konsey'in önüne çıkacaksın; ama sözlerin eskisi gibi olmayacak. | Open Subtitles | أنتِ ستذهبين امام المجلسِ لكن كلماتك ستسقط في الآذانِ الصماءِ. |
"Karışıklık çıkmasını önlemek amacıyla hiçbir konsey üyesi çocuğuyla ilgili kararlarda yer alamaz." | Open Subtitles | "لتَفادي تضاربِ المصالح، كُلّ أعضاء المجلسِ مستثنيون فيما يخص مصيرِهم القريبِ." |
Gelenekler ve kurallar konusunda Konseye hesap vermek zorundayım. | Open Subtitles | في أمورِ التقليدِ والنظامِ أنا يَجِبُ أَنْ أَستجيبَ إلى المجلسِ |
Benim son emirlerimi Konseye ileteceksin büyük bir heyecan ile. | Open Subtitles | ستسلم أوامري النهائية إلى المجلسِ بالقوةِ والنشاطِ. |
Bu Vin Eremal ve Lucia Tarthus, konseyin Tirania ve Andari temsilcileri. | Open Subtitles | هؤلاء فين ايمرال و لوسيا تارثوس، ممثلو ترانيان و انداري في المجلسِ. |
Bana, konseyin karşısına çıkacağının ayarlandığı söylendi. | Open Subtitles | قيل لي انه تم ترتيب ذِهابك امام المجلسِ. |
Eğer konseyden birileri avcılarla görüşseydi, bunun gaddarlık olduğunu görürdü. | Open Subtitles | إذا أي واحد من المجلسِ لا يزال على اتصال فعلي مع المبيدة فسوف يرون لكن أَنا الواحد وسط هذا |
Dinle, dinle. konsey savunma müteahhitleriyle görüşme içerisindeymiş. | Open Subtitles | هذا لوبيات المجلسِ لمقاولي الدفاعِ... - يجب ان نذهب الآن. |
- İyi bir konsey üyesi neye bulaşmış ki? | Open Subtitles | {\pos(192,220)} -فيمَ يتورّط عضو المجلسِ هُنا؟ |
- konsey üyesi Faraldo. | Open Subtitles | - عضوةُ المجلسِ فورالدو - |
Konseye sana gözetmenlik görevinden derhal el çektirmelerini önerdim. | Open Subtitles | لقد أوصيتُ إلى المجلسِ ، وهم وافقوا |
Konseye bu öneriyi götüreceğim ve de destekleyeceğim. | Open Subtitles | - أنا سَأُقدّمُ الاقتراح إلى المجلسِ -مع توصيتِي. |
Carlos bir sürü asker kiralıyor ve Montana'yı etkisizleştirmek için... konseyden saygınlık satın alıyor. | Open Subtitles | كارلوس يُجنّدُ الكثير مِنْ الجنود ويدفع ليُؤثّرُ على المجلسِ للمُحَاوَلَة لتَجنيد (مونتانا)؟ |