"المؤن" - Translation from Arabic to Turkish

    • erzak
        
    • malzeme
        
    • malzemeleri
        
    • erzaklar
        
    • malzemeler
        
    • yiyecek
        
    • erzakları
        
    • erzakı
        
    • ikmal
        
    • erzaka
        
    • erzağa
        
    • malzemelerin
        
    • stok
        
    • kâhya
        
    • kilere
        
    erzak arabaları ve sahra mutfağı gece bize yetişirse memnun oluyoruz. Open Subtitles نحن مسرورون أن عربة المؤن والمطبخ يمكنها الوصول إلينا فى الليل
    Siz, benim erzak arabamı alır ve teslimatı yaparsanız kampın içerisine girebilirsiniz. Open Subtitles لكن لو اخذتم عربه المؤن و قمتم بالتوصيل، .تستطيعون الدخول الي المعسكر
    Sizi bugün sabah radyoda dinledim ve Tanrı bana size malzeme getirmemi söyledi.'' TED لقد سمعتكم على الإذاعة المسيحي اليوم، والرب قال لي أن أُحضِر لكم المؤن."
    Al Hayy'ye tibbî bakım malzemeleri ve doktor götüren konvoya eşlik ediyoruz. Open Subtitles نحن في مرافقة قافلة من المؤن الطبية ودكتور الى الحي
    erzaklar sadece 3 nüsha yazılı emirle dağıtılır. Open Subtitles توزيع المؤن يتم بكتابه الامر فى ثلاث نسخ
    malzemeler gelecek, o zamana kadar dayanmalıyız. Open Subtitles المؤن سوف تنضب يجب أن لا نسرف حتى هذا الحين
    Söylediğim, bir yiyecek arama bağlamında, bunun sadece riskin azaltılması için en iyi yol olduğu. Ve gerçekten antropologlar içinde TED ما أقوله هو أن هذه بكل بساطة هي أفضل طريقة لتخفيف المخاطر في عملية البحث عن المؤن.
    erzakları yiyip ve ipleri kemiriyorlardı, bu nedenle uzunca bir süre kediler, gemiciliğin vazgeçilmezi olmuşlardı. TED فقد التهمت المؤن وقرضت الحبال، وبالتالي فقد أصبحت القطط رفقة لا غنى عنها للبحارة منذ زمن بعيد.
    Bu erzak onlara soğuk ve zorlu kış boyunca yetecektir. Open Subtitles هذا المؤن يجب أن يبقيهم خلال الأوقات الطرية والباردة المقبله.
    Her hafta erzak bulmak için hastalığın bulaştığı bölgelere giden adamlarınız var. Open Subtitles و الان لديكم فريق ذهب للخارج للمناطق الموبوءة لأجل المؤن كل اسبوع
    Bu bölgedeki tek kantin, erzak aramaya çıkmaktır. Open Subtitles المطعم الوحيد في هذه المنطقة يبحث عن المؤن
    Beyler, bir kısmımız erzak temin etmek için kıyıya çıkacağız. Open Subtitles والآن يا رجال، ستقوم مجموعة منا بالنزول إلى البر للحصول على المؤن.
    Ana akaraya gitmemiz ve erzak almamız gerekiyor. Open Subtitles علينا أن نذهب إلى الجزيرة و نحضر بعض المؤن
    Değirmenden erzak ve su verildi hepsi dağıtıldı. Open Subtitles أحضروا المؤن و الماء الى تحت الطاحونة و سنقوم نحن بالباقى
    Bu tekneler deltaya malzeme taşıyorlar, Yüzbaşı. Open Subtitles هذه القوارب تحمل المؤن من الدلتا يا كابتن
    Önce durup yolculuk için malzeme alacağız. Open Subtitles أولا يجب أن نتوقف لشراء بعض المؤن من أجل الرحلة
    Cephane veya malzeme ihtiyacı olanların, ihtiyaçlarını karşılamalarının tam zamanı. Open Subtitles إن كان أحدكم يحتاج إلى المؤن أو الذخائر فهذه هي اللحظة المناسبة لذلك
    tuvaletleri temizlemek, bulaşıkları yıkamak, ve depodan malzemeleri almak. Open Subtitles تنظيف الحمامات فرك الصحون ويذهب للمستودع للحصول على المؤن
    Gerekli malzemeleri toplamalısınız. Albayda ihtiyacımız olanların listesi var. Open Subtitles لتجهيز المؤن واللوازم الأساسية الكونكول لديه القائمة للأشياء التي نحتاج إليها
    erzaklar ulaşmasından sonra bile, öğünleri için günde bir adam öldürdü. Open Subtitles حتى بعد أن بدأت المؤن تصل ظل يقتل رجلاً في اليوم تلبية لاحتياجاته
    Neden bu kadar uzun sürdü bilmiyorum, ama dostlarım sonunda malzemeler yollamışlar. Open Subtitles لا أعرف سبب تأخرهم لكنّ أصدقائي أرسلوا بعض المؤن
    Nüfus çoğaldı, ve Batı kentleşmeye başladı ve yiyecek arayan geçmişimizle bağlantı zayıfladı. TED ازداد التعداد السكاني وتحضّر الغرب مضعفاً الاتصال بماضينا في البحث عن المؤن.
    Zaten şu toprak mevzusundan dolayı ite kaka cezalandırılıp, erzakları kesintiye uğradı. Open Subtitles صفقة الارض وقد زجت في احلاقهم ومازالوا معاقبين بقطع المؤن
    erzakı dürüstçe paylaşacağız ve gördüğüm ilk gemiyi buraya sizi alması için göndereceğime söz veriyorum. Open Subtitles وسنتقاسم المؤن رجل لرجل و سأبلغ أول سفينة أراها وسأرسلها إليك لالتقاطك
    Sancaksız Kardeşlik, halkı bize karşı kışkırtıp ikmal kervanlarımızla kamplarımızı yağmalıyor. Open Subtitles الأخوية بلا راية يحشدون العامة ضدنا، ويغيرون على قوافل المؤن والمعسكرات
    Bir şey yok hanιmefendi. Sadece erzaka ihtiyacιmιz var. Open Subtitles لاتقلقي ياسيدتي ، فقط نحتاج الى بعض المؤن
    Ama daha fazla yiyeceğe ihtiyacımız olacak. Daha fazla erzağa. Open Subtitles لكننا نحتاج لمزيد من الطعام، مزيد من المؤن
    malzemelerin eşit dağıtıldığından emin olmalıyım. Open Subtitles يجب أن أذهب لأري المؤن ، لأتأكد . من إنها ستكفي
    Son bombalar atılmadan önce çoğu stok dağıtılmış olmalı. Open Subtitles لا بدّ من إنّهم وزعوا أغلب المؤن قبل سقوط آخر صاروخ
    Ben dolaplara bakayım. Siz kilere bakın. Open Subtitles انا سأبحث في الخزانات وانت افحصوا مخزن المؤن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more