| Cidden. Sadece Bedava uçak bileti kazandığım için çok heyecanlandım. | Open Subtitles | عن جدّ، أظنني تحمّست جدًّا بشأن رحلة الطيران المجانيّة تلك. |
| Herkes Bedava indiriyor, DVD satışları yerlerde. | Open Subtitles | ،فالمحتويات المجانيّة بكلّ مكان ومبيعات الأقراص المدمجة بالحضيض |
| Bedava donut kavanozumuza kartını bırakmıştı. | Open Subtitles | لقد ترك بطاقة عمل في إناء كعكاتنا المجانيّة |
| ücretsiz kliniklere gelip doktordan rapor almak için ağlamazlardı. Git karını kucakla, bir bebek bakıcısı bulmasını söyle. | Open Subtitles | لم يذهبوا إلى العيادات المجانيّة يستجدون تقارير الأطباء |
| Müziğin keyfini çıkarıp, ücretsiz içkilerden için. | Open Subtitles | لذا استمتعوا بالموسيقى، والمشروبات المجانيّة. |
| Kullanıcı adı ve şifresinin büyük, ücretsiz e-posta sitelerinden birinde bunun bir kombinasyonu olduğunu buldum. | Open Subtitles | أستنتج أن اسم الحساب ورقم المرور يتشكّلان من هذا الخليط، بإحدى مواقع البريد الرئيسة المجانيّة. |
| Bedava kapuçino makinesi için yapmıyorum ki bunu. | Open Subtitles | لا أفعلها لآلة الكابتشينو المجانيّة. |
| Polisin biri, bize Bedava bilet verdi. | Open Subtitles | شرطي أعطانا مجموعة من التذاكر المجانيّة |
| Ben sadece Bedava bira için gitmiştim. | Open Subtitles | كنتُ أذهب لإحتساء الجعّة المجانيّة |
| Bedava kahve ve krakerlerle daha ne kadar yaşayabilirsin ki, Jude? | Open Subtitles | إلى متى ستقدرين على العيش على القهوة المجانيّة والمقرمشات يا (جود)؟ |
| Bedava kapuçino makinesi için yapmıyorum ki bunu. | Open Subtitles | لا أفعلها لآلة الكابتشينو المجانيّة. |
| Kullanıcı adı ve şifresinin büyük, ücretsiz e-posta sitelerinden birinde bunun bir kombinasyonu olduğunu buldum. | Open Subtitles | أستنتج أن اسم الحساب ورقم المرور يتشكّلان من هذا الخليط، بإحدى مواقع البريد الرئيسة المجانيّة. |
| Ne için, ücretsiz moda tavsiyesi için mi? | Open Subtitles | -علامَ؟ نصيحة الأزياء المجانيّة تلك؟ |
| Remy ben Pennsauken ücretsiz kliniğinden Doktor Turner. | Open Subtitles | (تيرنر" "من عيادة (بنسوكين) المجانيّة |