İki ölü saldırgana yüz taraması yaptım. | Open Subtitles | قمت بفحص للتعرف على الوجه على اثنين من مطلقي النار المتوفيين |
ölü Başkanlar Renk Yelpazesi'ndendi. | Open Subtitles | لقد كان جزءًا من مجموعة الألوان للرؤساء المتوفيين. |
Ama bu, çocukların ölü ebeveynlerinin servetini çalmak amacıyla bir tiyatro oyunu düşünmek, yazmak, yönetmek ve üretmenin yanında hiçbir şey. | Open Subtitles | لكنه سهل للغاية بالمقارنة مع تصور وتأليف وإخراج وإنتاج وتأدية عرض مسرحي لغاية سرقة ثروة والديهم المتوفيين. |
Ne demek istiyorsun? Sahibi ölü kardeşlerin babası. | Open Subtitles | مالك الشركة هو والد الشقيقين المتوفيين |
Yakın zamandaki bir ölümün belirtisi ve kadın ölü ebeveynleri olması için çok genç. | Open Subtitles | {\pos(195,240)} حصلت عليه من شخص توفي مؤخراً وهي أصغر من أن يكون والديها المتوفيين |