Galiba oyun sizin gibi biri olma hevesimi arttırdı. | Open Subtitles | .أعتقد أن اللّعبة تُبرز طموحي الكبير لأكون مثلك |
Çok güçlü, çok ciddi bir oyun karşıtı teması vardı. | Open Subtitles | .توجد بها فكرة جدّ قوية لم تكن في اللّعبة |
Ders bitene kadar burada saklanacağız, çünkü ben bu oyunu oynamıyorum. | Open Subtitles | سنتخفى هنا حتّى نهاية الصفّ لأنني لن أشارك في هذه اللّعبة |
Herkesin adına oyunu bitireceğiz ki herkes gerçek dünyaya dönebilsin. | Open Subtitles | سنهزم اللّعبة نيابةً عن الجميع، فيعود كلّ اللّاعبين لعالم الواقع. |
Evet, hayır, haklısın. Pekala, onu kenardan geçelim ve oyunun son dakikasıymış farzedelim, tamam mı? | Open Subtitles | دعينا نتجاوزه من الجانب, ونتظاهر أنّها آخر لحظات اللّعبة, إتفقنا؟ |
oyundan çok uzun süre uzak kaldım. Ne kadar özlediğimi bile unutmuşum. | Open Subtitles | لبثت بعيدًا عن اللّعبة لزمن طويل إلى أن نسيت قدر اشتياقي لهذا. |
Aşağıdaki görüntüye bakılırsa, yepyeni bir Oyuna katılmayı düşünmeye ihtiyacın var. | Open Subtitles | بمناسبة الشيئ أنظر الى الأسفل يا رجل أعتقدك أنك تحتاج أن تفكر حول اللّعبة الأخرى |
oyun başladığında Nen devreye giriyor ve oyuncuyu oyunun içine çekiyor. | Open Subtitles | حين تبدأ اللّعبة فإنّ أنشطة النين تجذبك إلى داخلها. |
oyun efsanevi olarak görülse de çok sayıda kopyası mevcut. | Open Subtitles | تلكَ اللّعبة تعتبر أسطورة، لكن ثمّة وفرة من النُسخ. |
Şimdi ise geri tepiyor. oyun piyasaya çıkalı 10 yıldan fazla oldu. | Open Subtitles | لكنّها الآن غدَت محفّزًا للاقتتال، ورغم أنّ اللّعبة بدأت منذ 10 سنين... |
Çünkü bu oyun oyuncuların birbirinden kart almasına dayanıyor. | Open Subtitles | لأنّ هذه اللّعبة معتمدة على سرقة اللّاعبين للبطاقات من بعضهم بعضًا. |
Ama bunun sorumlusu oyun değil oyuncu, bu da beni korkutuyor. | Open Subtitles | لكنّي أخشى عقليّة اللّاعبين وليس اللّعبة. |
Bu oyun sanal bir dünyada geçmiyor. Gerçek dünyada bir yerlerde geçiyor. | Open Subtitles | اللّعبة ليست منصّبة في عالم افتراضي، بل منصّبة في مكان ما بالعالم الواقعيّ. |
Bu oyunu büyük büyükannem icat etti. | Open Subtitles | إنها اللّعبة التى اخترعتها جيلبريث الجدّة الكبيرة. |
Bu oyunu oynuyorsun çünkü bu görev kötüye giderse suçlanacak tek kişinin, kendin olmayacağını düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تحيك تلكَ اللّعبة ، لأنكَ تظنّ ، لو آلت تلكَ المهمة جنوباً ، لن تكون الوحيد الذى سيلاقى لوماً. |
oyunu ilk biz bitirsek bile beni huylandırıp durur. | Open Subtitles | وهذا لن يبارح تأنيبي، حتّى لو أنهينا اللّعبة أوّلًا. |
Bu yüzden bu saçmalığa son vermeye çalışıyoruz. oyunu bitirmek için adam topluyoruz. | Open Subtitles | ولهذا نحاول درء هذه الفوضى، فإنّنا نُجنّد حلفاءً لإنهاء اللّعبة. |
Sana söylemeseydim, o oyunun varlığından bile haberin olmayacaktı. | Open Subtitles | لم تكن لتقتني تلك اللّعبة إن لم أكن قلت لك عنها |
Sana Bu oyunun Vücut Kontrolü İle Daha İyi Olacağını Söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك بأن هذه اللّعبة هي أفضل بكثير عند السيطرة على جسمك |
oyundan çıkmanın yolunu arıyorlar. | Open Subtitles | بل ينازعون لإيجاد سبيل للخروج من اللّعبة. |
Oyuna sahip olan bir şahıs, şansını denemek için 50 Avcı'yı işe almış. Ancak birisi bile geri dönmemiş. | Open Subtitles | ذات يوم استئجر رجل 50 صيّادًا لخوض اللّعبة لكنّهم لم يعودوا منها. |
Oynadığınız bu küçük Oyunda sen açık vermedin, o verdi. | Open Subtitles | اللّعبة التي كنتما تلعبانها، لم تكشفها أنتَ، بل هي من كشفتها. |
Kasım'da bu şehirdeki tek oyuncu yine ben olacağım. | Open Subtitles | بحلول نوفمبر ، سأبقى أنا اللّعبة الوحبدة في المدينة |
Bu oyun iki kişiyle de oynanır. | Open Subtitles | يمكن لإثنان اللّعب بهذه اللّعبة. |