"اللّعبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • oyun
        
    • oyunu
        
    • oyunun
        
    • oyundan
        
    • Oyuna
        
    • Oyunda
        
    • oyuncu
        
    • oynanır
        
    Galiba oyun sizin gibi biri olma hevesimi arttırdı. Open Subtitles .أعتقد أن اللّعبة تُبرز طموحي الكبير لأكون مثلك
    Çok güçlü, çok ciddi bir oyun karşıtı teması vardı. Open Subtitles .توجد بها فكرة جدّ قوية لم تكن في اللّعبة
    Ders bitene kadar burada saklanacağız, çünkü ben bu oyunu oynamıyorum. Open Subtitles سنتخفى هنا حتّى نهاية الصفّ لأنني لن أشارك في هذه اللّعبة
    Herkesin adına oyunu bitireceğiz ki herkes gerçek dünyaya dönebilsin. Open Subtitles سنهزم اللّعبة نيابةً عن الجميع، فيعود كلّ اللّاعبين لعالم الواقع.
    Evet, hayır, haklısın. Pekala, onu kenardan geçelim ve oyunun son dakikasıymış farzedelim, tamam mı? Open Subtitles دعينا نتجاوزه من الجانب, ونتظاهر أنّها آخر لحظات اللّعبة, إتفقنا؟
    oyundan çok uzun süre uzak kaldım. Ne kadar özlediğimi bile unutmuşum. Open Subtitles لبثت بعيدًا عن اللّعبة لزمن طويل إلى أن نسيت قدر اشتياقي لهذا.
    Aşağıdaki görüntüye bakılırsa, yepyeni bir Oyuna katılmayı düşünmeye ihtiyacın var. Open Subtitles بمناسبة الشيئ أنظر الى الأسفل يا رجل أعتقدك أنك تحتاج أن تفكر حول اللّعبة الأخرى
    oyun başladığında Nen devreye giriyor ve oyuncuyu oyunun içine çekiyor. Open Subtitles حين تبدأ اللّعبة فإنّ أنشطة النين تجذبك إلى داخلها.
    oyun efsanevi olarak görülse de çok sayıda kopyası mevcut. Open Subtitles تلكَ اللّعبة تعتبر أسطورة، لكن ثمّة وفرة من النُسخ.
    Şimdi ise geri tepiyor. oyun piyasaya çıkalı 10 yıldan fazla oldu. Open Subtitles لكنّها الآن غدَت محفّزًا للاقتتال، ورغم أنّ اللّعبة بدأت منذ 10 سنين...
    Çünkü bu oyun oyuncuların birbirinden kart almasına dayanıyor. Open Subtitles لأنّ هذه اللّعبة معتمدة على سرقة اللّاعبين للبطاقات من بعضهم بعضًا.
    Ama bunun sorumlusu oyun değil oyuncu, bu da beni korkutuyor. Open Subtitles لكنّي أخشى عقليّة اللّاعبين وليس اللّعبة.
    Bu oyun sanal bir dünyada geçmiyor. Gerçek dünyada bir yerlerde geçiyor. Open Subtitles اللّعبة ليست منصّبة في عالم افتراضي، بل منصّبة في مكان ما بالعالم الواقعيّ.
    Bu oyunu büyük büyükannem icat etti. Open Subtitles إنها اللّعبة التى اخترعتها جيلبريث الجدّة الكبيرة.
    Bu oyunu oynuyorsun çünkü bu görev kötüye giderse suçlanacak tek kişinin, kendin olmayacağını düşünüyorsun. Open Subtitles أنتَ تحيك تلكَ اللّعبة ، لأنكَ تظنّ ، لو آلت تلكَ المهمة جنوباً ، لن تكون الوحيد الذى سيلاقى لوماً.
    oyunu ilk biz bitirsek bile beni huylandırıp durur. Open Subtitles وهذا لن يبارح تأنيبي، حتّى لو أنهينا اللّعبة أوّلًا.
    Bu yüzden bu saçmalığa son vermeye çalışıyoruz. oyunu bitirmek için adam topluyoruz. Open Subtitles ولهذا نحاول درء هذه الفوضى، فإنّنا نُجنّد حلفاءً لإنهاء اللّعبة.
    Sana söylemeseydim, o oyunun varlığından bile haberin olmayacaktı. Open Subtitles لم تكن لتقتني تلك اللّعبة إن لم أكن قلت لك عنها
    Sana Bu oyunun Vücut Kontrolü İle Daha İyi Olacağını Söylemiştim. Open Subtitles قلت لك بأن هذه اللّعبة هي أفضل بكثير عند السيطرة على جسمك
    oyundan çıkmanın yolunu arıyorlar. Open Subtitles بل ينازعون لإيجاد سبيل للخروج من اللّعبة.
    Oyuna sahip olan bir şahıs, şansını denemek için 50 Avcı'yı işe almış. Ancak birisi bile geri dönmemiş. Open Subtitles ذات يوم استئجر رجل 50 صيّادًا لخوض اللّعبة لكنّهم لم يعودوا منها.
    Oynadığınız bu küçük Oyunda sen açık vermedin, o verdi. Open Subtitles اللّعبة التي كنتما تلعبانها، لم تكشفها أنتَ، بل هي من كشفتها.
    Kasım'da bu şehirdeki tek oyuncu yine ben olacağım. Open Subtitles بحلول نوفمبر ، سأبقى أنا اللّعبة الوحبدة في المدينة
    Bu oyun iki kişiyle de oynanır. Open Subtitles يمكن لإثنان اللّعب بهذه اللّعبة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more