Ve burada gördüğünüz şey bir farenin labirenti çözmeye çalışması. Bu 6 kollu bir Labirent. | TED | ان ما ترونه هنا هو فأر يحاول ان يحل معضلة انها عبارة عن متاهة بستة أذرع .. وهناك القليل من المياه في المتاهة |
Bilimsel araştırma esnasında çok fazla çalışma çizimim oldu, bu farklı yoldan Labirent deneyine saygı duymayı sağlıyor. | TED | الكثير من أعمالي تنتج من البحث العلمي وهذه تعود على أثر تجربة المتاهة و لكن بطريقة مختلفة. |
labirentin her noktasında alçalacaklar ve onların üstündeki diğer taşlar da. | Open Subtitles | سوف يتم تغطية كل قدم من المتاهة. والآحجار الآخرى من فوقهم. |
Eğer labirentin içinde sıkıştıysak, nasıl ip yumağını bulacağız ve labirenti kapatacağız. | Open Subtitles | إذاً كيف نَجد الخيط ونغلق عمل المتاهة إن كنا عالِقين في المتاهة؟ |
Birinin bağırsaklarının deşilmesini engellemek senlik bir davranış değil, Maze. | Open Subtitles | وليس مثلك في الحصول على الطريق لنزع احشاء جيد، المتاهة. |
Bu labirentten çıkıp en temele insek ne olur ki? | Open Subtitles | ماذا لو استطعنا فقط قطع طريق خلال المتاهة. إلى الضروريات؟ |
labirente girip boğa kafalı Minotaur'u öldüren Theseus gibi olağanüstü ol. | TED | كن مذهلا كزيسيوس الذي دخل المتاهة وقتل المينوتور ذو رأس الثور |
Komiserim buraya gelecek ve garson kızın öldürüldüğü labirentte seni gördüğünü söyleyecek. | Open Subtitles | ملازمتي سوف تأتي هنا وستقول أنها رأتك في المتاهة حيث ماتت النادلة. |
Hikayenin rotası boyunca, labirentin fiziksel bir Labirent değil de bir roman olduğunu keşfeder | TED | ويكتشف خلال القصة، أن المتاهة ليست متاهة مادية وإنما هي رواية. |
Burası başlangıç efendim, ve burası da sırrı gizleyen Labirent. | Open Subtitles | من هنا البداية،مولاى. وهنا المتاهة التى تحوى السر. |
Bu Labirent, sanat teknolojimiz ile inşa edildi. | Open Subtitles | تم بناء نلك المتاهة باستخدام أحدث ما لدينا من تكنولوجيا |
Tamamen kar ve buzdan oluşmuş bir çeşit Labirent olmalıydı. | Open Subtitles | كنت أأمل فقط ايجاد طريقة خارج هذه المتاهة من الجليد والثلج |
Amulet yıkıldığında, yalnızca bu Labirent vardı. | Open Subtitles | عندما دمرت التعويذة لم يتبقى سوى هذه المتاهة |
Bunlardan birisi, labirentin merkezindeki kaleye gider. | Open Subtitles | واحد منهم يؤدي إلى القلعة في وسط المتاهة. |
Alistair beşinci yaş gününden üç ay önce o labirenti yardımsız tamamladı. | Open Subtitles | أليستر اكمل تلك المتاهة بلا مساعدة قبل ثلاثة اشهر من ميلادة الخامس |
Tabii, o klas labirenti çizmek için zamanı nereden buldum sence? | Open Subtitles | بالطبع، وكيف كنت تعتقد أن لدي وقت الرسم تلك المتاهة الغبية؟ |
Ya da aklını başına getirmesi için Maze'i buraya göndereyim. | Open Subtitles | أو سوف ترسل المتاهة هنا أن أقدم لكم بعض الإلهام. |
İkinci buluşmamızda seni Hint restoranına götürdüm ve Maze Runner filmi boyunca körili gaz çıkardın. | Open Subtitles | في موعدنا الثاني، اصطحبتكِ لتناول طعام هنديّ، ''وأنت تجشّأتِ بخُضام فيلم ''عدّاء المتاهة. |
Lanet fareler bile bile labirentten çıkmak nasıl Piç kuruları. | Open Subtitles | حتي الفئران اللعينة تعلم كيفية الخروج من المتاهة أيها الأوغاد |
Affedersin ama bu labirentten geçmem azım. | Open Subtitles | عفوا، ولكن لا بد لي من خلال الحصول على هذه المتاهة. |
- Sadece bu labirente biraz zaman ayırmanı ve beraber eğlenmemizi istiyorum. | Open Subtitles | أود فقط أن الوقت كنت في هذه المتاهة ، ويمكننا ان نفعل شيئا على حد سواء التي نتمتع بها. |
Ancak içeride, o karmakarışık labirentte çabucak yolunu kaybeder. | TED | لكن في الداخل، فإنّه سرعان ما يضيع في هذه المتاهة المتداخلة. |
Ve tabi ki Labirentteki hedefi sudan çıkıp bu ışık kalesinin altındaki küçük bir bölgeye gitmek. | TED | والهدف من هذه المتاهة هو حتما الخروج من الماء الى منصة صغيرة تقع في الجهة العليا |