Buna inanabilirsiniz. | Open Subtitles | نعم, انت تتحدث مع الليدى ادجوار, هل تصدق هذا ؟ |
Leydi Edgware'in kayıp mektuptan dolayı hiç merak duymaması garip. | Open Subtitles | انه من العجيب ان الليدى ادجواير لم تبدى اى فضول او استغراب على هذا الخطاب المفقود |
Üç, Leydi Edgware hiç mektup almadığını söylediğinde yalan söylüyordu. | Open Subtitles | ثالثا: الليدى ادجواير كذبت عندما قالت انها لم تستلمه |
Bu nedenle hiç kuşku yok ki, sence Leydi Edgware kocasının öldürülmesinden sorumlu. | Open Subtitles | ولهذا السبب نحن هنا , لأعتقادك بان الليدى ادجوار هى المسئولة عن مقتل زوجها |
Lanet olsun, Leydi Edgware söylediği yerde bulunmamışsa, masadan hiç kalkmadığına yemin edeceğini tahmin edebiliriz. | Open Subtitles | اللعنة, لقد كانت الليدى على العشاء فعلا وباقى الضيوف يجزمون انها لم تغادر الطاولة |
Bu ona Lord Edgware'i öldürme ve bir sahtekarı kullanarak Leydi hazretlerine suçu yükleme fırsatını verebilirdi. | Open Subtitles | وهذا كان سيعطيه الفرصة, لكى يقتل اللورد ويقوم بأدانة الليدى بمساعدة منتحلة لشخصيتها |
Bu durumda Leydi Edgware'in teyzeniz olduğunu söylediğinizde, o bu sözcükten bir şekilde alınmıştı, ve sadece sorhoş bir gencin kullandığı kaba bir söz değildi. | Open Subtitles | وانت الذى اشرت الى الليدى ادجوار ب العمة وفيها اشارة الى شئ تعنيه حسب ما اذكر وليست مجرد عبارة وقحة صدرت من شاب سكران |
Lord hazretlerinin sekreteri Matmazel Carroll'un söylediğine göre, bu elbisenin aynını Leydi Edgware Lord hazretlerini ziyaret ettiği sırada giyiyordu. | Open Subtitles | والذى قالت عنه تماما, سكرتيرتها, الأنسة كارول انه نفس الزى الذى ارتدته الليدى عند زيارتها للورد |
Her halükarda üzülmemeniz gerekiyor, çünkü artık Leydi Edgware filminizde yer alıyor. | Open Subtitles | حسنا, على اى حال, يجب ان تكون سعيدا لأن الليدى ادجوار يمكنها الآن الظهور فى فيلمك |
Fakat bir şey açık, katil Leydi Edgware'in Sör Montague'nün yemeğinde olduğunu öngörememişti. | Open Subtitles | ولكن, هناك شئ واضح ان القاتل لم يتوقع حضور الليدى ادجوار فى حفل العشاء |
Leydi Geraldine aile sorunlarını düzene sokmam için kalmamı rica etti. | Open Subtitles | لقد طلبت منى الليدى جيرالدين البقاء قليلا حتى انتهى من بعض الشئون العائلية |
Leydi Geraldine kuzeni Ronald Marsh'ı çok seviyor görünüyor. | Open Subtitles | يبدو ان الليدى جيرالدين معجبة بابن عمها رونالد مارش |
- Lady Guinevere zarar gördü mü? | Open Subtitles | ـ أريد أولاً معرفة أن الليدى جينيفر سالمه ؟ |