Bizden çok şey Talep eden hayatımızda en çok Talep gören şey kendimiz. | TED | نعلم جميعا أننا في حياتنا ذات المتطلبات الكثيرة، أن المتطلب الأكبر هو أنفسنا. |
İnsanlar ihtiyaçlarını tarif eder, Talep değerlendirilir ve üretim bu talebe göre başlar. | Open Subtitles | يصف الناس احتياجاتهم، ويُقيَّم الطلب ويتم الانتاج بناءً على هذه المتطلبات. |
- Talep listemi aldınız. | Open Subtitles | -من الطارق ؟ -لديك قائمتي الكاملة من المتطلبات |
Amaç;hastaneler,yaşlılara ait merkezler,... ...okullar ve günlük bakım merkezleri... ...için kurumsal ihtiyaç beldeleri kurmak... ...ve bölgesel meslekler için de bir şebeke oluşturmaktır. | TED | الهدف تلبية المتطلبات المدنية المؤسسية للمستشفيات، المراكز العليا والمدارس ومراكز الرعاية النهارية، وتنتج شبكة الإقليمية من العمل ايضا. |
İşte tüm bunlar, daha fazla metabolik ihtiyaç, kısıtlı yeniden üretim sonuçları solunum ve metabolizmada değişiklikler. | TED | وهكذا ، كل هذه الأمور -- أكبر المتطلبات الأيضية، إنخفاض نجاح الإنتاجية، تغيرات من التنفس والتمثيل الغذائي. |
Bu ders saatlerinde öğrenciler, sokağa çıkıp etnografik araştırma ve ihtiyaç analizi yapacak stüdyoya dönüp beyin fırtınasıyla tasarım görsellerini hazırlayacak ve işe yarayabilecek konseptler ile yola çıkarak dükkana gidip sahiden karar verdikleri şeyi yapacak , inşa edecek, onu geliştirecekler. | TED | و في خلال هذا الوقت, يعملون كل شئ من الذهاب خارجا و اجراء بحوث اثنوغرافيه و العمل على تحصيل المتطلبات الرجوع الى الاستوديو, يعصفون أذهانهم سويا و يصممون الرسوم للحصول على أفكار يمكن أن تنجح و بعدها الدخول الى المعمل و اختبارها فعليا, بناءها, هيكلتها تدريجيا فهم ما اذا كانت ستعمل و تعديلها. |
Ben pek Talep kâr biri değilimdir. | Open Subtitles | أنتي بحاجة إلى رجل يحبك -أنا لست من النساء المتطلبات |
Talep, basit haliyle, insanların sağlıklı olmak ve yüksek yaşam kalitesi için ihtiyaç duyduklarıdır. | Open Subtitles | و "المتطلبات" هي ببساطة ما يحتاجه الناس |
Bu da, Talep kategorisi altına giriyor. | Open Subtitles | وهذا يقع تحت باب "المتطلبات". |