"المتنزهِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • parkta
        
    • parka
        
    • Park
        
    • parkı
        
    • parkın
        
    • Parkına
        
    Hadi ama, onlar parkta dama oynayan, bir avuç ihtiyardı. Open Subtitles .لقد كان هذا وصفاً قديماً لكبار يلعبون الدومينه في المتنزهِ
    Nikel çanta parkta satılırsa... işin içinde olmak isterim. Open Subtitles أي حقيبة نيكلِ تُباع في المتنزهِ أريد الدخـول؟
    Ally, neden dedenle parka gitmiyorsun? Open Subtitles ألي، التي لا تَذْهبُ إلى المتنزهِ مَع الجدِّ؟
    Rehabilitasyon merkezinden Joyce gelecek Roy, parka götürmeyi teklif etti. Open Subtitles جويس سيكون هنا في الساعة الثالثة لمركزِ تأهيلي. وروي عَرضَ علي ان يأخذني الى المتنزهِ.
    Beş gün önce Central Park'taki havuzun orada buldular seni. Open Subtitles أنت وُجِدتَ قبل خمسة أيام بطشتِ المركبَ في المتنزهِ المركزيِ.
    Hatta parkta " Park gezintisi" yapmak istiyorum. Open Subtitles أُريدُ حتى أَنْ أَمْشي في المتنزهِ في المتنزهِ. بخير، موافقة، موافقة.
    Bu parkı gece çok seviyorum. Çok tatlı. Open Subtitles أَحبُّ هذا المتنزهِ في الليل بيبقي مهجور اوي
    Parktaki veya parkın yakınlarındaki herkesle konuşmalıyız. Open Subtitles نَحتاجُ للكَلام مع أي شخص الذي كَانَ في المتنزهِ أَو قُرْب المتنزهِ.
    Önerin için sağ ol Niles ama parkta gerçek köpeklerle oynaması için uğraştım, işe yaramadı. Open Subtitles حَسناً، أُقدّرُ العرضَ، النيل، لَكنِّي حاولتُه في المتنزهِ بالكلابِ الحقيقيةِ، وهو لَمْ يُشغّلْ.
    Ama oradan Rahip Curtis, Eddie'yi parkta gördüğünde Noel töreni için kullanmak istemişti ve ben de kabul etmiştim. Open Subtitles تَعرّفَ على إدي في المتنزهِ ومطلوب لإسْتِعْماله لموكب عيد الميلادَ الفخمِ.
    Sepeti parkta yürürken rastlamamız için çalıların arasına saklamış. Open Subtitles ثمّ أخفاَه في الشجيراتِ لذا نحن نَعْثرُ عليه أثناء تجوالِنا خلال المتنزهِ.
    Yanımız gelip ikinizin bugün parkta ne yaptığınızı anlatsana. Open Subtitles الموافقة. تعال وأخبرْنا بأَنْك رجال عَمِلوا في المتنزهِ اليوم.
    Çöpler toplanmadan önce parka gidip çöpkutularına dalmaya ne dersin? Open Subtitles ما قولك بأنّ نَذْهبُ إلى المتنزهِ لقليل من الغوص في النفايات قبل أن يظهر جامعو النفاياتَ؟
    Efendim, hedefin Third and Jefferson'da parka doğru ilerlediğini öğrendik. Open Subtitles سيدي , لقد حددنا الهدف في الثالثِ وجيفيرسن متجه نحو المتنزهِ
    parka giden bir patikadasın. Open Subtitles أنت في الممرِ الذي يُؤدّي إلى المتنزهِ
    Ve de paralel Park etmeye çalışırken tamponunu göçertmiştim. Open Subtitles أوه، وأنا ضَربتُ المصدةَ يُحاولُ مُوَازاة المتنزهِ.
    Central Park hayvanat bahçesinin belası. Open Subtitles المعذب في حديقةِ حيوانات المتنزهِ المركزي
    Kayıp kızlara ait tek bir parmak izi bulursak bir daha Park yüzü göremezsin. Open Subtitles إذا نَجِدُ طبعةَ واحدة ذلك يَجاري فوق بأيّ أولئك البنات المفقودات، ذلك سَيَكُونُ مشيكَ الأخيرَ في المتنزهِ.
    Yarın parkı benim yerime süpürmen lazım ben yapamayacağım. Open Subtitles أنت سَيكونُ عليك قَصّ المتنزهِ لي غداً.لا ستطيعُ عمل ذلك.
    Kız karavan parkından çıkar ama karavan parkı kızdan çıkmaz. Open Subtitles يُمْكِنُك أَنْ تَأْخذَي البنتَ بالمقطورة خارج المتنزهِ... ... لَكنَّكلا تَستطيعُيأَخْذالمتنزهِبالمقطورةَ الى البنتِ.
    parkın heryeri çevrilmişti ve her yerde polis vardı. Open Subtitles في المتنزهِ هو كَانَ جميعاً مَشْدُود مِنْ، وكان هناك شرطةَ في كل مكان.
    O aşağılık Mort Crocker'la parkın orada tartışıyorlardı. Open Subtitles هو كَانَ يُجادلُ إنتهى في المتنزهِ بذلك اللقيط مورت كروكير.
    Elindekileri Elysian Parkına getir. Open Subtitles تهاتماعِنْدَكَ إلى المتنزهِ السماويِّ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more