| Özel Elçi, hazır olduğunuzda gidebilirsiniz. | Open Subtitles | المبعوث الخاص , يجب ان تصعدوا عندما تجهز |
| Elçi Bey, görevin başına senin geçeceğini söylediği gece buraya geldi, değil mi? | Open Subtitles | ليلة إخبار المبعوث لكِ.. بأنهم عيّنوكِ مسئولة عن المشروع فقد جاْ إلى هنا، صحيح؟ |
| Ama ben Elçi'yle konuştum ve işe dönmemin benim için en iyisinin olacağına karar verdik. | Open Subtitles | ولكني.. تحدثت إلى المبعوث.. واتفقنا على أن أفضل شيء لي هو الرجوع إلى العمل |
| Albay, Albay Chekov'u tanıyorsun. SGC'nin Rusya elçisi. | Open Subtitles | عقيد, أنت تعرف العقيد تشيكوف المبعوث الروسي إلى اس جي سي |
| Elizabeth'in elçisi ile buluşmaktan kaçınmandan sonra, | Open Subtitles | بعد ان توانيت عن لقائك مع المبعوث الانكليزي |
| Ben büyük kral Zerkes'in elçisiyim. | Open Subtitles | أنا المبعوث الخاص للاله العظيم الملك زيروكسس |
| Yarın elçiye şehri hakkında sorular soracaklar. | Open Subtitles | غداً سَيَسْألونَ المبعوث عن مدينتِه. |
| Elçinin anıyı silmeyi teklif ettiğini söyledin. | Open Subtitles | قلت إن المبعوث قد عرض ازالة تلك الذكرى |
| İngiliz elçisini sıkıştır, gerekiyorsa işkence yap. | Open Subtitles | ضيّق على المبعوث الإنجليزي وعذبه إن إستدعى الأمر |
| O bu yerden, bu evden, bu çağdan... fedakarlıkları için onurlandırılmayan takdir bekleyen bir Elçi. | Open Subtitles | إنه المبعوث يطالب بالثنا من هذا المكان ، هذا البيت ، هذا العصر، للتضحية التي لم يتم الوفاء بها |
| Bu müzik Kral'ı çağırmaya gönderilen bir Elçi olsun. | Open Subtitles | لتكُن هذه الموسيقي المبعوث لأستدعاء الملك. |
| Elçi Bey tutukluyla konuşmak istiyor. | Open Subtitles | يرغب المبعوث بالتحدث إلى السجين |
| İngiliz Elçi ile işler nasıl? | Open Subtitles | كيفَ هي الأمور مع المبعوث الإنجليزي ؟ |
| Persli bir Elçi seni bekliyor. | Open Subtitles | انه المبعوث الفارسي. ينتظرك. |
| Elçi Bey ayrıntı vermekten kaçındı. | Open Subtitles | تردد المبعوث بمناقشة التفاصيل |
| Elçi tüccarlar olmadan nasıl gelir? | Open Subtitles | المبعوث جاء من دون التجار. |
| Pers elçisi Leonidas'ı bekliyor. | Open Subtitles | المبعوث الفارسي ينتظر ليونايدس. |
| Fransız elçisi sizden haber bekliyor Kutsal Babamız. | Open Subtitles | المبعوث الفرنسي مازال ينتظر ردك يا ابي |
| - Kısa bir yolculuk olmak zorunda eğer kraliçenin elçisi ile buluşmayı kaçırmak istemiyorsan. | Open Subtitles | - يجب ان تكون امتطائه قصيره اذا كنت لاتريد ان تتأخر على لقائك مع المبعوث الانكليزي |
| Ben Anando Buhari, Botswana özel elçisiyim. | Open Subtitles | انا اندو بُهارى المبعوث الخاص للبتسوانا. |
| Persli ya da Yunanlı, hiç kimse elçiye zarar veremez. | Open Subtitles | لا يا رجل , فارسي أو يوناني... لا يهدد رجل ما المبعوث |
| Elçinin getirdiği haber dikkatlerini dağıttı. | Open Subtitles | لقد انشغلوا من أخبار هذا المبعوث |
| Kraliyet elçisini selamlıyoruz. | Open Subtitles | هنا لتحية المبعوث الملكي |