koruyucu kayışlarda aynı soğutucu sorununu buldular ve düzelttiler. | Open Subtitles | وجدت نفس مشكلة المبرد في نطاقات واقية, وتم اصلاحها. |
Hava borusu reaktöre yeterince soğutucu akıtabilir. | Open Subtitles | انبوب تخليص الهواء يمكنه ايصال المبرد الى عمق كافى فى القلب |
Hiç yıldız şeklinde Radyatör kapağı görmedim. | Open Subtitles | لم يسبق له مثيل على شكل نجوم المبرد مقبض الباب. |
En iyi kısmı, onu soğutucunun içinden su tabancalarıyla ıslatmamızdı. | Open Subtitles | أفضل جزء كان عندما رششناه بأسلحة الماء الموجودة في المبرد |
Soğutucuyu oksijenle temas ettirmeden yağ içine boşaltabilirsen reaktörü batırmadan önce güvenle nakledebilirsin. | Open Subtitles | إذا سحبت المبرد مباشرة إلى الزيت، من دون تعريضه للأكسجين يمكنك إزالته بأمان قبل غرق المفاعل |
Bunun anlamı, Soğutucuda kaçak var, ve yakın zamanda yere inmezsek, motorlar patlayacak. | Open Subtitles | ماذا يعني هذا؟ معني هذا هناك تسريب فى المبرد |
soğutma ünitesini kontrol etmeliyiz, çünkü sıcaklık şeyi çoktandır bok gibi. | Open Subtitles | كما يجب أن نفحص المبرد لأن درجات الحرارة أصبحت لعينة |
Biliyor musun, o buzdolabını açmak için 7 dakikan var. | Open Subtitles | أتعرفين يا عزيزتي؟ أمامك سبع دقائق فقط لتفتحي هذا المبرد اللعين |
Yine daha buzdolabına alkol koymayı unutmuş. | Open Subtitles | لقد فشلت مرة أخرى بأن تعيد ملئ هذا الصندوق المبرد بالمشروبات |
Ama soğutucu da alman gerek! Oradan kazıklıyorlar. | Open Subtitles | يجب عليك شراء المبرد بهذه الطريقة تحصل عليها |
Kanın yerine tuz soğutucu çözeltiyi enjekte etmeye hazırlanın. 00.19 | Open Subtitles | الإستعداد بحقن المحلول الملحي المبرد لكي يحل محل الدم. |
Pervanelere ulaşıp, enkazı temizlemeye başlamadan önce bu aşırı iletken soğutucu sistemini yeniden çalışır hale getirmeliyim. | Open Subtitles | عليّ إصلاح سلك المبرد لنعاود السيطرة على النظام قبل أن أصل إلى المروحة والعمل على إزاحة الحطام. |
- Her neyse şimdi şu Radyatör hortumuna bakar mısın? | Open Subtitles | حسنا, مهما يكن, داريل هل يمكنك فحص خرطوم المبرد أعتقد أن الخرطوم قد إنقطع |
Radyatör yüzünden burası onun için çok sıcak. | Open Subtitles | كان الجو حارا جدا بالنسبة لها هنا من قبل هذا المبرد. |
Tamam, kırılmış bir kapak contası 3 arızalı buji, mahvolmuş bir Radyatör var ve benzini yok. | Open Subtitles | حسناً، لديك كسر في رأس المكينة وثلاث شمعات احتراق محترقة واللوح المبرد مكسور، ولا يوجد بنزين |
Bu su tabancasının içine işiyorum, sonra soğutucunun içine atlayıp milleti gafil avlayacağım. | Open Subtitles | أنني أتبول في هذا السلاح المائي و سأقفز في المبرد و أُفاجئ الأخوة |
Tıpkı bizim gibi. Bu yüzden Soğutucuyu yemek niyetine yemiş olabilir. | Open Subtitles | علينا أن ننظر في إمكانية انه يستهلك المبرد للتغذية |
Bakalım Soğutucuda yemek için nelerimiz var. | Open Subtitles | سارى ما لدينا فى المبرد لنأكله |
Ana soğutma hattına birileri dışarıdan müdahale etmiş. | Open Subtitles | أنظروا، ما حدث هُنا كان خللًا في المبرد الرئيسي. |
O buzdolabını kontrol et. | Open Subtitles | أنظري إلي ما يحتوي عليه هذا المبرد |
O buzdolabına biradan fazlasını koymamız lazım. | Open Subtitles | علينا أن نضع أشياءاً أكثر من الجعة في ذلك المبرد. |
Affedersiniz. Aracımın buzluğu bozuldu. | Open Subtitles | {\pos(190,200)} . المعذرة ، إن وحدة المبرد لي معطلة |
Bana bu radyatöre nasıl kelepçelendiğimi sor. | Open Subtitles | إسألني.. كيف إلتصقت بهذا المبرد اللعين |
radyatörün kapağı çıktı ve metal kısmını elledi. | Open Subtitles | وجاء مقبض قبالة المبرد وأمسكت الجزء المعدني. |
Şampanyalar Soğutucuya. | Open Subtitles | الشامبانيا تذهب إلى المبرد تحت الصفر |
Tüm bu boru muhabbeti, soğutulmuş kalsiyum klorürü küçük bir su havuzunun altındaki bakır borudan geçirerek bir curling sahası oluşturabileceğimizin farkına varmamızı sağladı. | Open Subtitles | كل هذا الحديث حول الأنابيب جعلنا ندرك أنه بدفع كلوريد الكالسيوم المبرد من خلال أنابيب النحاس تحت حوض صغير من الماء |
Dikkat, ana panelleri soğutucudan çıkarmak için yetkiniz yok. | Open Subtitles | تحذير، ليس لديك الصلاحية ...لإزالة لوحات الطرد المركزي من المبرد... |
Bina görevlisi radyatörü tamir ediyordu ve beni onunla yalnız bırakma diye tutturdu. | Open Subtitles | السوبر تم تحديد المبرد وقالت انها لا تريد مني لتركها وحدها معه. |