Depolama odasındaki adamın beraber girdiğimizi görmesi... ama ayrıldığımızı görmemesi çok utanç verici. | Open Subtitles | من المحرج أن ناطور المخزن رآنا ندخل سوية لكنه لم يرنا نخرج سوية |
Ben utanç verici diyordu, bak eski erkek arkadaşı tutuklamak zorunda. | Open Subtitles | ما أقوله هو انه من المحرج أن اضطر لإعتقال خليلي السابق |
Uğruna kocanın canını riske attığı devletten para istemek utanç verici ama birlikten ayrılmak çözüm değil. | Open Subtitles | سامنثا على حق إنه من المحرج أن نضطر لطلب المساعده من الحكومه التي يخاطر زوجك بحياته من اجلها |
Peki, bunu söylemeyi ne kadar utanç verici olarak bulsam da... ..yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | حسنا ، من المحرج أن أقول أنا بحاجة الى مساعدة |
Ah, adamım. Bu utanç verici. Kayın valideni çıplak gördün. | Open Subtitles | وعشر سنوات عني من المحرج أن ترى والدة زوجتك في تلك الحالة |
Bütün sırlarımı bilen iki insanın aynı masada olması birazcık utanç verici. | Open Subtitles | إنه لمن المحرج أن أجلس مع اثنين عل نفس الطاولة، وكلاهما يعرفان جميع أسراري |
Öyle işte, böyle duyguların var olması utanç verici. | Open Subtitles | أجل, إنه من المحرج أن تكنٍ مشاعراً لأحدهم |
Yani, bunu kabul etmesi utanç verici,ama... sağol adamım buna biraz ihtiyacım cardı | Open Subtitles | حسناً , من المحرج أن اعترف .. لكن لقد احتجتها نوعاً ما. |
Öyle bir ortamda pipini donuna sokman utanç verici olacak. | Open Subtitles | من المحرج أن تخرج قضيبك أمام الشعبة بأكمله |
Bunu şu anda itiraf etmek utanç verici ama buraya ilk gelmeye başladığımızda senin benim tarafımda olduğundan emindim. | Open Subtitles | من المحرج أن أعترف ...بهذا الآن، لكن أول ما بدأنا بالمجيء إليك كنتُ متأكدة أنك في صفّي |
Kaybetmek utanç verici olur. Boşver istersen. | Open Subtitles | من المحرج أن تخسر لا عليك |
Editörüne ölesiye muhtaç olmak gerçekten utanç verici. Şimdi ise onun beni Central Connecticut'a izlediğini ilan etmekten kıvanç duyuyorum. Teşekkürler. | Open Subtitles | من المحرج أن تحتاج لِمُحرِّر (كتاباتك) إلى هذا الحد لذا فإنني أعلن بكل رضىً أنه قدِم َعلى إثري مؤخراً إلى (سنتراك كُنِتِكَتْ) |
utanç verici olan, dört kişilik bir tadım menüsü sipariş edip, "arkadaşlarımız" "lavabodan" az sonra geleceklermiş gibi davranmak ya da "itfaiyeci" olup, "yangın söndürmeye" gittikleri için "gecikecekler" diye takılmak. | Open Subtitles | مِن المحرج أن نطلب لأربعة أشخاص، {\pos(190,230)}ثمّ ندّعي أنّ ''صديقَينا'' سيعودان ''حالاً مِن ''الحمّام... {\pos(190,230)}أو أنّهما ''تأخّرا'' بسبب إطفاء حريقٍ ''لأنّهما ''مكافحا حرائق. |