Dedektif, o köprünün altından çok sular aktı. | Open Subtitles | أيها المحققّ كل ذلك أنتهى الأن |
Dedektif, ben sarhoş değilim. Aptal da değilim. | Open Subtitles | أيها المحققّ أنا لستُ ثملة ولست غبية |
Çok meraklısın, Dedektif. | Open Subtitles | أنت فضوليّ للغاية أيّها المحققّ. |
Dedektif Barton, siz kesinlikle bir beyefendisiniz. | Open Subtitles | (المحققّ (بارتن من الواضحّ أنك رجل محترم |
Dedektif Barton, bu beni evinize götürmek için oynadığınız bir çeşit liseli oyunu mu? | Open Subtitles | المحققّ (بارتن) هل نحن في المدرسة لتقوم بتوصيلي للمنزل ؟ |
Şu Dedektif aradı. Belko'nun durumu iyi değilmiş. | Open Subtitles | ذلك المحققّ اتصل يقول بأنّ (بالكو) بخير. |
Dedektif Holder birini göndereceğini söylemişti. | Open Subtitles | المحققّ (هولدر) قال بأنّه سيرسل شخصاً لذلك. |
Dedektif Holder, evimi gözlesin diye bir araba gönderecekti. Nerede kaldı? | Open Subtitles | المحققّ (هولدر) وعدَ بإرسال سيّارة لمراقبة منزليّ، فأين هيّ؟ |
Olur da ben veya Dedektif Holder, bu adadan sağ çıkamazsak bu davayı federaller devralır. O zaman "burası bizim toprağımız" saçmalığı elinizde patlar. | Open Subtitles | إن لم نمر أنا و المحققّ (هولدر) بهذه الجزيرة، ستغدو هذه القضيّة فيدراليّة، وأرضك القذرة هذه، |
Ben Dedektif Holder, rozet numaram 4592. | Open Subtitles | هذا المحققّ (هولدر) رقم الشارة 4592. |
Dedektif Linden, Dedektif Holder. | Open Subtitles | المحققّة (ليندن) المحققّ (هولدر). |
Dedektif Holder buradaydı zaten. | Open Subtitles | المحققّ (ستان) كان هنا. |
- Ne demek. Bu ortağım Dedektif Holder. | Open Subtitles | -هذا شريكي، المحققّ (هولدر ). |
Ben Dedektif Holder. | Open Subtitles | هذا المحققّ (هولدر). |