| Gerçek parayı ver, ben de gerçek elmasları vereyim. | Open Subtitles | اعطيني المالَ الحقيقيَ وأنا اعطيك الماسَ الحقيقيَ. |
| Böylece patronlarına bilgi verip elmasları ele geçirebilirsin. | Open Subtitles | لذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تُعلمَ رؤسائَكَ و و تكتسبْ الماسَ. |
| - Sen bize elmasları ver, ben de hemen imzamı atayım. | Open Subtitles | تَعطينا الماسَ الحقيقيَ , وأنا سَأُوقّعُه. |
| Bak, ne diyeceğim, buraya gelip benimle konuşursan, neden elmas hırsızlığı yaptığımı sana anlatırım. | Open Subtitles | أنا سَأُخبرُك الذي، تَجيءُ في هنا ويَتكلّمُ معني، أنا سَأُخبرُك الذي أَسْرقُ الماسَ. |
| Amsterdam'daki gemiye elmaslar için işaret vereceğim. | Open Subtitles | أنا سارسل لأمستردام لتَشْحنُ الماسَ. |
| elmasların vücudunda olduğunu biliyorum ama nerede? | Open Subtitles | أَعْرفُ بإنّ الماسَ في الجسد، لكن اين؟ |
| Gerçek elmasları bize verirsen imzalayacağım. | Open Subtitles | تَعطينا الماسَ الحقيقيَ , وأنا سَأُوقّعُه. |
| Belki Dembo'yu senin vurduğunu düşünüyorlardır, böylece elmasları kolayca alabilecektin. | Open Subtitles | حَسناً، لَرُبَّمَا يَعتقدونَ قَتلتَ Dembo لذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَأْخذَ الماسَ. |
| Bana sadece elmasları getir! | Open Subtitles | فقط هات لي الماسَ |
| - elmasları bu gece götürmeliyim. | Open Subtitles | - يَجِبُ أَنْ أُحرّكَ الماسَ اللّيلة. |
| elmasları hiç sevmem aslında. | Open Subtitles | أنا لا أَحْبُّ الماسَ حتى. |
| elmasları Fransa'ya götür. | Open Subtitles | خُذْ الماسَ إلى فرنسا، |
| elmas kaçakçılığı yapıyorlarmış | Open Subtitles | هم كَانوا يُهرّبونَ الماسَ. |
| Yaklaşık bir karatlık elmas. Beyaz altından. | Open Subtitles | إنّ الماسَ تقريباً a قيراط. |
| Çünkü gerçek elmaslar inşaat alanında, Jay' in kasasında. | Open Subtitles | لأن الماسَ الحقيقيَ... ... فيخزينةجاي في موقعِ البناء. |
| - Çünkü gerçek elmaslar.. | Open Subtitles | لأن الماسَ الحقيقيَ... |
| elmaslar taklitleriyle değiştiriliyor. | Open Subtitles | إنّ الماسَ يَستبدلُ بzirconiums رخيص... |
| Sana elmasların yerini söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنا سَأُخبرُك حيث إنّ الماسَ... |