"المؤمنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Confessor
        
    O sırada yapılacak en iyi şey o gibi gelmişti ama Confessor'un, masumluğunu kanıtlamak için uğraşacağını hesaba katmamışım. Open Subtitles بدي لي ان هذه هي افضل خطه في هذا الوقت. ومالم اخذه في الحسبان كان محاربة المؤمنه لاثبات برائتك.
    Confessor, Arayıcı'sı olmadan Arayıcı da Confessor'u olmadan dolaşamaz fakat eski püskü pelerinli yaşlı bir adama kim bulaşır ki? Open Subtitles المؤمنه لا تستطيع الترحال بدون باحثها، و الباحث لا يستطيع الترحال بدون مؤمنته. لكن من الذي يزعج نفسه
    Artık, yöntemlerimdeki hataları görebiliyorum, Confessor. Open Subtitles اري الاخطاء في طريقي الان, ايتها المؤمنه.
    - Tabii Confessor ama o sıralarda buradan çok uzakta olsanız daha iyi olur. Open Subtitles كما تأمرين, ايتها المؤمنه لكن لو الامر كذلك، يجب ان تكوني علي بعد كبير من هنا.
    Aldığım emirler, General Nass gelene kadar Confessor'u burada tutmak. Open Subtitles لكن الاوامر تقتضي باحتجاز المؤمنه حتي يصل الي هنا.
    Bir Confessor'un dünyaya erkek bir çocuk getirmesi son derece nadirdir doğarsa da yetişkinliğe erişmesine izin verilmez. Open Subtitles ان تلد المؤمنه ولد هذا امر نادر الحدوث. لكن لو ان واحد ولٍد , لا يمكن السماح له بالنمو الي مرحله البلوغ.
    Confessor, kendinin de ölmekte olduğunu biliyordu fakat kendisini değil sadece Arayıcı'yı düşünüyordu. Open Subtitles و المؤمنه عرفت ايضاً انها كانت تموت لكنها لم تكن تفكر في نفسها فقط فيه هو.
    Confessor ile Arayıcı arasındaki bağı anlamadı ve bana ihanet etti. Open Subtitles انه لم يفهم الرابطه التي بين المؤمنه والباحث. وخانني.
    Fakat bu Confessor, bu Arayıcı onların da bir kaderi var. Open Subtitles لكن هذه المؤمنه وهذا الباحث لديهم قدر ايضاً.
    Arayıcı ve Confessor'le bu tarafa doğru geldiğine şüphe yok. Open Subtitles لا شك انه يسرع الخطي الان .الي هنا مع الباحث و المؤمنه
    Emredersiniz Confessor, denerim fakat korkarım ki başarısız olacağım. Open Subtitles حسنا أيتها المؤمنه ، سوف أحاول ولكنني أخشى أن أخذلك
    Confessor, bir şey söyleyebilir miyim? Open Subtitles آه ، أيتها المؤمنه ، هل أستطيع محادثتك بأمر ما؟
    Confessor sizinle gelip D'Haranlarla savaşmak istiyorum. Open Subtitles ايتها المؤمنه أريد أن آتي معكم والقتال ضد الدهاريون
    Confessor, size hizmet edebilmek için yaşamama izin verin. Open Subtitles ايتها المؤمنه, ابقي علي حياتي .لعلك تحتاجين لخدماتي
    Belki Arayıcı ölünce Confessor daha işbirlikçi olur. Open Subtitles ربما عندما يموت الباحث .ستكون المؤمنه اكثر تعاونناً
    Demek istediğim eğer Arayıcı ve Confessor'ü yakaladığını sanırsa bizi aramayı bırakır. Open Subtitles أعني، لو انه اعتقد انه قد أسر الباحث و المؤمنه .فسيتوقف عن البحث عنا
    Confessor'ün bir dokunuşu yeterince ipucu olur mu? Open Subtitles ربما لمسه من يد المؤمنه ستعطيك الافكار الكافية؟
    Bir insana doğruyu söylettirebilir, bu olayın "Confessor" kısmı. Open Subtitles ."يمكنها أَن تجعل شخص يقول الحق، وهذا جزء "المؤمنه
    Size yalan söylediğim için özür dilerim, Confessor. Open Subtitles اسف اني كذبت عليك, ايتها المؤمنه.
    Confessor'ün bebeğini ve Arayıcı'yı, Lord Rahl'a götürebilirsen, belki başarısızlığını affeder. Open Subtitles لو استطعت تسليم طفل المؤمنه و الباحث الي اللورد "رال" ,ربما يستطيع مسامحتك علي فشلكم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more