"المحاضرات" - Translation from Arabic to Turkish

    • ders
        
    • konferans
        
    • dersler
        
    • dersleri
        
    • derslere
        
    • derse
        
    • dersi
        
    • öğüt
        
    • seminer
        
    • nutuktan
        
    • derslerin
        
    • konuşma
        
    Yani geleneksel modelde, öğretmenlerin zamanlarının çoğu ders vererek, not vererek,ve neyin yapılmayacağını söyleyerek geçiyor. TED ولذا في النموذج التقليدي، فان معظم زمن المعلم يُقضى في تقديم المحاضرات وإعطاء العلامات
    Öncelikle, matematik ders kitaplarının aksine, bu çizgi roman dersleri görsel açıdan öğretiyordu. TED أولًا، بعكس كتب الرياضيات، هذه المحاضرات القصصية تعلّم بالنظر.
    Yani UCW'ye gidiyorsun, bütün o mezun öğrencilerle birlikte konferans salonuna oturuyorsun, ve, ne oluyor, sana mı asılıyorlar? Open Subtitles حسنا انت تزهبين الى الجامعه وتجلسى فى قاعه المحاضرات مع كل هؤلاء الطلبه وماذا بعد ذلك هل يكتشفو شخصيتك
    Yeni bir konferans serisine başladım. Yazarlar gelip çalışmaları hakkında konuşabiliyorlar. Open Subtitles بدأت سلسلة المحاضرات تلك، وبوسع المؤلّفين أن يجيئوا ويتحدّثوا عن أعمالهم.
    Sonra şehir dışında ki... ameliyatlara katılmak daha kolay geldi. dersler vermek. Open Subtitles وكان من الاسهل أن أقوم بالعمليات الجراحية خارج المدينة, او إلقاء المحاضرات
    Bu çizgi roman dersleri dört ila altı sayfa arasında değişiyordu. Bunların fotokopisini çekiyordum, fotokopileri vekil öğretmene TED هذه المحاضرات كقصص مصورة تكون أي شيء ما بين أربعة لستة صفحات، ثم أنسخها، وأعطيها لمدرسي البديل ليقدّمها لطلابي.
    Eğer son kayıtları kaçırdıysan ve yeni kayıtlar için de daha çok erkense Tara ve benimle derslere gelebilirsin. Open Subtitles ولكن إذا كان الأمر متأخراً علي التسجيل المتأخر أومبكراً جداً يمكنك دائماً الذهاب إلي المحاضرات معي أنا وتارا
    William ve Mary Yüksekokulu'nda birkaç derse devam ediyorum. Open Subtitles وقليل من المال أيضا أحضر قليل من المحاضرات في كلية ويليام وماري
    Almanya'da idam cezasıyla ilgili bir ders veriyordum. TED كنت أُعطي بعض المحاضرات في ألمانيا عن عقوبة الإعدام.
    2 sigma artış sağlıyordu. Bunu daha iyi anlamak için, ders tabanlı öğrenen sınıfa bakalım ve medyan performansı eşik olarak alalım. TED لتفهموا ما يعنيه ذلك، لنلق نظرة على فصل المحاضرات الإعتيادي، ولنختر متوسط الأداء كخط فاصل
    Yani ders tabanlı bir sınıfta, öğrencilerin yarısı bu seviyenin üstündeyken yarısı altında. TED إذن في فصول المحاضرات المعتادة، نصف الطلاب أعلى من مستوى الخط الفاصل ونصفهم أسفله.
    Bence o üniversiteleri değil de üniversitelerin üzerine çok zaman ayırdığı ders bazlı sistemi eleştiriyordu. TED أعتقد أن ما كان يشتكي منه ليس الجامعات بل طريقة إلقاء المحاضرات بحيث تستغرق العديد من الجامعات وقتاً كثيراً عليها.
    Şehre konferans vermek için geliyor ve çok az kalıyor. Open Subtitles إنه يأتى المدينة لفترة صغيرة لالقاء المحاضرات
    Çetenin geri kalanını bul. konferans salonunda toplanmalarını söyle. Open Subtitles ابحثي عن بقية المجموعة وأخبريهم أن يلاقوني في قاعة المحاضرات
    Burası Niels Bohr Enstitüsü'nün ana konferans odasıdır. Open Subtitles هذه هي قاعة المحاضرات الرئيسية في معهد نيلز بور
    Belki de dersler, yeni fikirler bulmana yardım eder. Open Subtitles ربما تمدك المحاضرات ببعض الأفكار الجديدة
    dersler ancak kafa bulandırır. Gerçek yaratıcılık ihtimalini yok eder. Open Subtitles المحاضرات ستبلد عقلك و تدمر حاسة الإبداع الخلاقة
    öğrencilerime dağıtması için veriyordum. Ve çok şaşırmıştım, bu çizgi roman dersleri çok beğenilmişti. TED ولدهشتي، هذه المحاضرات كقصص مصورة أصبحت حديث الوقت.
    Bütün partilere katıldım boş vakitlerimde de derslere girdim. Open Subtitles كنت هناك , وذهبت إلى كل حفلة وذهبت إلى المحاضرات في أوقات فراغي
    Ama bir sürü derse katılıyor. Open Subtitles الحارس الليلي لكنّه يحضر الكثير من المحاضرات
    Bakın, ben bu dersi... konudan zevk aldığım için vermiyorum. Open Subtitles انظر,انا لا اقوم بإعطاء تلك المحاضرات بسبب انى اتنازل عن مادة البحث
    Bana öğüt verme. Hele de dostluk hakkında. Open Subtitles لا تقم بإلقاء المحاضرات علي خصوصًا عندما تتعلق عن الصداقة
    Dairenizde seminer programlarınızdan birini görmüştüm. Open Subtitles أتذكر مرةَ تفقدت فيها جدول المحاضرات في شقتك
    Korunma hakkında çektiği onca nutuktan sonra bu yaptığı sahiden sinirimi bozuyor. Open Subtitles هذا يزعجني فعلاً بعد كل هذه المحاضرات في إستخدام الحماية
    ben kitapları İngilizcelerinden okuyorum, ve derslerin çoğuna giriyorum. TED اقرأ انا كل الكتب بالانجليزية واحضر معظم المحاضرات.
    50 yıl önce bir dizi konuşma yaptı. TED من خمسين عاماً، أعطى سلسلة من المحاضرات المتنوعة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more