"اللَّهُ أعلَمُ" - Translation from Arabic to Turkish

• Tanrı bilir
• Kim bilir
• Tanrı biliyor
• arattı

Geleceğin ne getireceğini Tanrı bilir.
اللَّهُ أعلَمُ ما المستقبل الذي سَيَجْلبةُ.

Geleceğin ne getireceğini ancak Tanrı bilir.
اللَّهُ أعلَمُ ما المستقبل الذي سَيَجْلبةُ.

Neler yaşadığını, nerede olduğunu Tanrı bilir.
اللَّهُ أعلَمُ أين هي، بإِنَّهَا تَمْرُّ بها.

Polisler yakalarsa Kim bilir ne yaparlar.
لو ان ، الشرطة تَمْسكُه، اللَّهُ أعلَمُ ما هم يَعملونَ.

Tanrı biliyor bana en fazla iki kere çocuk yardımı parası ödemiştir.
اللَّهُ أعلَمُ هو يَدِينُني مرّتين التي في حمايةِ الطفولة.

Mati seni bana her yerde arattı.
اللَّهُ أعلَمُ بنا كلنا امي أرسلَنتي للبَحْث عنك

O adamın ne zaman geleceğini Tanrı bilir.
اللَّهُ أعلَمُ عندما ذلك الرجلِ سَيَرْجعُ.

Ama onun kime söylediğini Tanrı bilir.
لكن اللَّهُ أعلَمُ مَنْ أخبرَ.

Ev istilacılarını yakalayana kadar bile sabredemezler. Bu yüzden onları tüfeklerle vururlar ve- ve, oh, neler yaptıklarını bir Tanrı bilir, Frank.
يُمْكِنُ أَنْ يُدينَهم بالبنادِقِ و، و uh، اللَّهُ أعلَمُ الذي إليهم، فرانك.

- Bir de beni öğrenirse, Tanrı bilir ne...
إذا أَتحدّثُت عنك، اللَّهُ أعلَمُ ماذا سَيحصل. .

Tanrı bilir Rajinder nerede.
اللَّهُ أعلَمُ اين أنَّ راجيندر.

Tanrı bilir neresi.
اللَّهُ أعلَمُ أين.

Kim bilir daha başka neler vardır. Dışarıda güvende değiliz. Anladın mı?
اللَّهُ أعلَمُ بعد ذلك , مالذي سيجعلنا غير آمنين؟

Kim bilir o kadar parayla neler yaptılar.
اللَّهُ أعلَمُ بالذي عملوه بكُلّ المال

Kim bilir neler.
مَع a إحتفال مبهرج / الصحافة، أطراف، اللَّهُ أعلَمُ ما.

Kadınları nasıl taciz ettiklerini Tanrı biliyor.
اللَّهُ أعلَمُ كَمْ آذوا النِساءَ بذلك

"Kalbimdekinin sen olduğunu Tanrı biliyor."
" اللَّهُ أعلَمُ منذ متى أنت في قلبِي "

"Kalbimdekinin sen olduğunu Tanrı biliyor."
" اللَّهُ أعلَمُ متى... جِئتَ إلى قلبِي "

Mati seni bana her yerde arattı.
اللَّهُ أعلَمُ بنا كلنا امي أرسلَنتي للبَحْث عنك الفطور سيبردُ.