"المحاكم" - Translation from Arabic to Turkish

    • mahkeme
        
    • mahkemeler
        
    • mahkemede
        
    • mahkemeye
        
    • mahkemelerin
        
    • mahkemeleri
        
    • mahkemelerde
        
    • dava
        
    • mahkemelere
        
    • Mahkemenin
        
    • Mahkemelerden
        
    • Courts
        
    • Adliye
        
    • mahkemeyi
        
    • mahkemeden
        
    Golf dulları, borsa dulları ve mahkeme dulları genelde aynıdır. Open Subtitles ارامل الجولف, ارامل البورصة, ارامل رجال المحاكم كلهن نفس الشئ
    Avukatlar mahkeme salonlarında koşuştururken noterler bir kaç pul ile parayı kırıyor. Open Subtitles بينما المحامين يتنقلون بين قاعاتِ المحاكم. الموثّقين يجمعون المال مع بضعة أختام.
    Nezarethaneler ve mahkemeler de tasarlamıyorum. TED لا أصمم مراكز الاحتجاز، ولا أصمم المحاكم.
    mahkemeler ve yasama organları hep sınırlar çizer durur. TED الان , المحاكم و المشرعين يرسمون الخطوط طوال الزمن.
    Çünkü ben mahkemede böyle şeylere izin verilen bir dünyada büyüdüm Open Subtitles لقد نشأت فى عوالم سمحت بأشياء مثل هذه المحاكم
    İkimiz de bu işin mahkemeye taşınmasını istemeyiz değil mi? Open Subtitles لا أحد منا يريد أن ندخل المحاكم بيننا، أليس كذلك؟
    Yozlaşmış mahkemelerin serbest bırakacağını düşündükleri uyuşturucu satıcılarını öldürüyorlar. TED يقتلون تاجر مخدرات يظنون بأنه سيفلت من العقوبة بسبب المحاكم الفاسدة.
    Meşru hukuki sebep, avukatların, argümanlarını mahkeme önüne serebilmek için kullandıkları bir araçtır. TED و سبب قانوني للتحرك هو سيارة يستعملها المحامون لتقديم حججهم أمام المحاكم.
    Yakalandı ama mahkeme delil yetersizliği yüzünden serbest bıraktı. Open Subtitles لقد أمسك لكن المحاكم أطلقته لضعف الأدلة عليه
    Deliller mahkeme salonuna taşınmış olacak. mahkeme salonuna öyle mi? Open Subtitles ـ الدليل سوف يسلم إلى المحاكم ـ إلى المحاكم؟
    Sonuç olarak: mahkemeler bu patenleri kaldırmaya yanaşmamışlardı. TED لذلك، الحد الأدنى هو: المحاكم لم ترد إسقاط براءات الإختراع
    O zamanlarda mahkemeler çok sesli olduğu için ayrıca okyanusun yanında da sesini yüksek dalga seslerine uydurarak pratik yaptı. TED ولان المحاكم في ذلك الوقت كانت تعج بالفوضى, كان يتمرن عند المحيط، جاعلا صوته أعلى من صوت هدير الامواج.
    Federal mahkemeler, kadın ve erkeklerin fiziksel uygunluk testi programları için fizyolojik olarak aynı olmadıklarını belirtti. TED أوردت المحاكم الفيديرالية أن الرجال والنساء ليسوا متساوين فيزيولوجيًا من أجل دعم برامج اللياقة البدنية.
    Silah sanayii mahkemede hiç kaybetmedi. Open Subtitles شركات صناعة الأسلحة لم تخسر في المحاكم من قبل لكن هذه المرة.. الرجل الذي يقود القتال..
    Ama seni 10 yıl mahkemede süründürmemi Open Subtitles لكن اذا اردتني ان اسحبكِ في المحاكم لمدة عشر سنوات
    Bir dakika, lütfen. mahkemeye gidebiliriz dedim, gidelim demedim. Open Subtitles لحظة من فضلك,لقد قلت أنه يمكننا الذهاب إلى المحاكم و لكن لم أقل أننا نريد ذلك
    Bilirsin, mahkemelerin birilerini resmen ölü ilan ettiklerini duyuyorsundur. Open Subtitles لقد سمعت ان المحاكم تعلن انهم موتى قانونا
    O kadar iyi bir konuşmaydı ki Atina mahkemeleri onu serbest bıraktı. TED لقد كان خطابه عظيما لدرجة أنّ المحاكم الأثينية أخلت سبيله.
    Ve avukatım sizin gibi beyaz kıçlı... Robocop'ları mahkemelerde süründürmek için para harcamaya bayılır. Open Subtitles فـ محاميي يحب أن يصرف مالي ليسحب رجال شرطة مثلكم في المحاكم
    Sonuç olarak ben de özel avukatlığa başlamaya karar verdim ve Afgan Mahkemelerinde dava açan ilk yabancı oldum. TED إذن و نتيجة لذلك، قررت أن أفتتح مكتب محاماة خاص، و أصبحت أول أجنبي يرفع دعوى في المحاكم الأفغانية.
    Saldırıya uğrarlarsa, okullarına, patronlarına, mahkemelere başvurmalarını istiyorum. TED إذا تم الإعتداء عليهن، أريدُ منهن الحصول على ملاذ في مدارسهن من اصحاب أعمالهن، ومن المحاكم.
    O zaman neden Mahkemenin Bishop'a da dürüst davranmasını sağlamayalım. Open Subtitles لماذا لا ينبغي على المحاكم أن تكون صادقة حول بيشوب؟
    Mahkemelerden, hangi yargıcın cübbesinin altında silah taşıdığından... hangisinin bunadığından söz ediyoruz. Open Subtitles فنحن نتجاذب أطراف الحديث عن المحاكم والقاضي الذي خرف لكبر سنه وأيهما يحمل سلاحا تحت عبائته
    Four Courts'u, Limerick'i ve Cork'u ele geçirmişler. Open Subtitles لقد احتلّوا المحاكم الأربع، (ليمريك)، (كورك).
    Adliye Sarayları Amerika'nın dört bir yanından gelecek çiftlerin işini görebilmek için hava karardıktan sonra da açık olacak. Open Subtitles المحاكم ستظل مفتوحه بعد الظلام لكي تلائم العديد من الأزواج من كل أنحاء أمريكا
    Ülkenin idare edilmesi gerekiyor. Benim önerim, efendim, bu mahkemeyi ilgilendiren bir husus. Open Subtitles حسناً, أقترح يا سيدى أن هذه مسألة تخص المحاكم
    Ve mahkemeden önce yorum yapmıyorum. Open Subtitles كما لن أعلق على قضية هي حالياً أمام المحاكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more