"المتبقى" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalan
        
    • kalanı
        
    • kalana
        
    Dünyada geri kalan tüm ordular harekete geçse bile, ne yapabilirler ki? Open Subtitles حتى لو تم تعبئة المتبقى من كل جيوش الأرض فماذا سيفعلون ؟
    Sizinle her konuşmasında, bu onun kalan enerjisinden birazına daha mal oluyor. Open Subtitles كل مره هى تتحدث اليك انها تكلفها القليل من المتبقى من طاقتها
    Evet, turta çok iyi, ama ağızda kalan tat muhteşem. Open Subtitles نعم الفطيره جيده جدا ولكن المذاق المتبقى فى الفم قاتل
    Bildiğiniz gibi, kalan tüm su bende. Neden sürekli bu herifi seçiyoruz ki? Open Subtitles كما تعرفون , أنا أتمتع بكل الماء المتبقى لماذا تظلون تنتخبوا هذا الرجل؟
    Eğer bunları çıkarırsak, geri kalanı güvenli olacaktır. Open Subtitles إذا استطعنا إخراجهم فالجزء المتبقى سيكون آمن
    Çok üzgünüm beyler ama elimde kalan tek oda hizmetçinin odası. Open Subtitles انا آسف يا سادة, الشئ الوحيد المتبقى هو غرفة الخادمة
    kalan tek çare kumu kamufle etmek. Open Subtitles الشىء الوحيد المتبقى لدينا لنفعلة هو خداعهم بة
    - Şşş, hesap yapıyorum. Ayın dünyaya çarpması için kalan süreyi hesaplıyorum. Open Subtitles الوقت المتبقى قبل ان يطل القمر على الأرضِ أنا أقول تقريبا
    Sen neyi ayarlıyorsun? Dünyanın kalan zamanı bu. Dakika ve saniye olarak. Open Subtitles هذا هو الوقت المتبقى للأرض في دقائقِ وثواني
    Eğer diğerinin olmadığına dair resmi bir kanıt varsa yada daha önce ölmüşse, ödülün tümü kalan kişi içindir Open Subtitles اذا كان هناك دليل رسمى أنه لا وجود لهم أو اذا كان قد توفى ستذهب المكافأة للهدف المتبقى
    kalan zamanını en iyi şekilde değerlendiriyor. Open Subtitles إنها تحاول الإستفادة بكل الوقت المتبقى لها0
    Ellerimi donunun içine sokmayacak kadar çok sevdiğim tek kadından bana kalan tek şeyi de benden aldılar. Open Subtitles وقد اخذوا الشىء الوحيد المتبقى لدى من المرأة التى احببتها بما فيه الكفاية والتى لم اضع يدى تحت سروالها
    Tamam, WyIer, başka seçeneğim yok. kalan tek sağlam oyuncu sensin. Open Subtitles وايلر، لم يعد أمامى خيار أنت الظهير الوحيد المتبقى
    Şimdi geriye kalan tek soru, bu hikaye burada bitecek mi yoksa daha çok masum insan mı ölecek? Open Subtitles ولكن السؤال المتبقى هو هل تنتهى القصه هنا أو حيث تضم المزيد من الضحايا الابرياء
    Başkentten geri kalan her neyse, ona yaklaşabildiğimiz kadar yaklaştık. Open Subtitles لقد إقتربنا إلى المتبقى من العاصمة قد الإستطاعه
    kalan tek çare kumu kamufle etmek. Open Subtitles الشىء الوحيد المتبقى لدينا لنفعلة هو خداعهم بة
    Affetme yeteneğin kalan hayatının kalitesini her şeyden daha iyi belirler. Open Subtitles تحدد قيمة المتبقى من حياتك أكثر من أى شئ أخر
    Onların performansını sona kalan ekibe karşı tekrar izleyebileceksiniz. Open Subtitles أنت تشاهدْهم يُؤدّونَ ضدّ الطاقمِ الاخير المتبقى
    Vücudunda kalan son oksijenli kanı bebeğe yolluyorsun. Open Subtitles انتى تضخى الاكسجين المتبقى فى دمها للطفل
    Benim dışında herkes öldürülmüştü ve sanırım koca bir bölüğün yok edilmesi pek iyi görünmediği için, hayatta kalanı kahraman yapmaya karar verdiler. Open Subtitles الجميع قد قتل فيما عداى على ما اعتقد لم تبدو جيدة جدا في المراسلات فرقة كاملة اٍندثرت فقرروا أن يصنعوا بطلا من المتبقى على قيد الحياة
    Son seçeneğiniz kalana kadar ateş etmeyin... Open Subtitles ولا ترد النيران إلا إذا ... أصبح الخيار الوحيد المتبقى أمامك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more