Bana göre, bu genç insanlar sadece politik seçkinlerden değil, entellektüel seçkinlerden, hatta -politik partiler de dahil- muhalif liderlerden de bilgeler. | TED | من وجھة نظري، ھؤلاء الشباب أكثر حكمة ليس من النخبة السياسية وحسب، بل من النخبة المثقفة وحتى قادة المعارضة بمن فيھم الأحزاب السياسية. |
Rahatsız edici öğrenme deneyimlerimi düşündüğümde ve derinlemesine ele aldığımda, benim de parçası olduğum entellektüel topluluğun değerlerini değiştirmenin çok zor olduğunu gördüm. | TED | عندنا أفكر في خبرتي مع التعليم غير المريح، وعكست ذلك عليهم، أدركت كم هو صعب أن تغير تقدير الطبقة المثقفة من المجتمع وأنا واحد منهم. |
Arkadaşıymış gibi davranarak! Sadece onunla yatmak için sahte entellektüel oyunlar oynadın! | Open Subtitles | لعبت دور المثقفة أيتها المخادعة فقط كي تستطيعين الإطاحة بها! |
Mildred Harris, parmak emen 16'lık entellektüel dev. | Open Subtitles | (ميلدريد هاريس)، تلك العملاقة المثقفة معشوقة الفتيات من ذوات 16 عاماً ممن يمصّون أناملهم. |