"المتوقع" - Translation from Arabic to Turkish

    • bekleniyor
        
    • Tahmini
        
    • beklenen
        
    • beklenenden
        
    • bekleniyordu
        
    • Beklediğimden
        
    • bekliyor
        
    • tahmin
        
    • beklenir
        
    • beklediğimizden
        
    • öngörülen
        
    • beklenmedik
        
    • beklentisinin
        
    Gözünü ve kulağını dört açman ve bizimle iletişime geçmen bekleniyor. Open Subtitles من المتوقع أنكِ ستفتحين عينيكي و أذنك جيداً وتعاودين الإتصال بنا
    bölgede yer yer yıldırım düşmeleri ve şiddetli rüzgâr fırtınaları çıkması bekleniyor. Open Subtitles لذلك من المتوقع عواصف رعدية عنيفة و قاسية ربما ستحدث بعد قليل
    Komuta/Silah: Stratejik füze fırlatımı için... 1SQ'ya geçişin Tahmini süresi, 14 dakika, efendim. Open Subtitles من غرفة التسليح للتحكم الوقت المتوقع للأستعداد لإطلاق الصواريخ هو 14 دقيقة سيدي
    Gazetecilerin yaptığı, sorgulayıcı olması beklenen bir röportaj tarzı var. TED نحن نعرفهم. هناك المقابلات الصحفية، و فيها أسلوب التحقيق المتوقع.
    Kuzey Kutbu'ndaki bilim adamlarına göre tundralar beklenenden hızlı eriyor. Open Subtitles يفيد العلماء بأن تندرا القطب الشمالي تذوب أسرع من المتوقع
    Bu değişimler bilinmemesine rağmen, değişim bekleniyordu. TED فإنه من المتوقع أن يتغير، حتى وإن لم تكن تلك التغيرات معروفة.
    Üzgünüm, geciktim. Mahkeme Beklediğimden uzun sürdü. Open Subtitles آسف لتأخري لقد طال إنعقاد المحكمة أكثر من المتوقع
    Kurtarma ekibi geldiğinde kaza yerinde bir ceset bulmayı bekliyor olacaklar. Open Subtitles إذا كان من المتوقع الانقاذ انها تحطمت على جثة في طوافة.
    Rüzgarların karaya ulaşmadan önce büyük ölçüde dağılması bekleniyor ancak bu hala oldukça büyük bir kış fırtınası olabilir. Open Subtitles من المتوقع من الرياح بأن تعصف إلى حد كبير قبل أن تصل إلى اليابسة هذه ستكون عاصفة شتائية كبيرة
    İklim değiştikçe taşkınların daha büyük bir problem olması bekleniyor. TED ومن المتوقع أن تصبح الفيضانات مشكلة على نحو متزايد نظرا للتغيرات المناخية.
    Bir milyardan fazla insan her yıl sınırları geçiyor ve gelecek 10 yılda üç milyara yükselmesi bekleniyor. TED أكثر من مليار شخص يعبرون الحدود كل عام، ومن المتوقع أن يرتفع هذا العدد إلى ثلاثة ملايير في العقد المقبل.
    Küresel olarak, her gün, Tahmini 100.000 çocuk sigara içmeye başlıyor. TED على الصعيد العالمي، كل يوم، من المتوقع أن يبدأ 100,000 طفل في التدخين.
    Tahmini gidiş-geliş tarihi zamanı: Kasım 1960-Şubat 1967 TED تاريخ المغادرة المتوقع هو: أكتوبر 1960 إلى فبراير 1967.
    Örneğin, bir pankreas kanser ilacının gerçek hayat klinik testinde Tahmini ömrü 10 gün arttırdığı tespit ediliyor. TED على سبيل المثال، تجربة سريرية حقيقية واحدة على عقارٍ لسرطان البنكرياس وجدت زيادة في متوسط العمر المتوقع بعشرة أيام.
    Florida'ya gidip evlenmem gerekiyor. Çünkü şu anda benden beklenen bu. Open Subtitles يجب أن أذهب إلى فلويدا وأتزوج لأن هذا هو المتوقع منى
    Sadece beklenen ahenge ve yapısal özelliklere uymuyor. TED فقط هو يزعزع النمط المتوقع وإنسجام الملامح الأنشائية.
    Yıllarca liderlerin tek başlarına karmaşık problemleri çözmeleri beklenen güçlü solocular olduklarını düşündük. TED و لسنين عدة، نظن ان القادة هم أبطال منفردين الذين كان من المتوقع منهم حل المشكلات المعقدة كلها بأنفسهم.
    Doktorlar düzeldiğini söylüyorlar. beklenenden daha hızlı. Open Subtitles يقول الأطباء بأنها تتعافى بأسرع من المتوقع.
    Bu yüzden kadınların, hatta itfaiyeci kadınların bile korkması bekleniyordu. TED هذا هو سبب أن النساء حتى الإطفائيات منهن، من المتوقع أن يكنّ خائفات.
    Üzgünüm geç kaldım. Toplantıdaydım ve Beklediğimden uzun sürdü. Open Subtitles آسف على تاخـّري، كان لديّ إجتماع و زادت مدّته بضع دقائق عن المتوقع.
    Kalıp görmeyi çok isterdim fakat yeni yıl arifesindeyiz ve ailem beni Londra'da bekliyor. Open Subtitles أنا نوع من يميل إلى البقاء ورؤيتها ولكن من ليلة رأس ورأس السنة الجديدة ومن المتوقع عائلتي لي في لندن.
    Karşılaştığım zorluklara bakıldığında, sadece önceden tahmin etmek değil, aynı zamanda beklenmedik durumlar için önlemler tasarlamak da çok önemli. TED الآن، بالنظر إلى نوعيّة التحدي الذي يواجهني، من الجوهري ليس فقط أن أتنبأ بل أيضاً ان أُصمم دفاعات لغير المتوقع.
    Bir restorana gitmeyi düşündüğümüzde, menüye bakarken, sizden menüdeki her şeyi sipariş etmeniz beklenir mi? TED حينما تفكر بالذهاب إلى مطعم عندما تنظر إلى قائمة الطعام، هل من المتوقع منك أن تقوم بطلب كل ما فيها؟
    Sıralanma işaretlerinin beklediğimizden daha hızlı hareket ettiğini farkettik. Open Subtitles لقد وجدنا أن الاشارات للمحازاة تتحرك أسرع من المتوقع
    Bu şekilde muazzam miktarda, öngörülen fiyatın 1/8 maliyetiyle, öngörülenin yarısı kadar petrolü tasarruf edebiliriz. TED هناك كمية مهولة من الغاز لادخارها حوالي نصف الغاز المتوقع بحوالي ثمن سعره.
    Büyük grupların yaşam beklentisinin düştüğü, dünyanın en iyi hastanelerinin parlatıldığı. TED انخفاض متوسط العمر المتوقع لمجموعات كبيرة وبالرغم من أنها لديها أفضل مستشفيات العالم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more