Bilginiz olsun, daha önce hiç ıslak tişört yarışmasına katılmadım. | Open Subtitles | للمعرفة فقط لم أدخل من قبل في مسابقة التيشرت المبتل |
büyükbaba ıslak bagaj halısı gibi kokuyor | Open Subtitles | رائحة جدّي مثل رائحة ذلك الصندوق المبتل بالمرآب |
Silahımın ıslak olduğu yalandı. | Open Subtitles | كَانَ كذباً تجارياً قديماً الذي كُنْتُ أَعطيه لك حول مسدّسِي المبتل |
Kansere bağlı neoplazi sendromu adamı ıslak köpek gibi titretebilir. | Open Subtitles | متلازمة الورم الخبيث تتناسب مع السرطان و يمكن أن تسبب الرعشة كالكتكوت المبتل |
Evet, öyle, ıslak burunlu eniğim. | Open Subtitles | أجل, هذا ما ظننا, يا دبي الصغير ذو الأنف المبتل |
Öyle bir tavuk yapardı ki sanki eski ayakkabı, ıslak köpek, küflü peynir gibi... | Open Subtitles | ..... لقد كانت تطبخ الفرخة لها رائحة الحزاء القديم و تشبه الكلب المبتل... |
Bu ıslak tişörtle, sen-- | Open Subtitles | وبعد ذلك ماذا ستفعل بالقميص المبتل |
Puding, benim ıslak burunlu eniğim. | Open Subtitles | بودينغ, يا دبي الصغير ذو الأنف المبتل |
Senin amcığını öpüyorum senin tatlı ve ıslak amcığını. | Open Subtitles | "في أحلامي، أقبّل فُرجك المبتل." |
...rüyalarımda amcığını öpüyorum." "Tatlı, ıslak amcığını." | Open Subtitles | "في أحلامي، أقبّل فُرجك المبتل." |
- Bu ıslak tişört yarışmasındaki kız. | Open Subtitles | - هذه الفتـاة من مسابقة القميص المبتل |
Şu hep ıslak olan kova. | Open Subtitles | الـسطل المبتل دائمـاً |
Mutfağa girmeden ıslanan montunu çıkar. | Open Subtitles | إخلع معطفك المبتل قبل أن نذهب للمطبخ |