O yara, sanık ve kurban saldırıdan önce oyun oynarlarken olmuştu. | Open Subtitles | هذا الجرح كان ماقبل الهجوم عنما كان المتّهم والضحيّة يلعبون لعبة |
Tekila içtikten sonra, sanık kardeşine ne söyledi? | Open Subtitles | وبعد نخبُ التكيلا، مالذي قالهُ المتّهم لأختكِ؟ |
Tüm maddeler için verilen, "suçludur" kararına istinaden sanık, Birleşik Devletler Adalet Bakanının nezaretine teslim edilmesine ve kendisinin seçeceği federal bir kuruluşta 30 yıl hapsine karar verilmiştir. | Open Subtitles | ستوضع في ميزان الحقيقة كما تبيّن ذلك بمقتضى حكم الإدانة لكلّ التهم سيكون المتّهم في عهدة |
Başsavcılık'ın emriyle sanığın kıyafetlerini tekrar inceledik. | Open Subtitles | نزولاً عند طلب مكتب المدّعي العام قمنا بإعادة إختبار ملابس المتّهم |
sanığın kişisel bilgileri 5 yıI boyunca halka ifşa edilecek. | Open Subtitles | بخصوص بيانات المتّهم سيتم الإعلان عنها لمدّة 5 سنوات |
Sanıkla birlikte ayrıldığında da dışarıda bir Bronco yoktu. | Open Subtitles | وحينما رحل مع المتّهم لم تكن سيارة البرانكو موجوده. |
Tekila içtikten sonra, sanık kardeşine ne söyledi? | Open Subtitles | وبعد نخبُ التكيلا، مالذي قالهُ المتّهم لأختكِ؟ |
Malum günde sorgu odasını terk etmenizi sizden sanık mı istedi? | Open Subtitles | في اليوم المشؤوم، هل صحيحٌ أنّ المتّهم طلبَ منكم مغادرة غرفة الإستجواب جميعًا؟ |
Jüri olarak, aşağıda geçen suçlardan sanık Orenja... | Open Subtitles | BA097211. نحنُ هيئة المحلّفين بشأن هذه القضية نرى المتّهم.. |
Jüri olarak, aşağıda geçen suçlardan sanık Orenja... | Open Subtitles | BA097211. نحنُ هيئة المحلّفين بشأن هذه القضية نرى المتّهم.. |
sanık ve kurban birlikte bir oyun oynadıkları sırada. | Open Subtitles | عنما كان المتّهم والضحيّة يلعبون لعبة |
sanık hakkındaki görüşünüz nedir? | Open Subtitles | كيف تجدون المتّهم عليه؟ |
sanığın saçları Bundy'deki örgü bir şapkada bulundu. | Open Subtitles | فكان هنالك شعرٌ من المتّهم مسرح جريمة البوندي. |
Eldivenler XL, yani sanığın bedeni. | Open Subtitles | القفّازات كان حجمها كبير، مناسب لمقاس المتّهم. |
Bundy'nin arka kapısında bulunan kan, sanığın kanıyla 1'e 57 milyar ihtimalle uyuşuyor. | Open Subtitles | الدم الموجود عند البوابة الخلفية لسكن البوندي يطابق المتّهم بمعدّل واحد على 57 مليار. |
Yani elinizde sanığın istismar edildiğine dair sanığın kendisi de dahil herhangi bir kaynaktan gelen herhangi bir kanıtınız yok aslında. | Open Subtitles | إذن , أنت ليس لديكِ معرفة شخصية لأي دليل من أي نوع من أي مصدر بما في ذلك المتّهم نفسه |
Zaten asıl önemli olan, sanığın geçmişi ve karakteri. | Open Subtitles | شخصيةُ المتّهم وتاريخهُ السابق هما المقصد بهذا الموضوع. |
sanığın saçları Bundy'deki örgü bir şapkada bulundu. | Open Subtitles | فكان هنالك شعرٌ من المتّهم مسرح جريمة البوندي. |
Rockingham mülkündeki kan izleri, Sanıkla uyuşuyor. | Open Subtitles | الدمُ في ممر ملكيته بـ روكينغاهام يطابق المتّهم. |
Rockingham'da bulunan eldivendeki kanlar, Sanıkla uyuşuyor. | Open Subtitles | والدمُ الذي وجد في القفازات يطابقُ المتّهم. |
Biz, jüri olarak müdafaa tarafını sayın Jamison Milton Jackson'ı suçlu bulduk. | Open Subtitles | نحن هيئة المحلفين نجد المتّهم جيميسن ميلتن جاكسن مذنب |