"المبادئ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ilkeleri
        
    • prensip
        
    • prensipleri
        
    • ilkeler
        
    • prensipler
        
    • değerler
        
    • prensiplerin
        
    • prensibi
        
    • ilkelerden
        
    • ilkelerine
        
    • prensibini
        
    • prensiplerden
        
    • ilke
        
    • ilkelere
        
    • ilkelerin
        
    Yani görüyorsunuz ki gazeteciliğin temel ilkeleri gerçekten değişmiyor burada, değil mi? TED لذا بامكانكم أن تروا أن المبادئ الأساسية للصحافة، لم تتغير بشكل كبير هنا، أليس كذلك؟
    Emek ekonomisinde "Telafi Farkı" diye çok temel bir prensip vardır. TED وهو من المبادئ في اقتصاد العمل والعمال، ما يسمى "بالتعويض الفارق"
    Öğretmenlik ve danışmanlık yaparken geliştirdiğim prensipleri duymak isteyebileceğinizi sanıyorum. TED و ربما تحبون أن تستمعوا إلى بعض المبادئ التي قمت على تطويرها في عملية التعليم و الإرشاد
    Sığırcıkların dansı, pek çok ilkeye bağlı işliyor. Bu ilkeler, temelde bugün size açıkladığım ilkeler. TED حسناً ، وظائف الهمهمة تشير إلى عدد من المبادئ، وهي في الأساس المبادئ التي شرحتها لكم اليوم.
    Şimdi sizlere hızlıca, birkaç prensipten daha bahsedeceğim. Bunlar, eğitim ve kariyerinizi planlama konusunda yararlı olacak ya da eğer öğretmenlik yapıyorsanız, genç bilim insanlarına öğretme ve danışmanlık yapabilme becerinizi artıracak prensipler. TED والآن سوف أعرض عليكم سريعا بعض من المبادئ الأخرى التي ستكون مفيدة في تنظيم تعليمك وسيرتك المهنية، أو إذا كنت معلما، كيف يمكنك أن تحسن من أسلوبك في التعليم و الإرشاد للعلماء الناشئين.
    Araştırmanın, gerçek üretken fikrin ana değerler olduğu şirket kültürlerinden geliyorsun. Open Subtitles والتفكير الإبداعي هما المبادئ الأساسية تذهب للعمل في شركات التبغ ثقافة شركات التبغ ثقافة مبيعات
    Zaman içinde bilim bütünüyle, bir tanım sürecine, ağların, prensiplerin ve yasaların izahı şekline dönüşecek. TED آنذاك، سوف تصبح كل العلوم استمرارية للوصف وشرحاً لشبكات المبادئ والقوانين..
    Aynı hataları tekrarlamamak adına hangi ilkeleri benimsemeliyiz? TED ما هي المبادئ التي علينا أن نتبناها من أجل تجنب تكرار نفس الأخطاء؟
    Karşıtlıklara sahipler, birbirleriyle kıyaslanamaz ilkeleri destekliyorlar -- her ne demekse – ama yine de bireyler ve kültürler olarak bu idealler hayatımıza anlam ve amaç katıyor. TED لديهم تناقضات توافقها مع المبادئ غير القابلة للقياس التي تشكل مع بعضها البعض ، مهما تكن، ومع ذلك فإن هذه المثل تعطي معنى وهدف لحياتنا كثقافات وأفراد
    Bilginin ve sevginin gizemli ilkeleri arasında bir fark gözetir misiniz? Open Subtitles هل تقوم بأي تميّز بين المبادئ الغامضة من المعرفة
    prensip Bay Rinditch'e bir şey ifade etmez, bayan. Open Subtitles المبادئ لا تعنى شيئا للسيد رينديتش يا انسة
    Bir prensip ise "Böyle işe yarar ve her zaman bunu hatırlamalısın" Open Subtitles في حين تنص المبادئ على أن فعلاً ما يمكن تحقيقه بطريقة تبلورت على مر العصور
    Ateşle oynayarak hava girişi, yanma ve yanık gaz gibi ateş hakkındaki temel prensipleri öğreniyorlar. TED من خلال اللعب بها يتعلمون بعض المبادئ الأساسية النار كالاستنشاق والاحتراق و العادم
    Her zaman izleyeceğimiz aynı prensipleri hâlâ izliyoruz. TED مازلنا نتبع نفس المبادئ التي ظللنا نتبعها دائما.
    Son ilke ise saygıdır, saygı olmadan diğer ilkeler işe yaramaz. TED المبدأ الأخير هو الإحترام، والذي لا تعمل أي من المبادئ الأخرى بدونه.
    Peki bu prensipler bu kadar güçlüyse, neden iş yaşamında yaygın olarak uygulanmıyor diye düşünebilirsiniz. TED حسنا، إذا كانت هذه المبادئ قوية جدا، فقد تفكرون، لماذا ليست شائعة في مجال الأعمال التجارية؟
    Araştırmanın, gerçek üretken fikrin ana değerler olduğu bir şirket kültüründen geliyorsun. Open Subtitles وأنت الذي أتيت من شركات حيث ثقافة البحث والتفكير الإبداعي هما المبادئ الأساسية
    Ama kabul etmiyorsun çünkü prensiplerin ve gururun var. Open Subtitles ..لكنّك لن تقبله. لأن لديك المبادئ والكبرياء.
    Her neyse, çalışma prensibi oldukça basit. Open Subtitles على أي، المبادئ الأساسية للعمل هنا، بسيطة جداً.
    Onu korumak için kutsal saydığım ilkelerden taviz verecek değilim. Open Subtitles أنا لن أتوصل إلى حل وسط المبادئ الاساسية للتفاني بلادي من أجل المحافظة عليه
    Bu, halk eğitiminin ana ilkelerine aykırı. Open Subtitles فذلك يعارض المبادئ الأساسيّة للتعليم العام
    Yani kuantum fiziğinin temel prensibini kabul etti. Open Subtitles إذاً فقد تقبّل المبادئ الأساسية لفيزياء الكم.
    İlk prensiplerden başlayarak, fevkalade karmaşık ve kullanışlı bir sisteme kadar ulaşmak muazzam bir kişisel zafer. TED إنه انتصار شخصي هائل من الذهاب من المبادئ الأولى وصولاً خياليا إلى نظام معقد ومفيد.
    Okumayı bitirdikten sonra bu ilkelere 5 yıl boyunca devam ettim Open Subtitles بعد انهاء الدراسه استمريت بهذه المبادئ لخمس سنوات
    En basit ilkelerin ne olduğunu keşfetmeye bile başlamadık diye düşünüyorum. Fakat bence bunları düşünmeye başlayabiliriz. TED لا أعتقد انّنا بدأنا حتى بإكتشاف ما هي المبادئ الأساسية. ولكن أعتقد أننا يمكن أن نبدأ في التفكير فيها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more