Çocuklarımızın yememesi için biraz yanmış pirincimiz vardı. Ona bile kurt gibi saldırdılar. | Open Subtitles | كان عندنا بعض الرزّ المحروق الذي لم يأكله أولادنا فأنهالوا عليه مثل الذئاب |
LN: yanmış et gibi kokuyordu. | TED | لطيف ناصر: كانت رائحته تشبه اللحم المحروق. |
Nemli bir koridorda, yanmış deri gibi bir koku. | Open Subtitles | هناك رائحة في الممرالرطب كالجلد المحروق. |
Hayatta kaldı ve Yanan petrolle dolu buzlu sudan yüzerek geçti. | Open Subtitles | نجا من حادثة السفينة وسبح عبر الماء المتجمد المغطى بالنفط المحروق |
Bunu Doğu Avrupa'da Yanan bir deponun külleri arasında bulduk. | Open Subtitles | كوميديان آخر لقد وجدنا هذا البيان في رماد هذا المستودع المحروق في أوروبا الشرقية |
Namlu üzerinde Yanık ten ve... kumaş parçacığı var, ki bu da bana... öldürüldüğünde Felix'in tişörtüne dayanan.. | Open Subtitles | وجدت هنا شيء من الجلد والقماش المحروق على الكمامة مما يدفعني للإعتقاد |
"Evin içine sinmiş Yanık güveç kokusu ve öldürücü bir mide krampıyla uyandım." | Open Subtitles | بينما لا زالت رائحة الطعام المحروق في الجو إستيقظت أشعر بمغص شديد في بطني |
Bunun, yanmış restoranımın arka kapısında ne aradığını söyleyeyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك مساعدتي لأعرف ما الذي .. يفعله هذا عند الباب الخلفي لمطعمي المحروق |
yanmış pastırma kokusuyla uyanmayı özlemedin mi? yanmış yulaf ezmesi de vardı. Hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لن تشتاقي للإستيقاظ على رائحة اللحم المحروق أنت |
Baskıyı azaltmak için yanmış deriyi keseceğiz. | Open Subtitles | هو ان نقطع من خلال الجلد المحروق لكى نخفف من الضغط |
Sorun değil. Onun için bir şeyim var. Küçük, kırmızı ve yanmış soğan tadı var! | Open Subtitles | هذه ليست مشكلة، لدي حل لذلك إنها صغيرة و حمراء و مذاقها مثل البصل المحروق |
Diğer adamın suratı fena hâlde yanmış; onun için çok üzülüyorum. | Open Subtitles | الآخر لديه ذلك الوجهُ المحروق أحسستُ بالأسف عليه |
Senin yanmış video teybini beğenmediler ve bu şekilde halledeceklerini söylediler. | Open Subtitles | شريط الفيديو المحروق الخاص بك، لم يعجبهم لذلك قالوا انهم سيستمروا فى هذا |
Sonra Barney Yanan eve geri girdi ve, ... üstümdeki buzdolabını çıkarıp beni dışarı çıkardı. | Open Subtitles | بارنى إندفع داخل البيت المحروق و رفع الثلاجة التى كنت أنا تحتها وجرنى إلى بر الامان |
Yanan tapınak hakkında daha çok şey öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ أَنْ أَعْرفَ أكثر حول المعبد المحروق بأطرافِ هذه القرية |
Dedem bana, Yanan çalılık dumanı ruhu temizler, demişti. | Open Subtitles | جدي أخبرني أن دخان نبات الشويس المحروق يطهر |
Dedem bana, Yanan çalılık dumanı ruhu temizler, demişti. | Open Subtitles | جدي أخبرني أن دخان نبات الشويس المحروق يطهر |
Ah, hindi kızartmaya çalışırken Yanan şu adamı görüyor musun? | Open Subtitles | أترين ذلك الشخص المحروق ؟ الذي حاول ان يصبح كالديك الرومي ؟ |
Büyük ihtimalle çiş ve Yanık saç kokuyordur çünkü o sokakta yaşayan biri. | Open Subtitles | ربما تكون رائحته مثل البول و والشعر المحروق .. |
Geriye kalanlarsa Yanık kokusu ve dört küçük tekerlek izi. | Open Subtitles | كلّ ما تبقّى هو رائحة الجوز المحروق و ثلاثة آثار لعجلات صغيرة |
Yanık eşofman ve bacak kılı kokusu sonunda dağılıyor. | Open Subtitles | رائحة البنطال المحروق وشعر الرجل اختفت اخيرا |
Yakarak işkence etme fetişti kavruk Amir'le karşılaşmadıklarını umalım. | Open Subtitles | مع السيد الأعلى المحروق الذي يعشق الحرق بالنار |
Satıcıyı bulabilmek için kullan at telefonun seri numarasını kullandım. | Open Subtitles | استخدمت الرقم التسلسلي للهاتف المحروق لتعقب المزود |
Şu kavrulmuş amir kalabalık bir asker grubu gönderdi. | Open Subtitles | السيد المحروق الأعلى أرسل مجموعة كاملة من القوات |