- tartışmak için çok inatçısın. - İnatçı değilim. Sadece gerçekçiyim. | Open Subtitles | أنت عنيد جداً فى المجادلة لست عنيداً , انا صادق فقط |
- tartışmak için çok inatçısın. - İnatçı değilim. Sadece gerçekçiyim. | Open Subtitles | أنت عنيد جداً فى المجادلة لست عنيداً , انا صادق فقط |
Bu üçü içinde savaşıyor gibi tartışmak baskın olandır. | TED | من بين هذه الثلاثة، المجادلة كحرب هو النموذج السائد. |
- Arkadaşlarımla beraber gideceğim. - Benimle bu konuyu tartışma. | Open Subtitles | أصدقائي سيصبحون معي المجادلة معي غير مجدية |
Her geldiğimde, seninle bu Tartışmayı yapamam. | Open Subtitles | لا يمكنني الخوض في هذة المجادلة في كل مرة آتي إلى هنا |
Bence muhtemelen siz de sözlü atışmayı seviyorsunuz. | Open Subtitles | . أعتقد أنكى من المحتمل تحبى المجادلة بالكلمات |
Bu konu hakkında tartışamam. | Open Subtitles | هذا جزء لا أستطيع المجادلة بشأنه |
Ama bu çok büyük para ve zaman kaybı. Bu konu hakkında tartışamazsın. | Open Subtitles | و لكن مرة آخري ، أنها مضيعة كبيرة للمال و الوقت لا يمكنك المجادلة في هذا الامر |
tartışmak istemiyorum. 8.000$ toplayıp, yapımcısı ben olacağım. | Open Subtitles | اسمع، لا أريد المجادلة بهذا الخصوص سأجمع 8 آلاف دولار وأنتج المسرحية |
Avukatı da. Benimki onlarla tartışmak için para alıyor. | Open Subtitles | ومحاميـهايوافقعلىذلك ,وأفضـل . أن أدفـع بدلاً من المجادلة معـهم |
Tartışmaya bayılırlar. tartışmak için yaşıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس، يحبون المجادلة إنهم يعيشون ليجادلوا |
Ama ben de tartışmak istemiyorum. Hatta, tam tersini teklif ediyorum. | Open Subtitles | لكنّني لا أريد المجادلة أيضا أقترح ان نفعل العكس |
tartışmak mı istersiniz? Yoksa para bulmak mı? | Open Subtitles | أنتم يارجال تريدون المجادلة أَو أنت تريدون أن تجدو بعضاً من المال ؟ |
O bir kahraman annesi, onunla tartışmak zor. | Open Subtitles | انها ام مميزة جدا انها يصعب المجادلة معها |
- Arkadaşlarımla beraber gideceğim. - Benimle bu konuyu tartışma. | Open Subtitles | أصدقائي سيصبحون معي المجادلة معي غير مجدية |
Annen ve ben bu tartışma işini bitirdiğimizde senin de bir an önce buraya dönmeni bekliyorum. | Open Subtitles | عندما ننتهي أنا وأمك من هذه المجادلة... أتوقع بأنك ستعود حالا إلى هنا. |
- Küçük bir tartışma bekliyordum. | Open Subtitles | حسناً، توقعت القليل من المجادلة. |
Ama ben gençlerle Tartışmayı 50 yıl önce bıraktım. | Open Subtitles | ولكنى توقفت عن المجادلة مع الشباب منذ 50عاماً. |
Baba bu Tartışmayı tekrar mı yapmalıyız? | Open Subtitles | أبي. أيجب أن نبدأ في هذه المجادلة مرة أخرى؟ |
Babamın bir Tartışmayı kaybetmek üzere olduğunu anlayınca panikleyip sana vurması gibi. | Open Subtitles | .. وهذا يذكرني بأبي في المجادلة وعندما يعلم أنه .. أوشك على الخسارة . هو يذعر ويلكمك |
Sözlü atışmayı seviyorsunuz. | Open Subtitles | . أنت تحب المجادلة بالكلمات |
Böyle bir mantıkla tartışamam. | Open Subtitles | لا استطيع المجادلة فى هذا المنطق. |
Bir kristal küre ile tartışamazsın. | Open Subtitles | لا تستطيع المجادلة مع كرة الكريستال |