"المثالي الذي" - Translation from Arabic to Turkish

    • mükemmel
        
    Gökyüzünden mükemmelliğiyle inen harika, mükemmel nesneyi sağlayan da kesinlikle budur. TED إنها تمامًا عن ذلك الشيء الجميل المثالي الذي يتنزل علينا بكمال.
    İki senedir her gelen teklifi reddediyorum, çünkü doğru bulduğum malı, mükemmel ürünü, sana layık olanı bekliyorum. Open Subtitles كيف بحثت لمدة عامين عن ممولا خلف ممول.. أبحث عن المنتج الجيد المنتج المثالي الذي يصلح لتقديمك
    Yaptığım hayırseverlik işlerinde... yardımcı olabilecek mükemmel bir adamsın. Open Subtitles أنت الشخص المثالي الذي يمكنه المساعدة في بعض هذه الحفلات الخيرية التي أعمل عليها
    mükemmel şarkıyı arıyorum sonsuza dek yaşamayı istettirecek şarkıyı. Open Subtitles أنا أبحث عن الأغنية المثالية والصوت المثالي الذي سيجعلك ترغبي في العيش للأبد
    Kimsenin seni kontrol etmediği hayalindeki o mükemmel dünyada farklı olan ne ki? Open Subtitles اذن في هذا العالم المثالي الذي لا يسيطر فيه احدٌ عليك
    mükemmel bir plan yaptılar, ...yıllar boyunca mükemmel kimlikler yarattılar. Open Subtitles لديهم الخطة المثالية الغطاء المثالي الذي قاموا بتطويره لسنوات
    Yanında duruyorum çünkü o mükemmel küpün.. Open Subtitles أقف إلى جانبك لأن ذلك المكعب المثالي الذي لا يقوم بأيّ شيء
    Yanında duruyorum çünkü o mükemmel küpün.. Open Subtitles أقف إلى جانبك لأن ذلك المكعب المثالي الذي لا يقوم بأيّ شيء
    Mantık şu: Eğer evde ihtiyacın olan herşeye sahipsen, başka bir yerde arayışa gerek yok, mükemmel bir evlilik diye bir şey olduğunu varsayarsak, bu bizi arayış arzumuza karşı duyarsız kılacaktır. TED هكذا هو المنطق: إذا كان لديك كل ما تحتاجه في المنزل، ثم ليست هناك حاجة لتذهب للبحث في مكان آخر على افتراض أن هناك شيء اسمه الزواج المثالي الذي قد يُطعِّمنا ضد شهوة حب التجوال.
    O bir sonraki videoyu göstermede hep daha iyi olmak istiyorsunuz ama herkesin izlemek istediği türden mükemmel bir video sunabilecekken, Sİzi ekranda tutmak çok daha ağır basıyor. TED تريد أن تصبح أفضل وأفضل عند اقتراح هذا الفيديو التالي، لكن إذا عرضت الفيديو التالي المثالي الذي يريد الجميع مشاهدته، فسيكون أفضل وأفضل في إبقائك متعلقًا بالشاشة. لذلك فالمفقود في هذه المعادلة
    Ve Barbara, Oliver'ın her zaman hayalini kurduğu mükemmel evi yaratmak için haftanın yedi günü çalıştı. Open Subtitles وباربرا تشتغل سبعة أيامٍ في الأسبوع لكي تصنع المنزل المثالي ...الذي لطالما حلم به اوليفر
    Ve tabut o kadar güzeldir ki, tüm hayatınız boyunca aradığınız mükemmel kutu odur. Open Subtitles والتابوت هو ذلك الصندوق المثالي... الذي كنت تبحث عنه طيلة حياتك...
    Ve tabut o kadar güzeldir ki, tüm hayatınız boyunca aradığınız mükemmel kutu odur. Open Subtitles والتابوت هو ذلك الصندوق المثالي... الذي كنت تبحث عنه طيلة حياتك...
    mükemmel dayanılmaz hayal gücünden. Open Subtitles من خيالكَ المثالي الذي لا يُمكن مقاومته
    Büyük gün için seçtiğin mükemmel elbiseyi herkesin görmesine sadece 48 saat kaldı. Open Subtitles باقي 48 ساعة فحسب ... قبل أن يرى العالم الفستان المثالي الذي اخترتيه لأجل يوم زفافك
    Şu mükemmel modellyarış arabası sürücüsülhayırsever Hunter Avrupa'daydı, ama aslında burada. Open Subtitles (هانتر) الرجل الوسيم المثالي الذي يفترض أن يكون في (أوروبا)، إتضح أنه هنا
    mükemmel Kyle. Her zaman ne yapman gerektiğini biliyorsun. Open Subtitles لأنك (كايل) (كايل) المثالي الذي يعرف ما الذي يجب القيام به
    Larry Grey gibi konuşmak istemem ama Lord Sinderby'nin mükemmel damat fikrine uymuyorum. Open Subtitles لا أريد أن أبدو مثل (لاري غراي) ولكنني لست زوج الابنة المثالي الذي يعتقده اللورد (سيندربي)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more