| Yan odadaki adamın dün çıkış yaptığını mı söylemiştin? | Open Subtitles | قلت بأن الرجل بالغرفه المجاوره خرج بالامس ؟ |
| Ya da Yan komşu Bay Omanski'nin televizyonundaki Ranger maçının bangır bangır çıkan sesi yüzündendir. | Open Subtitles | او تلفزيون السيد اومانسكي في الشقه المجاوره او لعبات الجواله يعلن عنها |
| Bildiğim tek kişi Yan odada ölü yatıyor. | Open Subtitles | حسنُ, الشخص الوحيد الذي أعرفه ميت في الغرفه المجاوره |
| Güney Amerikalı bir rugby takımı komşu Şili'de maç yapmak için dostları ve akrabalarıyla And dağları üzerinden geçer. | Open Subtitles | فريق لكرة الركبي من شمال أمريكا مع أصدقائهم وأقربائهم يعبرون جبال الأنديز المجاوره للتشيلي للعب مباراة |
| komşu kasabada yaşadığını... çulsuz olduğunu ve sana yardım etmek istediğimi biliyorum. | Open Subtitles | و أعلم أنك تقطن في المدينه المجاوره و أعلم أنك مفلِس و أود مساعدتك |
| Bu doğal engeller Yunnan'daki bitki ve hayvanları bitişik vadilere bölerek birbirlerinden ayırmıştır. | Open Subtitles | هذه الحواجز الطبيعيه عزلت حيوانات ونباتات يونان في كل الواديان المجاوره. |
| Konuşmadığın zaman Yan odada senin gibi bir adama neler olduğu hakkında bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل لديك أدنى فكرة عما يحدث ما يحدث في الغرفه المجاوره |
| Ve diğer iki büyük çocuğa Yan odaya gitmeleri işaretini yaptı. | Open Subtitles | واشار الى الاخران كي يذهبا الى الغرفة المجاوره |
| Pekala. Yan odada olacağım. | Open Subtitles | حسناً، سأكون في الغرفة المجاوره |
| "Yan odadan şikayet geldi." demesiydi. | Open Subtitles | لقد كان لدينا شكاوي من الغرفه المجاوره |
| Yan odada seni bekliyor. | Open Subtitles | ويل.انها تنتظرك فى الغرفه المجاوره. |
| Yan odadan? | Open Subtitles | الغرفه المجاوره ؟ |
| - Fiziksel olarak Yan binalara bağlı değil. | Open Subtitles | -البيت غير ملتصق بالمبانى المجاوره |
| Üstelik Elbam Yan odada bulunuyordu. | Open Subtitles | كانت البا في الغرفة المجاوره |
| Bu Marilyn'in işini görür. Bir de Paula'nın Yan odayı alması gerek. | Open Subtitles | هذه ستكون مناسبه من أجل (مارلين) وستحتاج (باولا) الغرفه المجاوره |
| komşu kasabada yaşadığını... çulsuz olduğunu ve sana yardım etmek istediğimi biliyorum. | Open Subtitles | و أعلم أنك تقطن في المدينه المجاوره و أعلم أنك مفلِس و أود مساعدتك |
| Onlarcası komşu kasabada kıyıya vurmuş. | Open Subtitles | حمل تم جرفه يالامواج الي الشاطيء في المدينه المجاوره |
| Üçte ikisi komşu bölgelere katılacak sahil bölgesi ve kale, benim emrim altında olacak. | Open Subtitles | ستحصل المقاطعات المجاوره على إقليمين أما المنطقة الساحليه ذات القلعه ستصبح تحت إمرتي. |
| - Yandaki binalara bitişik değil. | Open Subtitles | -البيت غير ملتصق بالمبانى المجاوره |
| Hoş ve bitişik aynı şeyler değil. | Open Subtitles | الروعة و المجاوره ليسا سيان يا (جاسون) |