"المحيطِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • okyanusun
        
    • okyanusa
        
    • okyanusta
        
    • Okyanus
        
    • Okyanusu
        
    Ama yuvalama zamanında, okyanusun dört bir yanından Ascension Adası'na gelirler. Open Subtitles لكن في عَشْعَشَة الوقتِ، يَجيئونَ إلى الصعودِ مِنْ جميع أنحاء المحيطِ.
    Santa Monica'da okyanusun yanında harika bir arazi bulmuştum. Open Subtitles وَجدتُ ملكيةَ مدهشةَ في سانتا مونيكا على المحيطِ
    Santa Monica'da okyanusun yanında harika bir arazi bulmuştum. Open Subtitles وَجدتُ ملكيةَ مدهشةَ في سانتا مونيكا على المحيطِ
    Bu kompleks yapay olarak inşa edilip, derin bir kanalla okyanusa bağlanmıştır. Open Subtitles المركّبَ يُبْنَى في بحيرتِنا الصناعيِ الذي يُوصلُ إلى المحيطِ مِن قِبل قناة عميقة.
    Kız tecavüze uğramış, okyanusa atılmış ve ölüme terk edilmiş. Open Subtitles هي مُهَاجَمةُ. رَمى إلى المحيطِ تَركَ للمَوت.
    Tamam, okyanusta Yürüyenler'in yapımını durdurmam gerekiyor. Open Subtitles الموافقة. حَسناً، أنا يَجِبُ أَنْ أَذْهبَ إنتاجَ توقّفِ على المحيطِ واكر.
    Birçok avcı vaktinin çoğunu, bitmek bilmeyen bir arayış içinde açık okyanusta dolaşarak geçirir. Open Subtitles يَقْضي العديد مِنْ المفترسين مُعظم وقتِهم إنطلاق المحيطِ المفتوحِ يُفتّشُ بشكل لانهائي.
    Nedense Okyanus beni susatır. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ ما هو حول المحيطِ ذلك يَجْعلُني عطشان جداً.
    okyanusun suları göğe yükseldiğinde, yeniden hâlis olmak için acılığını yitirir. Open Subtitles عندما مياه المحيطِ إرتفعْ للسماواتِ، لقد فقدت أملاحها و لم تعد صافية مرة أخرى
    Yüzeyde yüzgeçleriyle suya vurarak birbirlerine okyanusun gürültüsünü aşan ses sinyalleri gönderebilirler. Open Subtitles يُمْكِنُهما تبادل الإشاراتَ الصحيحةَ ، عبر مياهِ المحيطِ وذلك بضرب الزعانفِ على سطحِ الماء.
    En derin okyanusun gölgeli derinliklerinden daha karanlık... yıIdızlı kainattan bile sonsuz olan tüm bilgiler ya da bilinenler... bir iki kiloya sığarmış. Open Subtitles أظلم مِنْ الأعماقِ الغامضة في المحيطِ ازلي اكثر من الكون المضئ بثلاث باوندات كل المعرفة التي عرفت والتي سوف نعرفها
    En derin okyanusun gölgeli derinliklerinden daha karanlık... yıldızlı kainattan bile sonsuz olan tüm bilgiler ya da bilinenler... bir iki kiloya sığarmış. Open Subtitles أظلم مِنْ الأعماقِ الغامضة في المحيطِ ازلي اكثر من الكون المضئ بثلاث باوندات كل المعرفة التي عرفت والتي سوف نعرفها
    İşte bu yüzden denize açılmayı seviyorsun, çünkü geleceği parlak kariyerleri okyanusun dibine çeken bir çapa gibisin. Open Subtitles يا إلهي، لِهذا تَحْبُّ الإبْحار، لأنك مرساة لعينة تسحب المهنَ لأسفل قاع المحيطِ اللعين
    Balonları da bırakamayız çünkü okyanusa düşerler. Open Subtitles نحن لا نَستطيعُ الإصْدار مناطيد أمّا، يَعُومونَ إلى المحيطِ.
    okyanusa girmek zorunda kaldık. Open Subtitles نحن كان لا بُدَّ أنْ نَسْقطَ في المحيطِ.
    Binlerce kilometrekarelik açık okyanusta yollarını nasıl bulduklarıysa, hâlâ çözülememiş bir gizem. Open Subtitles كَمْ يَجِدونَ ظهرَ طريقِهم عبر آلافِ الأميالِ مِنْ المحيطِ المفتوحِ، نحن ما زِلنا لَيْسَ لَنا فكرةُ.
    Evet, sürece gibi füzeleri tutmak okyanusta iniş, ben mutlu bir kamp duyuyorum. Open Subtitles طالما أنَّ هذه الصواريخ ستسقطُ في المحيطِ على الدوام فأنا شخصٌ سعيد
    Okyanus üzerinde uçan kuşlar, besin kaynaklarını işaret eden izleri okuyabilmelidir. Open Subtitles أولئك تلك الذبابةِ فوق المحيطِ يَجِبُ أَنْ يَكُونَ قادر على قِراءة الإشاراتِ تجهيزاتِ جديدةِ، أَو يَمُوتُ.
    Uluslararası sularda bir Okyanus gemisindeydi. Open Subtitles كانت في المحيطِ في المياه الدوليةِ.
    O tat o tazelik, Okyanus gibiydi. Open Subtitles النكهة، الطراوة؟ هو كَانَ مثل المحيطِ.
    Bu, geçen sene Aralık ayında biz, ilk kez -- Atlantik Okyanusu'nun dibi. TED وهنا غصنا إلى الأعماق في ديسمبر من السنة الماضية لأوّل مرّة، في قاع المحيطِ الأطلنطي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more