"المحطه" - Translation from Arabic to Turkish

    • istasyona
        
    • İstasyon
        
    • durak
        
    • İstasyonu
        
    • İstasyondan
        
    • istasyonda
        
    • Kanal
        
    • istasyonunu
        
    • istasyonunun
        
    • kanalın
        
    • Benzincide buluşuruz
        
    İblisler dünyaya geldiler şu anda bu istasyona geldikleri yoldan. Open Subtitles الشياطين تمشي على الارض كما تمشي على هذه المحطه الان
    -Güzel. Seni istasyona bırakayım. Open Subtitles الآن أقل ما تفعليه هو أن تتركيني أصطحبك إلى المحطه.
    Jacques, istasyon müdürü ve bir makinist vuruldu. Open Subtitles جاك قائد المحطه و مهندس , اطلق عليهم النيران
    Bir sonraki durak, Mugwomp Düzlükleri. Open Subtitles المحطه التالية, مسطحات موغوامب
    Gerçi bir yol daha olabilir. Bu bölgenin istasyonu yarım mil uzakta. Open Subtitles المحطه الثانويه لهذا القطاع على بعد نصف ميل من هنا
    İstasyondan yürüyerek geldiniz ve parktan geçerek evin arka tarafına ulaştınız, öyle mi? Open Subtitles أذن.أنت أتيت سيرا من المحطه,عابرا خلال الحديقه الى خلف المنزل الرئيسي.أليس هذا صحيح؟
    Babamın ona istasyonda ihtiyacı olduğunu söyledim. Open Subtitles لا ما قولته كان ان أبى يحتاجها فى المحطه
    Babam, istasyona geldiğinde arabanın orada olacağını sanıyor. Open Subtitles ان أبى يعتمد على هذا ان تكون فى المحطه عندما يصل
    Demek istediğim, arabasını evin önünden çekmek istiyorsan onu istasyona götürmek için niye bu kadar uğraşıyorsun ki? Open Subtitles انا أعنى .. اذا أردتى ان تبعدى سيارتها بعيدا عن منزلك لما الذهاب الى كل هذا الكلام عن أخذها ووضعها فى المحطه ؟
    Merkez İstasyona çarpıp geçerek Marshall Fields'e doğru giden... 200 tonluk bir lokomotifiniz olacak! Open Subtitles . سيكون لديك قاطره وزنها 200 طن تندفع خلال المحطه الرئيسيه فى طريقها الى حقول مارشال
    Commercy'de, istasyon müdürünü vurdular. Open Subtitles فى كوميرسى , اطلقوا النيران على قائد المحطه
    İstasyon l'daki Sadruddin'a gizlice onu izleme emri vereceğim. Open Subtitles سوف أنبه سادرودين, رجلنا فى المحطه أن يُبقيه تحت المراقبه
    Bu istasyon 1904'de terk edildi. Herkes bir gecede ortadan kaybolmuş. Open Subtitles هذه المحطه مهجوره منذ 1904 لقد اختفى الجميع خلال شهر
    Tamam. Sonraki durak: arabamı bulmak. Hey. Open Subtitles حسنا , المحطه القادمه هي إيجاد سيارتي
    Oyun bitti Gage. Sıradaki durak.. Makat. Open Subtitles المتعه انتهت يا "كيدج" المحطه القادمه وسط البلد
    İstasyonu su basmış olsa bile, yedek anahtarı bulup, devre dışı bırakabileceğimi sanıyorum. Open Subtitles حتى لو كانت المحطه مغموره بالماء أظنني سأتمكن من العثور على مفتاح التشغيل و إطفائه
    Biliyorum ama Penn İstasyonu'nda taksi bulamadım. Open Subtitles اعلم, ولكن, لم استطع ان اخذ سيارة الاجره من المحطه.
    Her an istasyondan dönebilirler. Open Subtitles علينا النزول. سيعودن من المحطه في اي لحظه.
    Teknik bir sorun vardı ve siz hepiniz hemen bu istasyondan siktirip gitmelisiniz. Open Subtitles كان هناك مشكله تقنيه ...وانتم وانتم جميعكم حضرتم الى هذه المحطه
    İstasyonda hazırlandıklarını hatırlıyorum. Buraya, Bölge'ye gelmek için. Open Subtitles , أتّذكر عندما كانوا يحزمون أغراضهم عند . المحطه وهم يستعدون ليأتوا هنا
    Millie, Mouth'un sana Kanal istasyonunda benden daha çok ihtiyacı var, bu yüzden hadi. Open Subtitles ميليسنت.. ماوث يريدك هناك معه في المحطه اكثر مما احتاجك انا هنا
    Bahse girerim benzin istasyonunu bir uçan daireye çeviremeden ya da evi parçalara bölemeden tetiği çekebilirim. Open Subtitles أرهان انه بأمكاني ان أطلق عليها قبل أن تفجري المحطه إلى طبق طائر أو طبق فطائر
    Bayan Duvall'ın cesedi bu sabah erken saatlerde spor yapan biri tarafından Güney Gansett'deki tren istasyonunun kullanılmayan bu boş alanında bulundu. Open Subtitles جثه السيده دوفال الكتشفت صباح اليوم من قبل عداء في هذه المنطقه النائيه في محيط هذه المحطه على الطريق السريع
    Biraz daha sıkı çalışacak ve kanalın bana bir şans daha tanımasını ümit edeceğim. Open Subtitles وسوف اعمل بجهد علي ذلك اني أأمل ان تعطيني المحطه فرصه اخري
    Pazar günü, Takumi! Benzincide buluşuruz! Söz verdin! Open Subtitles تاكيومى خدنى معك الى المحطه يوم الاحد انت وعدت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more