Bir yaşam formu olarak iltica talebinde bulundu, fakat sonra aniden bilinmeyen bir sebeple, – | Open Subtitles | هو فجأه طلب اللجوء السياسي كإسلوب للحياة ثم لبعض الاسباب المجهوله |
Yani o her şeyin doğrusunu öğrenmeye çalışan biri, ve bilinmeyen onu korkutuyor. | Open Subtitles | بالإضافه إلى أنها دائماً تبحث عن حقيقه الأشياء فالأشياء المجهوله كانت تُخيفها |
Kafama aslan kafası takacağım ve bilinmeyen parçalarım olacak! | Open Subtitles | سأرتدي رأس أسد حول رأسي وسأنهمر من الأجزاء المجهوله |
Amerikan yerlilerinin geleneksel törenlerinden... haritacılığa, keşfedilmemiş yerlerin haritalandırılması için. | Open Subtitles | من المواطنه الامريكيه الاحتفلات القبليه الى علم رسم الخرائط , وضع الخرائط للمناطق المجهوله |
Geminin keşfedilmemiş bölgelerini keşfetmek için, ...keşfe çıkmamız gerektiğini sanıyordum | Open Subtitles | لقد ظننت أن كل الهدف من إكتشاف الأجزاء المجهوله من السفينه كان حسناً إكتشافها |
bilinmeyen fırsatların ve tehlikelerin sınırı. | Open Subtitles | حدود الفرص المجهوله و الأخطار الضئيله |